Bu filmi izlemiştik
Antalya'da her yer yine köstebek yuvası gibi, denize çekilen beton perde
devam ediyor, gecekondu sorunu hala çözülemedi, Altın Portakal Film
Festivali'nde yine protesto, yine fiyasko, Büyükşehir Belediyesi yine yeni şirketler
kuruyor, belediyelerde yine kadrolaşma, Lara konusu yine masada tartışılıyor,
esnaf yine dertli, yine kepenk kapatıyor, yine turizmden hak ettiği payı
alamamaktan şikayetçi, trafik yine sıkışık ve yollar kilitlenmiş durumda,
ASAT su konusunda yine eleştiriliyor, turizm bölgesinde arıtma sistemi yine
çalışmıyor, siyasi partilerde değişen bir şey yok. Yine atama, yine kriz,
yine bölünme, Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Başkanları yine birbirini
suçluyor, vatandaşın yine cebi delik, Antalyaspor yine hayal kırıklığı
yarattı, galibiyete hasret kaldık.
Bu! Bu ne biçim film?
Biz bu filmi görmüştük.
Bu filmi bize niye zorla izlettiriyorlar.
Hani bu film farklı olacaktı?
Hani bu film en iyi film ödülünü kazanmıştı.
Filmin konusuna hiç mi hiç dokunulmamış. Senarist kalemini bile oynatmamış.
Filmde sadece bazı oyuncu kadrosu değişmiş.
Başrol oyuncusu gümüş rengi saçıyla, entel gözlüğü ile yılların
eskitemediği yakışıklı sanatçı yerine;
genç, yakışıklı uzun boylu siyah saçlı dinamik biri gelmiş.
Esas oğlandaki değişikliğe rağmen güzel kızımız Antalya yine hain
emelleri olan alçak adamlar tarafından kirletiliyor.
Mavi gözlü, beyaz tenli, ince belli Antalya kendini korumak için yine çok
çaba sarfetti. Esas oğlanın kendisini kurtarması için yine haykırdı,
direndi. Filmi izlerken yine çok yorulduk,
“Koş yetiş kızımız elden gidiyor. Aman kıymasınlar güzel kızımıza'
diye oturduğumuz yerden çok bağırdık ama nafile kendimiz söyleyip kendimiz
dinledik.
Sonunda olan oldu güzel kızımızı yine kirlettiler. Bu utanç onu yedi
bitirdi. O güzelim beyaz teni yerini morluklar ve yaralarla dolmuş durumda. Saçları
darmadağın yoluk yoluk. Üstü başı berbat, mavi gözlerini yine yaş
doldurmuş.
Yok öyle!
Yeter kardeşim kızımız bunu hak etmedi.
Hiç olmazsa insan gibi yaşamasını sağlamak gerekiyor.
Esas oğlan en büyük görev sana düşüyor artık kızı bu şekilde kabul
et. Bu onun suçu değil. Kötü adamlardan hesap sor. Kızımızı da bağra
bas. Sarıl ona ve sahip çık.
Hadi bakalım güzel bir yaşam sür. Allah bir yastıkta kocatsın. Onlar
ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
Gökten üç portakal düşmüş. Üçünü de esas oğlan kapmış. Ancak
üçünden birini elinden düşürmüş. O da bize kalmış...
Akşam - Deniz
Akgün
|