Nükleer
santral çevre dostu mu?
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
Başkan Danışmanı Gül Göktepe'den tartışma yaratacak iddia: Küresel ısınmayı
ancak nükleer santrallar engeller. Çevrecilere göre bu formül, dünyanın
sonu demek
Çernobil faciasının ardından gündeme gelen nükleer santralların, çevre
dostu olduğu iddia edildi.
Çevrecilerle nükleer santral lobisini karşı karşıya getiren polemik, çevre
duayeni James Lovelock'un üç gün önce kamuoyuna açıkladığı 'Gaia
Teorisi' ile gündeme geldi. Lovelock'a göre, bu yüzyılın sonuna kadar küresel
ısınmanın ortalama artışı 3.5 derece olacak. Küresel ısınmadan dünyayı
kurtarmanın en temiz yolu ise nükleer santrallar. Başka da alternatif yok.
James Lovelock'un bu teorisine Türkiye'den ilk destek, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu'ndan (TAEK) geldi. Kurumun Başkan Danışmanı Gül Göktepe, dünyada
'Nükleer Rönesans' dönemi yaşandığını savunuyor. Ülkelerin enerji
politikalarında nükleer enerjiye döndüğünü anlatan Göktepe, şu
iddialarda bulunuyor:
'Nükleer santrallar, küresel ısınmaya karşı yeni trend olarak
sunuluyor. Dünyada 441 nükleer santral çalışıyor. Kömür, petrol doğalgaz
yakarken ya da elektrik üretmek için bir yılda milyonlarca ton karbondioksit,
sülfüroksit gibi maddeler havada birikiyor. Bu gazlar, atmosferde küresel ısınmaya
neden oluyor. Nükleerin yerini alacak büyük miktarda elektrik üreten başka
sektör yok.'
Enerji üretilmeli
Gül Göktepe, bu santralların getirisini şöyle anlatıyor: 'Nükleer
teknolojinin Türkiye'ye getireceği çok şey olacak. Güvenlik kültürü gelişecek.
Türkiye, ithal kömür, petrol ve doğalgaz olmak üzere ithal fosil kaynaklarının
yüzde 70'ini başka ülkelerden ithal ediyor. Bu, ekonomi için büyük bir
risk. Dünyada trend, mümkün mertebe fosil kaynaklarda bağımlılığı
azaltmak. Enerji üreteceksiniz, fiyat dalgalanmalarından etkilenmeyeceksiniz,
hem de atmosferi kirletmeyeceksiniz. Bu tercih kriterlerine yanıt veren
ispatlanmış enerji seçeneği, nükleer santrallar.'
Rönesans değil, kabus
Greenpeace Akdeniz Türkiye Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz,
'Nükleer Rönesans'ın 'nükleer kabus' olduğunu savunuyor. Dünyada nükleer
kapasitenin ısrarla saklandığını öne süren Gürbüz, şunları söylüyor:
'Nükleer Rönesans', nükleer lobinin yeni pazarlama yönteminin adı ve markası.
Bazıları karbondioksit emisyonları çıkmadığı için nükleer santrallara
dönmemiz gerektiğini söylüyorlar. Çözüm bu santrallarda değil, yerel
kaynaklarda.'
Dünyanın sonu olur
Doğa Savaşçıları Derneği Başkanı Zafer Murat Çetintaş, nükleer
santrallar için 'Dünyanın sonunu getirecek tek şey' diyor. Çetintaş, şunları
söylüyor: 'Almanya'da geçen günlerde nükleer atık taşıyan tren vagonları
raydan çıktı. Köyler boşaltıldı. Tehlike olmasaydı niye boşaltsınlar
ki. Asla güvenilir değil, tam tersine öldürücü boyutu gündemde. Rüzgar,
güneş ve hidroelektrik santralları verimli kullanılırsa, nükleer enerjiye
ihtiyaç kalmaz.'
Akşam - Gül Kireklo |