reklam

15 Ekim 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Bu filmi izlemiştik

Antalya'da her yer yine köstebek yuvası gibi, denize çekilen beton perde devam ediyor, gecekondu sorunu hala çözülemedi, Altın Portakal Film Festivali'nde yine protesto, yine fiyasko, Büyükşehir Belediyesi yine yeni şirketler kuruyor, belediyelerde yine kadrolaşma, Lara konusu yine masada tartışılıyor, esnaf yine dertli, yine kepenk kapatıyor, yine turizmden hak ettiği payı alamamaktan şikayetçi, trafik yine sıkışık ve yollar kilitlenmiş durumda, ASAT su konusunda yine eleştiriliyor, turizm bölgesinde arıtma sistemi yine çalışmıyor, siyasi partilerde değişen bir şey yok. Yine atama, yine kriz, yine bölünme, Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Başkanları yine birbirini suçluyor, vatandaşın yine cebi delik, Antalyaspor yine hayal kırıklığı yarattı, galibiyete hasret kaldık.

Bu! Bu ne biçim film?

Biz bu filmi görmüştük.

Bu filmi bize niye zorla izlettiriyorlar.

Hani bu film farklı olacaktı?

Hani bu film en iyi film ödülünü kazanmıştı.

Filmin konusuna hiç mi hiç dokunulmamış. Senarist kalemini bile oynatmamış. Filmde sadece bazı oyuncu kadrosu değişmiş.

Başrol oyuncusu gümüş rengi saçıyla, entel gözlüğü ile yılların eskitemediği yakışıklı sanatçı yerine;

genç, yakışıklı uzun boylu siyah saçlı dinamik biri gelmiş.

Esas oğlandaki değişikliğe rağmen güzel kızımız Antalya yine hain emelleri olan alçak adamlar tarafından kirletiliyor.

Mavi gözlü, beyaz tenli, ince belli Antalya kendini korumak için yine çok çaba sarfetti. Esas oğlanın kendisini kurtarması için yine haykırdı, direndi. Filmi izlerken yine çok yorulduk,

“Koş yetiş kızımız elden gidiyor. Aman kıymasınlar güzel kızımıza' diye oturduğumuz yerden çok bağırdık ama nafile kendimiz söyleyip kendimiz dinledik.

Sonunda olan oldu güzel kızımızı yine kirlettiler. Bu utanç onu yedi bitirdi. O güzelim beyaz teni yerini morluklar ve yaralarla dolmuş durumda. Saçları darmadağın yoluk yoluk. Üstü başı berbat, mavi gözlerini yine yaş doldurmuş.

Yok öyle!

Yeter kardeşim kızımız bunu hak etmedi.

Hiç olmazsa insan gibi yaşamasını sağlamak gerekiyor.

Esas oğlan en büyük görev sana düşüyor artık kızı bu şekilde kabul et. Bu onun suçu değil. Kötü adamlardan hesap sor. Kızımızı da bağra bas. Sarıl ona ve sahip çık.

Hadi bakalım güzel bir yaşam sür. Allah bir yastıkta kocatsın. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

Gökten üç portakal düşmüş. Üçünü de esas oğlan kapmış. Ancak üçünden birini elinden düşürmüş. O da bize kalmış...
Akşam - Deniz Akgün

 

Ekim 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Ağaçları ormana dönüştürmek, denizleri temizlemek... Doğal çevremiz ile ilgili görüşlerimiz Çevre forumunda...

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz