reklam

06 Ekim 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Çevre Suçlarında 'Affedici Yaptırım'lar...

Geçen hafta TBMM'de kabul edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hukuk tarihimize en çok ''zina'' tartışmalarıyla geçecek.

Gerçi, hangi nedenle olursa olsun, AKP hükümeti sonunda bu ''özlemini'' askıya aldı. Ancak yine de gazetelerin ''devlet yatak odasına girmesin'' şeklindeki manşetleri, sayısız köşe yazısı ve açıklamanın da desteğiyle, geleceğin araştırmacılarına ''ülkeyi yönetenlerin 2004 yılı eylül ayındaki düşünce yapılarını'' göstermeye yetecek...

Bu ''düşünce yapısı'' nasıl mıdır?

Kuralların ''insan'' için olduğunu unutan, hukuk devletinin de ''insanca yaşam'' için gerekli olduğunu kavrayamayan bir anlayış...

Daha doğrusu, ''anlayışsızlık''...

Peki, yine aynı kanun TBMM gündemindeyken ''bu durumun'' göstergesi sadece zina mıydı?

Elbette değil...

Kamuoyu, kişinin özel yaşamındaki ''insanlık haklarını'' savunmakta tarihe geçen bir duyarlılık gösterdi. Ne var ki, ''toplumun'' da ''insanca yaşama haklarına'' aynı düzeyde sahip çıkılamadığından, ''çevre ve imar suçları'' için getirilen ''affedici yaptırımlar'' gözden kaçtı.

Böylece, ''kalıcı zararlar'' yarattıkları için gelecek kuşakları da doğrudan etkileyen ''doğa, kültür ve kent tahribatlarının'' sorumluları, yeni TCK'ye göre ''ceza verilmeyecek suçlular'' olarak bir kez daha ''kollanmış'' oldular...

Kısa süren umutlar
Aslında hükümetin TCK'ye çevre ve imar suçlarını da almasını, niyeti sadece AB'ye yaranmak olsa bile, ''olumlu'' karşılamak ve hatta ''övmek'' gerekirdi.

Çünkü bu konu yıllardır duyarlı kesimlerin gündemindeydi. Kimi siyasal partilerin ve hatta geçmiş hükümetlerin de siyasal programlarına bile girmişti.

Ancak, Türkiye'nin politikasına da ağırlığını koyan ''imar rantı ekonomisi'' ile ''çevre yağmasına'' dayalı yatırımlar öylesine etkin bir hale geldi ki doğaya ve kente karşı suç işleyenlerin cezalandırılması konusunda hep yan çizildi...

Şimdi de TCK'nin ilgili maddeleri TBMM'den geçerken öylesi ''kurnazca'' önerilerle adeta ''işlevsiz'' kılındı ki yılların beklentilerine dayalı tüm olumlu çağrışımlar da sanki ''boşa beslenen umutlar'' olarak geride kaldı.

'Kirletmeye' devam...
TBMM'de işte bu yönde görev yapan AKP kurmaylarının ilk hamlesi, TCK'de ''Çevrenin Kirletilmesi'' başlığı altındaki 181. ve 182. maddelere oldu. ''Toprağa, suya ve havaya'' verilen zararlarla ilgili suçların tanımlandığı bu maddelerdeki ''cezaları'' belirleyen 1. fıkraların ancak ''2 yıl sonra'' yürürlüğe girmesi hükme bağlandı.

Böylece aynı kurmaylar, insan ve toplum için vazgeçilmez olan ''temel yaşam kaynaklarımızı'' 2 yıl daha korumasız bırakan, bu kaynakları ''kasten'' kirletenlere bile aynı şekilde ''suç işlemeye devam etmeleri'' için 2 yıl süre tanıyan bir ''yasa'' (!) yapmış oldular.

Bu anlayışın diğer bir örneği de ''İmar Kirliliğine Neden Olma'' başlığı altındaki 184. maddeye yine TBMM'de eklenen 5. fıkra...

Maddenin ilk 4 fıkrasında, kaçak ve yasadışı yapıların tüm sorumluları ile bunlara göz yuman, altyapı götüren ve kamu hizmeti veren yetkililer ''suçlu'' ilan edilerek ''cezaları'' da tanımlanıyor. Meclis'te eklenen 5. fıkra ise adeta bu cezalandırmadan ötürü AKP'nin ''pişmanlığını'' yansıtıyor ve aynı suçlara ''af'' yolunu da gösteriyor.

Fıkraya göre, kaçak ve yasadışı yapılar ''imara uygun hale'' getirilirse, bu suçla ilgili ''tüm sorumlular'' cezadan kurtulacaklar. Aynı ''uygunluğu'', aynı yetkililerin ''imar durumunu kaçak yapılara uyarlayarak'' sağlamaları durumunda ise bunun da suç olduğu maddede yer almadığından, yeni bir imar affı süreci daha, bu kez TCK ile yürürlüğe girmiş olacak...

Hem de yasa bu şekliyle yürürlükte kaldığı sürece...

Şimdi söyler misiniz? Geleceğin belki de ''içecek su bile bulamayacak'' olan araştırmacıları, TCK tartışmalarında sadece zinaya dalıp da bütün bunları hiç önemsemeyenlerimiz için acaba ne düşünecekler?
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ekim 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

1. İstanbul Mimarlık Festivali

Genç/iş/lik 2: 40 Yaşın Altı Açık "Charrette"

6 Ekim 2004
09:00/18:00
Tarih Vakfı Tarihi Darphane Binaları

Festival web sitesinden bilet alabilirsiniz. 

Lafarge Türkiye'nin katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz