Eski Tren Yolundaki Bahçeler
Field Operations ve Diller, Scofidio & Renfro
- 22. Cadde ve 10. Bulvar'dan güneye bakan Yükseltilmiş Demir Yolu için
planlanan tasarımın modellemesi
Field Operations ve Diller, Scofidio & Renfro tarafından yönetilen New
York'lu mimarlardan oluşan bir ekip, Manhattan'daki yükseltilmiş demiryolu
hattının (High Line) artık kullanılmayan kısmının yeşil alana dönüştürülmesi
için master plan hazırlamak için görevlendirildi. Tasarlanan park, şehir
zemininin iki kat üstünde yer alan eski demiryolunun, mezbahaların bulunduğu
caddeden kuzeyde Hell's Kitchen'a uzanan kısmında yer alacak.
Yükseltilmiş demiryolu hattının geliştirilmesiyle ilgilenen
"Friends of the High Line" adlı dernek ve yetkililer geçen hafta seçilen
takımı resmi olarak açıkladılar. Yeşil alanlı parklar, bir yüzme havuzu,
bir açık hava tiyatrosu ve lokantalardan oluşan projenin detaylarını
kesinleştirmek için yetkililerle mimarlık ekibinin çalışmaları halen
devam ediyor. Söz konusu proje, Gansevoort Caddesi'nden 34. Batı Caddesi'ne
kadar 20 şehir bloğunu kaplayacak bir büyüklüğe sahip.
Bu ekibin seçilmesi, şehrin yakın tarihindeki şehir planlama faaliyetleri
konusunda bir ilk oluşturması açısından önemli bir nokta. Başlangıç
tasarımı, demiryolunun katı endüstriyel karakterini muhafaza ederken,
duygusallığın katılmaması açısından başarılı bir proje. Şehir plancıların
rüyası olan bozma ve yenileme temasını başarıyla işleyen projede, yeni ve
eskinin uyumlu bir karışımı elde edilmiş.
Field Operations ve Diller, Scofidio &
Renfro - Yükseltilmiş Demir Yolu için planlanan tasarımın 23. Cadde
ve 10. Bulvar'daki görünümünün modellemesi
|
Daha da önemlisi, tasarım, büyük proje geliştirme
ekipleri ve ünlü mimarların egemen olduğu gayrimenkul piyasasında,
ince düşünülmüş, yaratıcı fikirlerin -sıfırdan başlatılan
projelerin- şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkarabileceğinin de bir
ispatı. Proje hayata geçirildiğinde, artan ticari baskılar ortaya çıktıkça,
proje savunucularının mevcut standartları sürdürüp sürdüremeyeceği
konusunun gündeme gelmesi bekleniyor.
Mimarlar, 1980'lerin başlarında Steven Holl'ün
demiryolu hattının üzerinde köprü şeklindeki evlerden oluşan teorik
bir proje üretmesinden beri yükseltilmiş demiryolu hakkında hayaller
kurmaktalar. Emlak sahipleri, demiryolu hattını bir tümör gibi görüp
birkaç yıl öncesinde yıkılması için lobi faaliyetlerine başlamışlardı. |
"Friends of the High Line" adlı dernek, bu çabaları engelleyip
demir yolu hattının yıkılmadan farklı fonksiyonlarla tasarlanarak geri
kazanılmasının şehir yenilenmesini teşvik edeceği konusunda Vali Michael
R. Bloomberg'i ve şehir planlama otoritesini ikna etti. Sonunda, demiryolu hattı,
altındaki toplum parçalarını birleştirme fonksiyonu üstlenen, halka ait
olan bir alan olarak görülmeye başladı.
Şehir planlama ofisi, demiryolu hattının altında taşınmazı olanlara,
oturma haklarını şehrin diğer bölgelerine transfer etmelerini sağlayacak
bir plan geliştirdi. "Friends of the High Line" derneği proje için
3,5 milyon Dolar'lık özel finansman sağladı. Şehir bütçesinden de gelecek
4 yıl içinde ödenmek üzere toplam 15,75 milyon Dolar fon ayrıldı.
Field Operations'ın tasarımının güçlü yanı, bölgenin tarihi
karakterini tamamen silmeden, toplumsal bir misyon üstlendiğini
hissettirebilmesi. Bu yarışan çıkarlar projede çok titiz bir hassasiyetle
dengelenmiş görünüyor.
Mimarlar, tasarıma uçlara doğru sivrilen beton kirişlerden oluşan bir
sistem geliştirerek işe başladılar. Beton blokları, demiryolu hattına
paralel şeritler halinde konumlandırılarak, hattın etrafında kıvrıla kıvrıla
uzayan, ara sıra rengarenk çiçek bahçelerine yer açmak için kaybolan bir
yaya yolu yaptılar.
Bahçe tasarımında yarış halinde bulunan etkiler somutlaştırıldı,
bitkilerin bir kısmı rastlantısal olarak, bir kısmı ise dikkatlice
planlanarak yerleştirildi. Bazı noktalarda mevcut çimen, yabani çiçekler,
otlar ve çakıllar aynen korundu. Bazı noktalarda ise, peyzaj düzenlemesi yapılarak,
canlı renklerde çiçekler ve huş ağaçları dikildi.
Ana tema, geçmiş ve geleceğin gerçekleri arasında uyumlu bir geçiş, şehirde
kararlı bir harman ve kozmopolit bir gelişmişlik sağlamak. Aynı zamanda, değişim
sürecini yavaşlatmak, dikkati şehre kendi güzelliğini veren -hem doğal ve
hem insan yapımı- zıt kuvvetlerin üzerine çekmek. Bu vizyon, daha çok
devrimci, sosyal bir boyuta sahip: genelde acımasız bir hızla gerçekleşen
rehabilitasyon çalışmalarına daha ölçülü bir alternatif sağlıyor.
Şehrin gelişiminin yükseltilmiş demiryolundan daha iyi bir şekilde
izlenebileceği çok az yer bulunuyor. Örneğin bahçelerdeki farklı görüntüler
çevredeki şehir dokusuna sunuluyor. Etraftaki binalarla sarılan mekan, yukarıda
izole edilmiş dünyaya görsel bir ferahlık sağlıyor. Aynı zamanda, beton
zeminde gezintiye çıkan birine uzakta göz alıcı şehir manzarası ve yakında
bahçelerin dalgın dünyası arasında dengeli bir ritm sağlanıyor.
Bu huzur veren deneyim, dikkatle konumlandırılmış bir seri faaliyetle
kesintiye uğratılmış. Bazı yerlerde, beton kaldırım bahçe seviyesinin
altına inip aşağıdaki caddedeki hayatın da görülmesi sağlanmış. 23.
Cadde'nin üstünde, demiryolu zemininin bir kısmı yükseltilerek bir açık
hava amfi tiyatrosu oluşturulmuş. Sahnenin hemen arkasında zemin oyularak, aşağıdan
geçen arabaların oluşturduğu güzel bir görünüm elde edilmiş. Bu açıklık
çimlerle çevrilerek, otopark alanı geleneksel şehir dışı yerleşimine
uygun bir şekilde, birkaç blok ötede Hudson Nehri'nin kenarına konumlandırılmış.
Kuzey tarafında, demiryolu hattının bulunduğu yükseltilmiş zemin üzerinde
bir halk yüzme havuzu planlanmış. Tasarımın büyük bir kısmı gibi, havuz
da sadece bir taslak çizimden ibaret, -bir fikrin başlangıcı- fakat bu gerçekten
ilgi çekici bir düşünce. Havuzun bir kenarına doğru zemin yükselerek
yapay bir plaj tasarlanmış, beton payandalar ise suyun içinde dev parmaklar
gibi yükseltilmiş.
Bu tür hareketlerin gücü, basit olmalarında yatıyor. Mimari objeler
gibi, onlar da göreceli olarak sıradan şeyler. Taşıdıkları anlam, yakın
çevreleriyle ilişkilerine göre şekilleniyor.
Tasarımın en zayıf yanı, mimari detaylara inildiğinde ortaya çıkıyor.
Mevcut durum itibariyle, yükseltilmiş demiryolu Gansevoort Caddesi'nde
beklenmedik bir şekilde sonlanıyor, çelik direkler ve beton zemin, bir
deponun üstünden adeta kırılmış bir kol gibi dışarı fırlıyor. Bu
nokta son tasarımda projenin ana giriş noktalarından biri haline gelebilir.
Mimarlar, giriş için galeriler ve market gibi bölümlerle çevrili bahçe kısmına
çıkan büyük merdivenler önerdiler. Marketin hemen üstünde, camla çevrili
bir bar merdivenlerden görülecek şekilde konumlandırılmış.
Buradaki düşünce, mezbahalardan oluşan caddenin hareketli sosyal yaşantısının
projedeki bahçelere de enerji vermesini sağlamak. Fakat kullanılan mimari
tarz sıradan ve tasarımın geri kalanında da görülen üslubun hafifliği,
projeye çekicilik kazandırma temasıyla uyumsuzluk içinde. Daha da kötüsü,
proje, geleneksel geliştirme formüllerine riskli bir şekilde yaklaşıyor: şehir
merkezindeki üst kesime hitap eden bir alışveriş merkezi de planlanıyor.
Aslında gereken şey, daha basit bir giriş oluşturarak, halkın bahçeler bölümüne
fark edilmeden girebilmesini sağlamak.
Tasarım süreci ilerledikçe bu tür konular kolaylıkla düzeltilebilir.
Fakat bölgeye erişimin kontrol altına alınmasının düşünülmesi,
projenin başarısına önemli bir tehdit oluşturuyor. Kullanılmayan
demiryolu, emlak fiyatlarını artırma potansiyeli açısından gayrimenkul
geliştiricilerinin şimdiden ilgisini çekmiş durumda. Frank Gehry ile çalışan
gayrimenkul geliştiricisi Marshall Rose, 18. Cadde'de yer alan demiryolunun
adeta üzerine yerleşti. Otel sahibi André Balazs, proje geliştirmesi için
bir zamanlar Fransız mimar Jean Nouvel'in seçildiği 13. Cadde ve demiryolu
hattının birleştiği alanın satışı için görüşmelere devam ediyor.
Ancak şu an kuşku duyma zamanı değil. Hem "Friends of the High
Line" hem de şehir planlama departmanı politik engelleri aşmak için çalışmalarını
yürütüyor. Ticari amaçlı yaklaşımları reddediyorlar ancak tam olarak görmezlikten
de gelmiyorlar. Tasarımı seçerken de demiryolu hattının değerini
vurgulayan hassasiyetlerini topluma gösteriyorlar.
Bir kusurdan -özellikle de kötü planlama çabalarından- temelden başlayan
demiryolu hattını geliştirme çalışmaları, kentin geleceğine uygun bir
planlamaya inanan New Yorklular tarafından hoş bir şekilde karşılanabilir.
New York Times - Nicolai Ouroussoff
Çeviren: Rabia Alga - Arkitera
|