reklam

02 Ağustos 2004 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Kültür yatırımcısı aranıyor!

Yine kanun önden geldi. Cumhuriyet tarihi boyunca olageldiği gibi. Kültür ve sanat yatırım ve işletmeleri çeşitli biçimlerde desteklenecek. Şimdi sıra bu teşvikten yararlanmak isteyecek kültür yatırımcıları ve işletmecilerinin ortaya çıkmasında.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bir süredir çeşitli alanlardaki sponsorlukların teşvikine yönelik bir çerçeve yasa çıkarılması için girişimlerde bulunuyordu. Ancak, eğitim ve sporda sponsorluğun desteklenmesine ilişkin düzenlemeler, farklı yasal enstrümanlarla da olsa, sessiz sedasız gerçekleşince, kültür ve sanat her zamanki gibi geriye kaldı.

Meclis'in tatil öncesi yasama furyası içinde sanat ve kültüre teşvik sağlayan tam üç ayrı yasal düzenleme aynı gün çıkıverdi. Kısacası, üç ayrı yasaya dağılmış ve uygulama yönetmeliği çıkarılmasına muhtaç yasal bir dağınıklık var. Olsun, buna da şükür. Yasada öngörülen teşviklerin hangi projeler için kimlere verildiği en az teşvikin kendisi kadar önemli. Bu konuda bakanlıktan şeffaf bir yaklaşım talep edilmeli. Hem böylece yeni yatırım ve girişimler de özendirilmiş olur.

Bu yıl içinde bölümümüzün gerçekleştirdiği kapsamlı bir araştırmada Türkiye'de sponsorluğun bugünkü durumunu 70 şirket ve kurumun yöneticileriyle ayrıntılı biçimde görüşerek ayrıntılı olarak irdeledik. Sonuçlar kültür ve sanatta sponsorluğun henüz kurumsal kültürün ve marka vizyonun ayrılmaz bir parçası olarak yerleşmediğini gösteriyor. Projeler dağınık ve kısa ömürlü. Çok eskiden beri kültüre sanata destek olan Yapı Kredi, Eczacıbaşı, İş Bankası, Efes Pilsen gibi şirketlerle, global düzeydeki sponsorluk politikalarını Türkiye'ye yansıtmakla yetinen çokuluslu şirketler istisna durumunda. Reklam sektörü de sponsorluğu rakip olarak görüyor. Oysa ikisinin 'pastanın büyütülmesi' doğrultusunda stratejik ortak olduğu iyi anlatılmalı.

Bu yasa çıkarken kültüre teşvik verilmesi için dayatan, bakanlık koridorlarında ve Meclis kulislerinde koşuşan bir kültür ve sanat baskı grubu yoktu. Tüm eksiklik ve belirsizliklerine rağmen artık mevzuat hazretleri hazır.

Şimdi sıra kültürün bir sektör olarak ortaya çıkmasında. Girişimcisi, yatırımcısı, STK'ları, profesyonelleri ve tabii tüketicileri ile...

Bekleyelim görelim. Bu konuda 'Anadolu kaplanları mı ortaya çıkacak, yoksa kültür ve sanat eskiden olduğu gibi bir avuç öncü ve çokuluslu şirketten oluşan 'seçkinler kulübü'nün 'nezih' uğraşı olarak mı kalacak?

Ne olursa olsun, yeni kanunun Türkiye'nin kültür tarihinde yepyeni bir sayfa açtığı kesin.
Radikal - Yard. Doç. Dr. Serhan Ada-İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölüm Başkanı

 

Temmuz 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Mesleki sorunlarınız, karşılaştığınız hukuksal problemler ve profesyonel yaşama dair ne varsa Profesyonel Yaşam forumunda.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz