Türkiye Hazır Beton Birliği: Elle
üretilen betonun taşıyıcı sistemlerde kullanılması yasaklanmalıdır
Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Hakan Gürdal, elle üretilen
betonun taşıyıcı sistemlerde kullanılmasının artık yasaklanması gerektiğini
ifade etti.
Gürdal tarafından 17 Ağustos depreminin 5. yıldönümü nedeniyle yapılan
açıklamada, depreme ve diğer dış etkilere karşı güvenli ve sağlam yapılaşma
için gerekli adımların depremin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala atılamadığını
belirtti. Depremlerin etkisiyle 1999 yılından sonra kullanılan beton sınıflarında
olumlu artışlar yaşandığına işaret eden Gürdal, İstanbul ve diğer büyük
illerde elle beton kullanımının sona erdiğini ancak diğer illerde hala elle
betonun kullanıldığını kaydetti. Gürdal açıklamada, kendi kullanımı için
bina yapanların en kaliteli ve yüksek sınıfta hazır beton kullanırken
yap-sat şeklinde yapılan binalarda en kalitesiz ve düşük sınıfta hazır
beton veya elle yapılan beton kullanıldığını belirtti. Afet bölgelerinde
yapılacak yapılar hakkındaki yönetmeliğin deprem bölgelerinde C20 sınıfının
altında beton kullanılmamasını öngördüğünü vurgulayan Gürdal, betonda
dayanıklılığın sağlanması için bu beton sınıfının yeterli olmadığını,
en az C30 dayanım sınıfında beton kullanılması gerektiğini bildirdi. Gürdal,
ilgili yönetmeliğin tadil çalışmalarının başladığını ve bunun düzeltilmesi
için başvuruda bulunduklarını ifade ederek,deprem gerçeğinin birçok
konuda olduğu gibi toplumsal bir unutkanlığa uğradığını dile getirdi.
Konutların projelerine ve betonuna bakılmıyor/ yapısal güvenliğe yönelik
bilgi alınmıyor
Konutların projesine ve betonuna bakılmadığına değinen Gürdal,
"Etkin kuruluşlardan binanın yapısal güvenliğine yönelik bir bilgi alınmıyor.
İnşaatlarda kalite güvence sistemi (KGS) belgeli hazır beton kullanılıp
kullanılmadığına bakılmıyor. Uygulamada betonun yerleştirilmesine ve bakımına
özen gösterilmiyor. Denetimler yetersiz. Belediyelerin teknik kadroları
yetersiz. Ruhsat dosyalarında hazır beton fatura ve irsaliyesi aranmıyor.
Hala elle betonun kullanımı yasak değil" dedi. Gürdal açıklamasına
şöyle devam etti, "Yapı Denetim Kanunu tüm illerde uygulanmıyor ve yapı
denetimi sistemi sigorta sistemiyle denetlenmiyor. Depremlerde en büyük
hasarları kamu binaları görmesine rağmen, yapı denetim kapsamı dışında
tutuluyor. 200 metrekareye kadar olan yapılar denetim dışı bırakıldı.
Mimar, mühendis, müteahhit, teknisyen, kalfa vb. hiç kimseye yetkinlik koşulu
getirilmedi. Mühendislik gerçeklerinden çok, deprem kehanetleriyle
ilgileniliyor.''
Beton dayanım sınıfı en az C30 olmalıdır
Gürdal açıklamada, taşıyıcı iskeletin ana malzemesi olan betonun, yapının
genel maliyetinde yüzde 10'u bile bulmadığı halde çoğunlukla inşaatın en
az özen gösterilen ve en çok tasarruf edildiği sanılan bölümünü oluşturduğunu
vurguladı. Gürdal, yapılan araştırmaların yüksek sınıflarda hazır
beton kullanıldığında yapı maliyetinin yükselmediğini aksine tasarruf sağlandığını
kanıtladığına işaret ederek, C14 yerine C35 sınıf beton kullanılması
durumunda birinci derecedeki deprem bölgesinde yüzde 4, ikinci derecede yer
alan deprem bölgesinde ise yüzde 6 oranında tasarruf sağlandığını ifade
etti. ''Standartlarca izin verilmeyen ama herhangi resmi bir karar ile de
yasaklanmayan elle üretilen betonun taşıyıcı sistemlerde kullanılması artık
yasaklanmalıdır. İnşaatlarda kullanılması zorunlu en düşük beton dayanım
sınıfı C30 olmalıdır'' diyen Gürdal, Türkiye'de 1998'de 26.5 milyon
metreküp civarında olan hazır beton üretimi, 1999'de 22.5 milyon metreküp,
2000'de 27 milyon metreküp, 2001'de 22.5 milyon metreküp, 2002'de 24.5 milyon
metreküp ve 2003'de 25.8 milyon metreküp olarak gerçekleştiğini belirtti.
Dünya
|