reklam

13 Kasım 2004 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Çek bir 'yağma' arkeolojik olsun

Samsun'da yol çalışması sırasında bulunan 7 lahit mezar belediye işçileri tarafından yağmalandı. Lahitten çıkan amforaları 'İçinde altın var mı?' diye paramparça eden işçileri denetlemek üzere kazı alanında bulunan Kültür Müdürlüğü görevlileri ise yağmaya seyirci kaldı.

Dün bu sayfada Türkiye'deki kültür varlıklarının ihmal, vurdumduymazlık, mesleki yetersizlik, ödeneksizlik gibi nedenlerle korunamadığına ilişkin bir bildiri yayınlandı. Bildiriyi 'Bir Grup Arkeolog ve Sanat Tarihçisi' kaleme almış ve yıllardır devlete anlatıp çözüm bulamadıkları dertlerini kamuoyuna iletmek istemişlerdi.

Ancak bildirinin yayınlanmasının üzerinden bir gün bile geçmeden Anadolu'dan bir başka 'katliam' haberi geldi: Samsun'a bağlı Yeşiltepe Beldesi'nde otogar inşaatı çalışmaları sırasında bulunan 2 bin 100 yıllık lahit mezarlar belediye işçileri tarafından paramparça edildi; üstelik Kültür Müdürlüğü'nde görevli arkeologların gözü önünde...

İnanması güç ama olayın seyri ise aynen şöyleydi: Kıran Mahallesi Demirci mevkiinde dozerlerle yapılan kazılar sırasında yerin 15 metre altında tarihi kalıntılara rastlanınca Samsun Kültür ve Turizm Müdürlüğü arkeolojik bulguları incelemesi için arkeolog Mehmet Salih ve Yaşar Kepenek'i olay yerine gönderdi, bu arada Kültür Müdürlüğü'nün hiç personeli olmadığı için Yeşiltepe Belediyesi de 'kazı'ya 5 işçi ile katıldı. Ardından kazı çalışmaları başladı ve arkeologlarla belediye işçileri üst kısımları dozerlerle parçalanan 7 lahitin etrafını kazmaya başladı. Kazma ve keserle yapılan kazı sırasında lahitler paramparça olurken, işçiler içinde altın olabileceğini düşündükleri amforaları kapmak için amansız bir yarışa girişti. Yarış sonunda altın bulunamayınca, kırık parçalar bir kenara toplandı ve kazı sona erdi. Bu duruma arkeologların getirdiği yorum ise şuydu: 'Kırık parçalar birleştirilerek müzede sergilenebilir'!

Hoş şaşırtıcı olan sadece arkeologların açıklaması değildi. Mezar katliamını 'Biz gidene kadar zaten parçalanmıştı' sözleriyle açıklayan Samsun Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Diksu, arkeologların olay anındaki tavrı içinse 'Arkeolog arkadaşlarımız işçiler eserlere zarar verirken görmemiştir' yorumunda bulundu.

Geç Hellenistik döneme ait olduğu sanılan ve M.Ö. 2'nci yüzyıla tarihlendirilen alanın bir aile mezarlığı olduğu ve 'konklemera' denilen toprak tabakasına oyularak yerleştirildiği düşünülüyor. Mezar alanında bulunan ve kazıdan sonra 'birleştirilmek üzere' Samsun Müzesi'ne nakledilen eserler arasında ise amfora, gözyaşı şişesi, iki testi ve 4'ü kırık 8 koku şişesi yer alıyor.

'Bu tür kazılar için güvenlik tedbiri gerek'

Çorum Alacahöyük Hitit Kazıları Başkanı Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu:
'Bu tür kazıların büyük güvenlik önlemleri altında ve titizlikle gerçekleştirilmesi gerek. Fakat ne yazık ki Türkiye'deki birçok anıtmezar kaçak kazı yapan definecilerin saldırı ve yağmalarına maruz kalıyor. Oysa bu şekilde ortaya çıkarılan eserler derhal yetkili makamlara bildirilmeli. Çünkü bu ve benzer mezarlar bilimsel kazı yapılmasına ışık tuttuğu gibi Türkiye'deki müzelerin de değerini artırıyor.'

'Hem işçiler hem de kazı başkanı suçlu'

İzmir Müzeler Müdürü Prof. Dr. Mehmet Taşlıalan:
'Arkeologların yağmaya seyirci kalmadıklarını umuyorum, olay mutlaka bilgileri dışında gelişmiştir. İşçiler de cahilliklerinin kurbanı olmalı. Ancak yine de bu konuda hem işçiler hem de kazı yetkilileri hakkında yasal işlem yapılması gerekir. 2863 no'lu yasa uygulanmaya konarak bu konuda cezai işlem uygulanmalı.'
Akşam

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Baucon Yapex 2004

25 - 28 Kasım 2004,
Antalya Expo Center Kongre ve Fuar Merkezi

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz