Acının 5. yıldönümü
Bolu Depremi'nin beşinci yıldönümünde,
kent merkezinde bulunan deprem prefabrikleri, ekonomik durumu iyi olmayan
vatandaşlara ve “zoraki kiracı” diye nitelendirilen devlet memurlarına
tahsis edildi. Bolu'da 12 Kasım 1999 günü yaşanan ve 48 kişinin öldüğü
353 kişinin yaralandığı 7.2 şiddetindeki deprem felaketinin üzerinden geçen
5 yıllık sürede, Bolu'da depremin yaraları sarıldı. Yaşam, deprem öncesindeki
seyrine dönmeye başladı.
Zoraki kiracılar
Deprem felaketi sonrasında Bolu kent merkezinde kurulan 12 prefabrik alanının
8'i, bir yıl önce kaldırıldı. Kent merkezindeki 4 prefabrik alanda bulunan
934 prefabrik konutta, yaklaşık 3 bin 500 kişi yaşıyor.
Bolu Valiliği Kriz Merkezinin verilerine göre, 80 prefabrik konutta maddi
durumu iyi olmayan aileler kira ödemeden kalıyorlar.
Deprem konutlarının 220'si Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'na, 90'ı
Bolu Emniyet Müdürlüğü'ne 150'si ise Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ne
devredildi.
Prefabrik alanlarda kalan ve “zoraki kiracı” diye nitelendirilen Devlet
Memurları, kentte ev kiralarının yüksekliği, kiralık ev sıkıntısı yüzünden
zoraki olarak bu konutlarda aylık 30 milyon lira kira ödeyerek kalıyorlar.
Deprem müzesi 6 aydır kapalı
Bolu Depremi'nde yaşamını yitiren 48 kişi anısına Bolu Valiliği ve
Bolu Belediyesi tarafından inşa edilen deprem müzesi, yağmur ve kar yağdığında
su aldığı için Bolu Belediye Başkanı tarafından Mayıs 2004 tarihinde
ziyarete kapatıldı. Müzede onarım çalışmaları, 6 aydır sürüyor.
Depremde yıkılan kamu binalarının büyük bir bölümünün yerine
yenileri inşa edildi.
İnsanları deprem değil binala öldürüyor
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, yaşanan deprem felaketinin üzerinden
geçen 5 yıl sonrasında Bolu'da yaşamın normale döndüğünü belirtti. Başkan
Yılmaz, şöyle dedi:
“Bolu fiziki olarak normale döndü. Fakat insanlarımız hala deprem
psikolojisinden kurtulamadı. Evinin yanındaki deprem barakasını sökmeyen
insanlar var. Depremden korktuğu için prefabrikte yaşayan insanlar var.
Depremde hasar gören binaların yüzde 95'inin onarımı tamamlandı.”
Yaşanan felaketten en büyük dersi yerel yönetimlerin alması gerektiğini
ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana göre insanları binalar değil, yanlış yapılan, inşa edilen
binalar öldürüyor. Deprem sonrasında Bolu'da yeni yapılacak olan binalara
zemin artı 3 kat şeklinde izin veriyoruz. Bu uygulama inşaat sektörünü
olumsuz etkiledi. Bunun değiştirilmesi için, bir çalışma yürütüyoruz.
Ayrıca kentteki binaların deprem dayanıklılığını tespit için Boğaziçi
Üniversitesi ile ortak bir proje yürütüyoruz.”
Deprem Müzesi'nin Valilik tarafından Bolu Belediyesi'ne devredildiğini
bildiren Yılmaz, şunları söyledi:
“Müzenin onarımı sürüyor. Üst kısımların onarımı tamamlandı.
Yan taraflarında ise sızıntı sürüyor. Amacımız tekrar sıkıntı yaşanmasını
önlemek. Onarım tamamen bitince, müzenin yanında yeni yaptığımız parkla
birlikte kullanıma açılacak."
Deprem prefabriklerinde yaşanan dram
Bolu'daki deprem sonrası prefabrik konutlarda, 3 yıldır yaşam mücadelesi
veren aile hasta çocuklarının tedavisi için yardım bekliyor.
Bolu'nun Karaçayır Mahallesi'ndeki prefabriklerde kalan 2 çocuk annesi
Fevziye Kocauzun, AA muhabirine, 10 yaşındaki kızı Çiğdem'in, küçük bir
çocuk gibi göründüğünü ve hiç büyümediğini söyledi.
Tedavi için bir çok kez hastaneye götürdükleri kızıyla ilgilenen olmadığını
ifade eden Kocauzun, “Ekonomik nedenlerden dolayı büyük şehirlerdeki
hastanelere götürecek paramız yok. Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi'ne götürdük.
Doktorlar ilgilenmedi. Sağlık güvenceniz yok diye bakmadılar” dedi.
Prefabrikte yaşam mücadelesi verdiklerini, eşinin Bolu Dağı'nda bir
dinlenme tesisinde evde yaptıkları ekmeği sattığını anlatan Kocauzun, şunları
söyledi:
“Eşimin kazanmış olduğu para evimizi geçindirmeye yetmiyor. Küçük kızımın
tedavisi için para biriktiremiyoruz. Kızımın her geçen gün yaşı
ilerliyor, ama boyunda değişiklik yok. Yürümekte ve konuşmakta zorluk çekiyor.
Kızım Çiğdem'in bu durumuna dayanamıyorum. Tedavi için bir kaç yere başvuruda
bulunduk. Oralardan da hiç bir yanıt gelmedi. Kızımın tedavisi için yardım
bekliyoruz.”
Hürriyet |