NATO, 'En güvenlisi Türk müteahhidi' dedi
İçeride 'imaj' sorunu olan Türk müteahhitlerinin, dışarıda 'itibarları,
güvenilirlikleri' zirvede! Son haber, NATO'nun yeni üye Polonya'da açtığı,
Gdansk Limanı ve Rıhtım yenileme ihalesini CESAŞ - KAS ve YENİGÜN İnşaat
konsorsiyumu kazandı. Türk müteahhitleri, NATO üyesi diğer (ABD, Kanada,
Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya vb.) ülkeleri geride bırakarak,
bu hafta sözleşme imzalamaya çağrıldı. 33 milyon dolarlık NATO işi, aynı
anda bir güven belgesi. NATO Güvenlik Belgesi'ne sahip önemli sayıda Türk müteahhidi
var. Bırakın depremi, binlerce ton bombaya, patlamaya dayanıklı binalar,
yollar, havaalanları, silah depoları, sığınaklar, hangarlar, limanlar yapıyorlar.
Dünyanın dört yanında iş merkezleri, tatil köyleri, otoyollar, köprüler,
barajlar, inşa ediyorlar. En son teknolojiyi kullanıyorlar, yüzlerce mühendis,
binlerce işçiye Sibirya'dan, Nijerya'ya, Irak'tan, Hindistan'a kadar ekmek kapısı
aralıyorlar. NATO ihalesinde, dünya devleriyle yarışıp, Varşova'ya bayrak
dikiyorlar.
Şimdi de AB atağına kalkıyorlar. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB),
Avrupa Müteahhitler Birliği , Avrupa Konut Yapımcıları Birliği (UEPC) ve
Avrupa İnşaat Sanayicileri Federasyonlarının (FIEC) üyesi.
TMB Başkanı Erdal Eren, 12 Kasım'da Berlin'de UEPC toplantısında, 17 Kasım'da
da Brüksel'de FIEC toplantısında konuşacak. AB ile müzakerelerin başlaması
konusunda lobi yapacak. Türk müteahhitleri, dünyanın dört yanında, işte,
projede, kalitede, güvenilirlikte, saygınlıkta yarışıyor. İçeride ise
IMF bütçesini, imaj ve teminat mektubu meselesini aşamıyor.
Eurocentrum, 8 star, madalyalar
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay '2005 inşaat, müteahhitlik
ve gayrımenkul yılı olacak' diyor. Beklenti, inşaatta canlanmanın, yatırımları
ve beraberinde de istihdamı artırması. İşsizliğin ilacı, inşaat sektörü!
Ancak içeride kaynak, kamuda yatırım yok, IMF baskısıyla büyük projelere,
santrallere, altyapı yatırımlarına 'izin' yok! Dışarıda, yılda 4 - 5
milyar dolarlık bir iş hacmini 'çerez - çekirdek' gibi hayata geçiren Türk
müteahhitlerine içeride 'ekmek' yok!
O yüzden dışarıda ekmek arıyorlar. NATO ihalesini kazanan, YENİGÜN İNŞAAT,
üç Türk şirketi, Usluel, Boğaziçi ve Can Grup ile Polonya'da ortak
kurdukları '8 Star' isimli şirketle ve kendi kaynaklarıyla, Varşova'da büyük
bir iş - alışveriş merkezi yatırımını gerçekleştiriyor. Alpha, Beta,
Gamma ve Delta adlı binalardan oluşan 'EUROCENTRUM', Avrupa ve Polonya'nın en
modern teknolojiyle donatılmış akıllı binalar kompleksi. İlki Alpha (Alfa)
devreye girmiş ve ofisler kiralanmaya başlamış durumda. Mithat Yenigün, 'şu
ana kadar 40 milyon dolar harcadık' diyor. Tümü bittiğinde yatırım, 120
milyon dolar olacak. Polonya hükümeti, bürokrasisi her türlü kolaylığı gösteriyor.
Polonya'nın TÜSİAD'ı, Business Centre Club (BCC), geçen yıl 8 Star şirketini
ve ortaklarını, Eurocentrum'u, 'Avrupa ve dünya standartları üzerinde, iş
ve inşaat kalitesi, yüksek teknoloji ve akıllı bina yatırımı' için
'Avrupa madalyası' ile ödüllendirmiş. Türk işadamlarını da BCC üyeliğine
almışlar. Helal olsun Polonya'ya. AB müzakereleri için bizim Tarım Bakanlığı'na
Polonyalı köylü danışmanı gönderip, başarılı Türk şirketlerinin, işadamlarının
yatırımlarını da 'kırmızı halı serip, altın madalya verip' ülkelerine
çekiyorlar. Biz hem eldekileri kaçıralım hem de ağzımızı havaya açıp,
'Ya Rab! Polonya gibi bize de ecnebi sermaye gönder' diye yalvaralım.
Çok bekleriz, çoook!
50 yılda 10 bin, 40 bine 200 yıl lazım!!!
Devlet Su İşleri'nin (DSİ) internet sitesine girin. Yüzlerce şirketin
hidroelektrik santral inşa etmek için 'su kullanım hakkı' başvurularını görürsünüz.
Başvurular yıllardır bekler. 'Enerji piyasası serbestleşecek. Ulusal
kaynaklar değerlendirilecek, özel sektör santral kuracak, elektrik satacak,
rekabet olacak' derken, diğer yandan 'DSİ Abi, sende kaynak, ödenek yok.
Para, ihale, kredi istemiyoruz. Kanun da çıktı. Ver şu suyun kullanım hakkını,
barajı yapalım, elektrik üretelim. Bak, yeşil enerji kıymetli olacak.
Ulusal enerji şebekemiz AB'ye entegre olacak. Yeşil sertifika çıkacak, yeşil
enerji borsası oluşacak. Sen almıyorsan elektriği AB'ye ihraç ederiz,
memleketin elektriği, ışığı, refahı artar. El gazına, ecnebi kömürüne
bağımlılığı azalır' diyenler bekleyip duracak. DSİ 50. yılını kutladı.
50 yılda 9800 MW'lik (10 bin MW diyelim) santral kurulmuş. Santralların inşa
süresi, ortalama 10 - 12 yıl. Akıp giden, kullanılmayı bekleyen hidrolik
potansiyelimiz 40 bin MW. 50 yıldaki hızı esas alırsak, 40 bin MW'lik
potansiyelin enerjiye dönüşmesi 200 yıl! Yatırımların bu haliyle, 300 yıl
mı? Devam eden barajlara bile doğru - düzgün ödenek verilemezken. Hele
hele, DSİ Genel Müdürü, bağlı olduğu Enerji Bakanı'yla bile konuşmazken,
Başbakan'dan başkasını 'muhatap' almazken, 400 yılı bulur mu, yoksa?
Akşam - Zülfikar Doğan
|