İçinden foseptik akan şehir
İstanbul'un en büyük ilçelerinden
birinde kanalizasyonu olmayan bir cadde olabilir mi? 'Tabii burası İstanbul,
herşey olabilir' diyebilirsiniz. Ancak, sözünü ettiğimiz yer Bakırköy ilçesi
olunca işin rengi değişiyor. Bildiğimiz kadarıyla altyapı sorunlarını büyük
oranda halletmiş bir semt Bakırköy. Ama ne yazık ki bu doğru değil. Çünkü,
Fişekhane Caddesi'nde kanalizasyon yok. Yüzlerce ev ve işyerinin
kanalizasyonu yağmur suyu kanalına bağlı.
Bu çarpıcı gerçek, cadde üzerinde, Uzman İnşaat tarafından yapılan büyük
bir iş merkezinin yapımı sırasında ortaya çıktı. Uzman İnşaat
yetkilileri kanalizasyon bağlantısı için belediyeye baş vurduklarında, bölgede
sadece yağmur suyu kanalı olduğunu, kanalizasyon olmadığını öğrendiler.
Söylenenlere göre, yaklaşık 15 yıl önce Naci Ekşi döneminde bu
caddeninin iki kez kanalizasyon ihalesi yapılmış. O dönemin rakamıyla 300
milyonluk ihale bedeline rağmen ortada kanalizasyon yok. İSKİ yetkililerine
başvurduğumuzda, aldığımız cevap 'araştırıp size bildireceğiz' oldu.
Bakırköy Fişekhane Caddesi'nde durum bu.
Bu çarpıcı gerçeğin izini sürdüğümüzde, karşımıza çok daha
tehlikeli ve utanç verici başka bir sorun çıktı. Sefaköy, Yenibosna,
Siyavuşpaşa, Bahçelievler hattından Bakırköy ve Ataköy'e uzanan iki dere,
Ayamama ve Tavukçu Deresi üzerinde 'Biyolojik Arıtma Sistemi' de yok. Yani
milyonlarca insanın yaşadığı, yüzlerce fabrikanın bulunduğu bu bölgenin
evsel ve kimyasal atık suları Ayamama Deresi'ne bağlanıyor ve Harp
Akademisi'nin yanından Marmara Denizi'ne akıyor.
İnsanın aklı almıyor...
Ataköy gibi modern bir kent kuruyor, sonra da içinden foseptik geçen bir
kente dönüştürüyorsunuz. Dahası, deresi islah edilmeyen, kanalizasyonu
direkt denize verilen bir bölgede hala 950 konut yapmaya kalkıyorsunuz?
Bu nasıl bir yönetim anlayışı?
Bu acı gerçeğe karşı yıllardır mücadele eden Çevre Dostları Derneği
Başkanı Ülker Salman Durukan, bu ilgisizliği şu sözlerle anlatıyor:
" Bu konuda 1996 yılında girişimlere başladık. Büyükşehir, Vilayet,
Çevre Müdürlükleri, İSKİ gibi sorumlu her makama başvurduk ama hiç kimse
ilgilenmedi. Palyatif çözümler ürettiler ve yandaşlarına para kazandırdılar."
Ayamama Deresi islah çalışmaları 15 yıl önce, Nurettin Sözen döneminde
başladı. Ancak bugüne kadar bitirilemedi. Durukan, bu sorunu çözümsüz bırakan
İstanbul yönetminin açıkça suç işlediğine dikkat çekip şunları söylüyor:
"Bugün Siyavuşpaşa'dan geçen Tavukçu Deresi de Ayamama'ya bağlanmış.
Böylece milyonlarca insanın yaşadığı bu bölgede ciddi bir tehlike var. Ve
biz uluslararası 6 sözleşmeye imza koymuşuz. İstanbul yönetimi bu açıdan
açıkça çevre suçu işliyor. Bir dönem İSKİ-DSİ çekişmesi yaşandı.
Bu nedenle iş uzadı. Şimdi böyle bir problem de yok. Niçin bekliyorlar
anlamış değilim."
Şimdi ortada, kanalizasyonu unutulan bir cadde, biyolojik arıtması olmayan
bir ilçe var. Bu ilçeye de İstanbul'un en sorunsuz ilçesi deniliyor. Sizce,
içinden foseptik geçen modern kent Ataköy'le, gecekondu Armutlu arasında ne
fark var?
Milyonları etkileyen, Marmara'yı kirleten bu şehircilik kurallarına aykırı
durumla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi acaba daha ne bekliyor?
Sabah - Mahmut Övür |