reklam

06 Kasım 2004 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Deprem olmadan yıkılan bina...

Bir zamanlar, bir marifetmiş gibi, depremde yıkılan bina yapanları manşetlere çektik. Allah'ın işine bakın ki, bunların en ünlüsünün adı Veli Göçer çıktı.

Tabii esprinin bini bir para...

'Veli göçtü...'

'Veli göçürdü...' gibi...

Haydi bakalım şimdi aşağıdaki öyküye ne diyeceksiniz?

CHP Milletvekili Naci Aslan'ın inşa ettiği okul deprem olmadan çökme noktasına gelmiş.

Sabah gazetesinden Kenan Taşkın'ın haberine göre deprem testinde çürük çıkan 16 derslikli okul boşaltıldı. Duvar ve kolonlarda çatlaklar oluştu, demirler ortaya çıktı. Milli Eğitim Müdürlüğü, Aslan'a 'Ya yıkıp yenisini yap, ya da onar'diye yazı yazdı. Aslan da 'Bana yazı gelmedi' diye itiraz etti.

Depremde yıkılacak binayı babam da yapar. Marifet Naci Aslan'ın yaptığı gibi deprem olmadan yıkılacak bina yapmak...

Deprem olmadan yıkılacak bina yapmak gerçekten zor bir iştir. Bunu yakından tanık olduğum bir olaydan biliyorum.

1985 yılında Şile'de bir ev inşa ettiriyordum. Anlaştığım mimar ve inşaat ekibi işi yürütüyordu. Ben de izinli günlerimde inşaatın başında zaman geçiriyordum.

O günlerden birinde yanımıza, yakınımızdaki köyde yaşayan bir vatandaş geldi. Benim evin inşaatını yürüten ekibin ustabaşına kendisinin de bir ev yaptırmak istediğini söyledi.

İşçilik ücretlerinde pek anlaşmazlık çıkmadı; ancak adamın demir ve çimentoya ayıracak fazla parası yoktu. Demiri hiç kullanmak istemiyordu. Çimentoya ise mümkün olan en az miktarda para yatırmak istiyordu.

Buna karşılık iki katlı ve kar yağışlarına dayanıklı olması için üçgen çatılı bir ev arzu ediyordu.

Eldeki paraya ve inşaat sahibinin isteklerine bakan Usta'nın aklı bu işe önce yatmadı.

-Hasırını (ne demekse) atmadan ikinci katı çıkamam. Hele çatıyı mümkünü yok oturtamam...gibi gerekçelerle adamı başından savmak istedi.

Ancak sonunda ısrarlarına dayanamadı ve evi kısa zamanda tamamladı.

Yeniden bizim inşaata döndüğünde söyledikleri hala hatırımda:

-Yaptık ama olmadı abi... Bir haftada çökmezse iyidir.

Aradan 20 yıla yakın zaman geçti. O günden bu yana o evin önünden her geçişimde bu öyküyü anımsarım.

Bu arada İstanbul'u sarsan birkaç deprem de oldu. Ev hala yerinde duruyor. Demirsiz, hatta çimentosuz ikinci katta koşturan çocukları gördükçe şaşırıp kalıyorum.

Diyeceğim, bir yapının ortada bir neden yokken çökmesi, sanıldığı kolay bir iş değildir.

Daha zor anlaşılan ise Naci Aslan'ın durumu...

Deprem olmadan çökecek duruma gelen okulu yapan CHP Milletvekili Naci Aslan aynı zamanda eski bir öğretmen, aynı zamanda Meclis Bayındırlık Komisyonu üyesi...

Bu kadarına 'pes' diyorum sevgili okurlar...

Naci Aslan'ı şakadan değil, gerçekten bu kadar zor işlerin altından kalkabildiği için kutluyorum.
Akşam - Yalçın Pekşen

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Aykut Köksal ve Uğur Tanyeli
19 Ekim - 18 Kasım 2004 tarihleri arasında Diyalog bölümümüze konuk oluyor.

"Türkiye'de Mimarlık Nerede Duruyor?" üzerine gerçekleşen Diyalog buluşmasını  okumak için  buraya tıklayın...

"Türkiye'de Mimarlık Nerede Duruyor?" konusu 
ile ilgili görüşlerinizi bildirmek için
buraya tıklayın...

 
Vitra'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz