Boğaz'a
köprü; 3 değil, 5 yetmez
İstanbul'un dünyanın en kalabalık 100 ili arasında 28. olduğu açıklandı.
Avrupa'da ise İstanbul 4. sırada geliyor.
Bu hızlı nüfus artışına paralel hızlı bir şehirleşme, modernleşme
yaşanıyor mu?
Hayır.
Başbakan Erdoğan önceki gün "İstanbul'da 3. köprüyü mutlaka
yapacağız" dedi.
Bazıları yeni köprü inşasına karşı çıkıyor. Oysa nüfus artışı
yani İstanbul'a göç durdurulmadıkça yeni yeni Boğaz köprülerine ihtiyaç
doğacaktır.
Konu İstanbul olunca söylenecek söz o kadar çok ki... Örneğin, Eminönü'ndeki
ve Boğaz'daki "balık ekmek" tekneleri. Kaldırılıyor. Onları
savunmak Eminönü Meydanı'nda işportayı savunmaktan farklı sayılabilir mi?
Eskiden Eminönü'ndeki "balık ekmekçi"ler köprü dubalarına
yanaşık satış yapardı, yani gözden uzaktı. Boğaz'da ise hiç balık
lokantası teknesi yoktu.
İstenirse onlara şimdi "göz bozmayacak" kuytu bir köşe
bulunabilir.
BİR süre önce "Turizmi Geliştirme Platformu" toplandı, İstanbul
için bir rapor hazırladı. Dikkate alınmadıktan sonra raporlar ne işe
yarar?
Yıllardır bu köşede biz de önerilerde bulunduk. 1993'ten beri bunları sık
sık da tekrarlamışız.
Örneğin Boğaz'ın Anadolu yakasına sahil yolu, bugün mevcut olan yol üzerindeki
yüksek duvarların indirilmesi. Tophane'deki depo ve antrepoların kaldırılması.
Dolmabahçe Sarayı'nın ve Tophane'den Ortaköy'e, sahili ve tarihi eserleri
perdeleyen duvarların yıkılması. Tophane'den Ortaköy'e sahil yolu yapımı.
Tüm tarihi eserlerin ve özellikle 2 Boğaz köprüsünün geceleri
"siluetleri"ni ortaya çıkartacak şekilde aydınlatılması.
Bu önerilerden bazılarını Turizm Geliştirme Platformu'nun raporunda da görmek
herhalde İstanbul severleri ümitlendirmiştir.
BİR yabancı uzman, daha 1992'de şöyle diyordu:
"Avrupa Konseyi İstanbul'dan vazgeçip Venedik'i korumaya alıyor. Çünkü
insanların düşüncesini değiştirmeden İstanbul'u kurtarmak mümkün değildir.
Oysa insanlar İstanbul'u eritiyor, yok ediyor. Bu eğitim, bilinçlenme ve göçün
önlenmesi meselesidir."
Bu görüş hala geçerli sayılmaz mı?
1999'da, yani bundan 5 yıl önce "World Future Society" adlı,
merkezi Washington'da bulunan "Dünya Geleceği Araştırma
Merkezi"nin ekonomi ve teknoloji uzmanlarından McKinley Conway, "İstanbul'un
süper kent olmaya aday olduğunu" açıklamıştı.
İstanbul aday oldu ama, süper kent oldu mu?
Hayır.
En önemli nokta kente ait olma duygusunun ve kentlilik bilincinin pekiştirilmesi,
geliştirilmesi ise biz bunu da başaramadık.
Milliyet - Doğan Heper
|