reklam

11 Kasım 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Gökkafes'e gitmeyen gecekonduya da gitmemeli

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Gökkafes’ adı verilen binada yapılacak toplantıya gitmemesi, kendisine mesafeli duran kişilerden bile büyük bir destek aldı.

Bu tavır, aralarında Hürriyet yazarlarının da bulunduğu çok kişi tarafından ‘ilkeli’ bir duruş olarak değerlendirildi.

Ben de katılıyorum
Bu görüşlere ben de katılıyorum.

Ancaaak...

Bu tavrın gerçekten ‘ilkeli’ olması için Başbakan’dan beklediğimiz ikinci bir adım daha var.

Kendisi bundan böyle tapusu, inşaat izni olmayan, Hazine arazisi üzerine yapılmış kaçak gecekondu bölgelerine de gitmemeli.

Eşi Emine Erdoğan, kaçak yapılarda oturan gecekondu sakinlerinin evlerine iftar ziyareti yapmamalı.

Kaçak yapılarla, gecekondulaşmayla mücadelesini gerçekten hızlandırmalı.

Başbakan Erdoğan, bu jestinin mutlaka arkasını getirmelidir.

Aynı şekilde, bugün onu alkışlayan yazarlar da Başbakan’dan bu davranışı beklediklerini açıkça ilan etmelidirler.

‘Gökkafes’ bugün Türkiye’de kaçak yapılaşmanın sembolü haline geldi.

Başbakan oraya gitmemekle, bu tartışmayı yeniden başlattı.

Ama bu noktada durup hepimizin şu soruya samimi biçimde bir cevap vermemiz gerekiyor:

Sadece bir sembolü yıkmakla Türkiye’deki kaçak yapılaşmayı önlemiş olacak mıyız?

Robin hood indirimi
Gökkafes bir tane.

Buna karşılık, büyük şehirlerimizin etrafında milyonlarca kaçak bina var.

Bu yerleşimlerin İstanbul gibi bir dünya kentini ne hale getirdiğini hepimiz görüyoruz.

Ama bildiğimiz bir şey daha var.

Oraları oy deposu...

O nedenle ‘Gökkafes’te eylem yapan siyasetçiler, 30 yıldır o gecekondu bölgelerini karış karış gezdiler, oy istediler.

Hiçbirinin aklına ‘oraları boykot’ etmek gelmedi.

Çünkü hepimizin içinde küçük birer ‘Robin Hood’ yatıyor.

‘Zenginden al, fakire ver’ veya ‘Zengini yık, fakire dokunma’.

Temel zihniyetimiz hep bu oldu.

Peki hukuk; hırsızlık, cinayet, kanunsuzluk konusunda fakir ile zengin arasında fark görüyor mu?

Fakirlik, cezayı hafifletici neden sayılıyor mu?

Benim bildiğim böyle bir kanun maddesi yok.

Düne kadar namusu indirim nedeni sayan Ceza Kanunu bile fakire böyle bir ayrıcalık tanımıyor.

Kanun tanımıyor; ama bizler tanıyoruz.

Kutsal inek
‘Gökkafes’i protesto etmek için davetli olduğu toplantıya gitmeyen Başbakan, kanunun aynı maddelerine giren milyonlarca eve girip çıkmakta hiçbir sakınca görmüyor.

Sakın bunu Başbakan’ı eleştirmek için yazdığımı sanmayın.

Bu hepimizin içindeki duygu.

Dün Gökkafes konusunda yazı yazan yazarların hiçbirinde, ‘İnşallah aynı tavrı öteki kanunsuz yapılara karşı da gösterir’ gibisinden küçük bir temenni cümleciği yoktu.

Çünkü hepimizin içinde o ‘kutsal inek’ yatıyor.

O yüzden televizyonlarda kanunsuz yapıların yıkılmasıyla ilgili görüntüler hálá şanlı bir ‘direniş’ gibi sunuluyor.

İşte bu Robin Hood duygusu yüzünden, Mercedes veya BMW marka bir arabanın şoförü, TEM yoluna çıkmış bir gecekondu sakinine çarptığı zaman içimize hemen şu hazin duygu yerleşiyor:

‘Aşağılık zengin, zavallı gecekonducuyu ezdi.’

Netice olarak Başbakanımız, kanunsuz yapılara karşı sembolizmi oldukça ağır bir adım attı.

Kin değilse
Şimdi sıra bunun ‘şahsi bir kin’ veya basit bir ‘popülizm’ olmadığını ispata geldi.

Unutmayalım, kişiler ‘Robin Hood’luk’ duygusunu taşıyabilir.

Ama dediğim gibi, kanunlarda ‘Robin Hood’ indirimi yok.
Hürriyet - Ertuğrul Özkök

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Europan Sergisi

Bu yarışmada ödül almış projelerden seçme bir sergi 04 - 19 Kasım 2004 tarihleri arasında İTÜ Taşkışla Kampüsü'nde gezilebilecek.

Tarih: 04 - 19 Kasım 2004
Yer: İTÜ Taşkışla 102 No'lu Salon - İstanbul 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz