Antik Çağ’dan tek tanrılı
dinlere İzmir
İzmirli
gazeteci-yazar Yaşar Aksoy, kent - tarih gezilerini başlatan isimlerden ve son
30 yıldır binlerce İzmirli’ye gezerek kentini öğretiyor. Gezi güzergahları
tarihsel dönemlere veya semtlere göre ayrılıyor.
Antik Çağ, Bizans, Selçuklu ve Beylikler Dönemi, Kurtuluş Savaşı ve
Mustafa Kemal dönemi turlarının yanında Kemeraltı, Buca ve Bornova,
Alsancak, Eski Türk Semtleri turları var. Aksoy bunca yılın deneyimine
dayanarak tüm bu güzergahların içinden dinsel-mistik tabanlı olanların her
zaman daha fazla ilgi çektiğini söylüyor. Onun rehberliğinde dolaşacağımız
dört gezi güzergahımız var. Çok tanrılı Pagan döneminden başlayarak tek
tanrılı dinlere kadar uzanıyor.
Antik Çağ Turu (Çok Tanrılı Dinler)
Yürüyüşümüze Eski İzmir’den (Smyrna) başlıyoruz. Bayraklı’da
bulunan Tepekule Höyüğü ilk durağımız. Burada görülen kent kalıntısı,
bölgeyi 50 yıl boyunca kazmış olan dünyaca ünlü bilim adamı, rahmetli
Ord. Prof. Ekrem Akurgal’a göre M.Ö. 900-700 yıllarındaki çok tanrılı
Zeus kültüne inanan Hellen yerleşimine ait. Kentin alt tabakalarında bulunan
ve M. Ö. 3000’e uzanan daha eski yerleşmeler ise çok tanrılı Anadolu
Kibele kültüne inanan en eski Batı Anadolu halklarının (Luwi veya Lelej)
yarattığı birikimler. Tepekule’de, ızgara planlı kent dokusu, Megaron
tipi evler, dünyanın ilk ana caddesi, dünyanın en eski Athena tapınağı ve
antik çağın en eski çeşme kalıntısı sizi bekliyor.
Bayraklı’dan Kadifekale’ye çıkıyoruz. Pagos Tepesi’nde Büyük İskender
tarafından inşa edilen Hellenistik dönem sur kalıntıları, Kadifekale’nin
toprağa en yakın bölümleri. Kent panaromasının en iyi izlenebildiği
yerlerden biri bu surlar. Yeraltı sarnıçları ve Roma döneminde tek tanrılı
Hıristiyanlık dinini yaydığı için burada törenle öldürülen Aziz
Polikarp’in mezarının bir zamanlar surlar içinde olduğunun bir çok
belgede belirtilmiş olması, Kadifekale’yi tarihselliğinin dışında dinsel
bir mekan konumuna getiriyor.
Kentin içine doğru sokularak ulaşacağınız Agora, eski Türk-İslam
mahallelerinin tam göbeğindeki ünlü Namazgah semtini taçlandırıyor. Bir
Roma dönemi kalıntısı. M. S. 178 depremi sonrası inşa edilen bazilika, en
eski çağlardan beri kesintisiz akan suyu, yer altı galerileri, Romalı İmparatoriçe
Küçük Faustina’nın kemer üzerindeki maskı ve bahar aylarında
papatyalarla dolan geniş alanı ile Agora, çok keyifli bir gezi mekanı. Bir köşesinde
kazı yapılmadan önceki İslam mezarlığından arta kalan kabir taşları
bulunuyor.
Antik Çağ hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Konak’taki
Arkeoloji Müzesi’ne uğramakta fayda var. Smyrna, Bergama, Efes, Kyme, Foça
gibi yörelerden elde edilmiş eserler, bölgenin ihtişamlı geçmişini gözler
önüne seriyor. Arkeoloji Müzesi pazartesi hariç haftanın her günü açık.
Bu güzergahta son durağımız İzmir Tarih ve Sanat Müzesi. Kültürpark içinde
son dönemde kurulan bu yeni müze, açıklayıcı-öğretici formatı ile kent
kültüründe önemli bir boşluğu dolduruyor. İzmir’in kadim kültürüne
damgasını vuran Tanrı Poseidon ile Tanrıça Demeter’in yanyana bulunduğu
platform ve kafası ile gövdesi 30 yıl arayla bulunarak yeniden birleştirilen
İzmir’in simgesi Homeros heykeli bu mekanın en çarpıcı eserleri arasında.
Burayı da pazartesi hariç her gün gezebilirsiniz.
Musevi Kültürü Turu
Önce Havra Sokağı’na gitmek gerekiyor. Kemeraltı sinagoglarını
gezip, Karataş Beth-İsrael Sinagogu’na doğru uzanın. Özellikle İkiçeşmelik
Caddesi üzerindeki Bikur Holim Sinagogu, Havra Sokağı civarındaki Etz Hayım,
Şalom, Hevra, Senora ve Algazi sinagogları önemli. Sinagoglara girebilmek için
önce İzmir Musevi Cemaatinden izin almanız gerekiyor.
Karataş’taki Musevi Hastanesi, İzmir Musevileri’nin önemli
isimlerinden, hayırsever Nesim Levi Bayraklıoğlu tarafından yaptırılmış.
Yapısı, duvarlarındaki mermer ithaf yazıları görülmeye değer. Nesim Levi
aynı zamanda Asansör’ü de yaptıran kişi.
Tipik bir Musevi sokağı olarak hálá ayakta duran Dario Moreno Sokağı,
sizi bir anda geçmişe götürecektir. Hatta cumartesi günleri ateş yakmayan
Musevi kadınlarına yardım için ‘ateş... ateş..’ diye bağıran Türk
çocuklarının sesleri kulaklarınızda yankılanacaktır.
Turunuzu varlıklı Musevilerin yoğun olarak yaşadığı Alsancak semtinin
biricik sinagoğu Şaar Aşamayim ile noktalayabilirsiniz.
Hıristiyan Kültürü Turu
Turumuz altı kiliseyi içeriyor. İlki Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerindeki
St. Polycarpe Kilisesi. Yeni Asır gazetesinin tam karşısında bulunan bir
Fransız Katolik Kilisesi. İzmir’in Efendisi diye kutsanan St. Polycarpe adına
inşa edildiği için tarihi olduğu kadar dini özelliği de baskın biçimde
öne çıkıyor. İçine mutlaka girin, adeta bir sanat harikası. Ancak randevu
almayı unutmayın. Ayin salonu, duvar resimleri, aziz heykelleri ve havası ile
büyüleyici ve sevimli bir tapınak.
Büyük Efes Oteli’ne doğru ilerliyoruz. Otel’in çok yakınında
bulunan Santa Maria Kilisesi, İtalyan cemaati tarafından kullanılan bir
Katolik ibadethanesi. Halit Ziya Bulvarı’nın hemen başında. Kilisede
Fransisken rahipleri görev yapıyor. St. John Kilisesi’ne varmak için Büyük
Efes Oteli yönünden Şehit Nevres Bulvarı’na girip ilerliyorsunuz. Türk-Amerikan
Derneği’nin yanından geçip az ötede Amerikan kolonisine hizmet eden St.
John Kilisesi’ni göreceksiniz. Bahçesi ve bahçe içindeki heykelleri ilginç.
Santissimo Rosario Kilisesi’nde Domeniken rahipleri görev yapıyor. Kıbrıs
Şehitleri Caddesi boyunca ilerleyip, Ayvalık Berberi’nin köşesinden denize
uzanan yola girdiğinizde rahatça bulabilirsiniz. İtalyanlara hizmet veren bir
kilise.
Alsancak Garı karşısındaki Anglikan Kilisesi, İncil yazarı Sen Jan’a
adanmış. Halk arasında İngiliz Kilisesi olarak ün yapmış. İzmir’in
merkez bölgesindeki kiliseleri gezdikten sonra Karşıyaka’ya geçebilir ve
Kilise Sokağı diye anılan sokak üzerindeki St. Helene Kilisesi’ne ulaşabilirsiniz.
İslam Kültürü Turu
İslam Kültürü turumuz elbette camileri, hanları ve İzmir’in eski Müslüman
mahallelerini içeriyor. Konak Meydanı’ndan başlayarak tüm Kemeraltı
camilerini (Konak, Kemeraltı, Salepçioğlu, Başdurak, Kestanepazarı, Şadırvanaltı
ve Hisar), çarşı yolu yanı Anafartalar Caddesi boyunca gezmek şart. Tüm bu
saydığımız camilerin şadırvanlarını, sebil çeşmelerini, kitabelerini
incelemeyi unutmayın. Örneğin Kemeraltı Camii arkasındaki Ali Paşa Meydanı’ndaki
büyük şadırvan nefis bir Osmanlı mirası. Kemeraltı’nı bitirdikten
sonra Hisarönü’ne ve Kızlarağası Hanı’na uğruyoruz. Kızlarağası
Hanı kentteki hanların en büyüğü. Hisarönü’ne giden yol üzerinde yer
alan yapı, 1745’te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırılmış.
Kareye yakın dikdörtgen planlı, iki katlı, avlulu büyük bir yapı. Yedi
kapısı var. Duvarları güzel bir taş işçiliği ile örülmüş.
Kemeraltı’ndan İkiçeşmelik yönünde çıkıp, Keçeciler Caddesi
boyunca ilerlediğinizde, çok eski bir Osmanlı sebili olan Dönertaş
Sebili’ne varıyorsunuz. Sebil adını, köşesindeki sütunun dönmesinden
dolayı almış. 1814 yılında yapılan sebilin banisinin Osmanzade Seyyid İsmail
Rahmi Efendi olduğu düşünülüyor.
Namazgah Hatuniye Camii ve ara sokakları tamamen Osmanlı döneminin Türk-Müslüman
halkının oturduğu, eskiyi hálá yaşatan, eskimiş, ekabir bir semt. Sokak
sokak gezmeyi ve incelemeyi ihmal etmeyin. Namazgah Emir Sultan Türbesi ise İzmir’in
en önemli Müslüman türbelerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.
Sadık Bey Oteli ve Oteller Sokağı, Osmanlı Türk evleri ile süslü. İzmir’deki
İslam Kültürü turunuzu Basmane’deki Çorakkapı Camii’ni ziyaret ederek
tamamlayabilirsiniz. Gar karşısında bulunan yapı 1747 yılında yaptırılmış.
Önemli telefonlar
Arkeoloji Müzesi: (232) 489 07 96
Tarih ve Sanat Müzesi: (232) 489 75 86
Asansör: (232) 248 33 32246 08 35
Musevi Hastanesi: (232) 483 99 35
Musevi Cemaati: (232) 421 12 90
Polycarpe Kilisesi: (232) 484 84 36
Asansör’ü atlamayın
İzmir’in simge yapısı Asansör de bu güzergah için önemli. Dario
Moreno Sokağı’nın sonundaki bilet gişesinden aldığınız biletle yukarı
çıkıp, İzmir’in en güzel manzarası ile buluşabilirsiniz. Asansör’ün
belediye tarafından işletilen kale, bar ve restoran bölümleri emrinize hazır.
Yapı, 1907 yılında, Mithatpaşa’nın üst kısımlarına rahatça çıkılabilsin
diye inşa edilmiş. Asansör’ün hemen yanında bulunan Yaşar Aksoy Parkı,
biraz dinlenip soluklanmak ve nefis bir kent tablosuyla başbaşa kalmak için
ideal.
Hürriyet
|