reklam

17 Ağustos 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

‘Acilen boşaltılmalı’ raporu verilen 58 bölge 7 yıldır tahliye edilmiyor

Deprem endişesi taşıyan İstanbul, 17 Ağustos’un beşinci yıldönümünde sel tehdidiyle karşı karşıya.

İstanbul’un beklediği felaketi dönemin İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun, yedi yıl önce Valilik, Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü ile bütün ilçe belediyelerine gönderdiği uyarı yazısıyla duyurduğu ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre, Eroğlu, 31 Ocak 1997 tarihli yazısında 100 yılda bir yaşanan yağış ve tufandan bahsederek, suyun akış hızının 70 kat arttığını, riskli bölgelerin Nisan 1997 sonuna kadar ‘acilen’ boşaltılması gerektiğini kaydetti.

Dönemin İstanbul Valisi Kutlu Aktaş’ın talimatıyla oluşturulan komisyon, İstanbul’un tüm derelerini inceledi, kritik noktaları fotoğrafladı. Hazırlanan raporda 174 dereden 58’inin çok tehlikeli olduğu belirlenerek; buraların acilen boşaltılması ve kurtarma çalışmaları için hazırlık yapılması istendi. Ancak, İstanbul valisinin değişmesi üzerine rapor havada kaldı. Uyarı yazısı dikkate alınmayan Veysel Eroğlu, “Şimdi ne olacak?” sorusuna, “Sel yukarıdan aşağı çığ etkisi yaparak gelecek, binaları bıçak gibi kesecek. Önüne ne çıkarsa yıkıp geçecek, Haliç’i dolduracak.” diyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, önceki gün Afet Koordinasyon Merkezi’ni toplayıp, halka uyarılarda bulunmasının altında da söz konusu raporun yattığı öğrenildi. Topbaş, Bonnie ve Charley kasırgasının vurduğu Florida eyaletinin valisi Jeb Bush gibi hareket ederek, felaketten önce muhtemel sel bölgelerindeki vatandaşların başka semtlerdeki yakınlarına taşınmasını istedi. Dün de bir açıklama yapan Topbaş, en riskli bölge olan Alibeyköy’de bazı istimlakler yapıldığını, bir kısım gecekonduların taşındığını söyledi. Topbaş, “Ama bizi endişelendiren şu: Kentin topografik yapısı itibarıyla vadiler ve dere yatakları var. Bu dere yataklarının yanlarına ve yakın noktalarına yerleşimler yapılmış. Kaçak ya da izinli. Buralar çok sıkıntılı. Bir yılda alınacak yağışın bir anda yağması, tehlikenin önüne geçilmesi mümkün olmayan bir hal alıyor.” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sezai Şen’in yaptığı araştırmaya göre ise yağan yağmurun normalde yüzde 30’unun akışa geçmesi gerekiyor. Fakat çarpık kentleşme nedeniyle derelerin yüzeyleri betonla kaplandığından bu oran yüzde 95’e ulaştı. Betonlaşma, suyun akışa geçmeden önceki toparlanma süresini kısalttığı için akış hızı da arttı. Prof. Şen, bu hızı saniyede 10 metre olarak hesaplıyor ve şu uyarıyı yapıyor: “Bu suyun şakası olmaz. Böyle bir akış çok katlı binaları temellerinin stabilizesini bozarak yıkar. Su- yun yüksekliğine göre oluşacak basınç evleri parçalayabilir.”

İstanbul'un içme suyunu karşılayan barajlar da bir başka tehdit unsuru. 100 yılda bir görülebilecek bir yağışın ortaya çıkarabileceği taşkınların baraj tarafından tutulması mümkün görünmüyor. Prof. Şen, "Baraj yıkılırsa; Elmalı'nın tuttuğu 9 milyon metreküp su aşağısını siler süpürür." iddiasında. Devlet Su İşleri (DSİ) uzmanları da, Sultanbeyli'den örnek verirken, buradaki çarpık yapılaşmanın Ömerli Barajı'nın drenaj alanını işgal ettiğine, bölgenin büyük bir risk altında bulunduğuna dikkat çekiyor. İstanbul'da kaç kişinin tehlike altındaki bölgelerde yaşadığı sorusu ise cevapsız kaldı. Çünkü derelerde ne kadar konut bulunduğu, içinde kaç insan yaşadığı bilinmiyor. 50 yıllık yağışlar dikkate alındığında 20, 100 yıllık yağışlarda 30-35 hatta 40 metrenin bile altında yapılaşma olmaması gerekiyor.

İstanbul’un kırmızı noktaları
Uzmanlar, tehlikeli 58 noktanın içinden beş tane de 'en tehlikeli' nokta belirledi. Bunlar Ayamama, Alibeyköy, Kağıthane, Kurbağalı ve Küçüksu Deresi. Hazırlanan rapora göre ölüm derelerinin kentteki dağılımı şöyle:

Avrupa Yakası: Eyüp: Kağıthane, Alibeyköy, Küçükköy (Alibeyköy dere), Eyüpiçi, Bakırköy: Tavukçu, Ayamama, Kanlıkuyu (Florya), Beyoğlu: Baruthane, Kağıthane, Beşiktaş: Baltalimanı, Ortaköy, Ihlamur,Kağıthane: Kağıthane, Sulan Caddesi, Ferman Sokak, Galata, Keçidere, Ayazağa(Çömlekçi), Şişli: Baruthane, Kağıthane, Tarabya, İstinye, Baltalimanı, Ayazağa (Çömlekçi), Bahçelievler: Tavukçu, Ayamama, Sarıyer: Sarıyer, Çayırbaşı, Tarabya, İstinye, Baltalimanı, Ayazağa (Çömlekçi), Zeytinburnu: 10. Yıl(Topkapı), Ayvalı, Çırpıcı, Bayrampaşa: Ayvalı, Gaziosmanpaşa: Küçükköy (Alibeyköy dere), Güngören: Çırpıcı, Esenler: Ayvalı, Tavukçu, Bağcılar: Çırpıcı, Tavukçu, Küçükçekmece: Ayamama, Kanlıkuyu (Florya), Avcılar: Hadımköy, Haramidere, Büyükçekmece: Hadımköy, Haramidere, Çatalca: Hadımköy, Çatalca içi, Silivri: Aşağıdere (Kocadere), Kırlangıç, Karılar, Tuzlu, Kula, Beyciler Köyü (Bağlıkdere), Çayırdere.

Anadolu Yakası: Kadıköy: Seyitahmet, Kurbağalı, Turşucu, Çamaşırcı Üsküdar: Küçüksu, İstavroz, Kurbağalı, Ümraniye: Küçüksu, Kurbağalı, Paşaköy, Maltepe: Çamaşırcı, Büyükyalı (İdealtepe), Esenyurt, Tugay, Beykoz: Akbaba, Çubuklu, Küçüksu, Kartal: Tugay, Paşaköy, Pendik: Pendik, Kemikli, Kaynarca, Sultanbeyli: Uzun, Paşaköy, Tuzla: Tuzla, Tuzla ilçesi, Saz, Şile: Darlık, Göksu (Ağva).
Zaman - M. Yaşar Durukan

 

Ağustos 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Kentin fiziksel çevresi, sorunları ve kentli olmak üzerine görüşlerinizi Kent başlığı  altında tartışıyoruz.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz