reklam

18 Kasım 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Antalya'nın olmayan altyapısı ve doğanın intikamı

Bayramda hafif yollu fırtınalı bir yağmur yağdı. Antalya'da ortalık savaş alanına döndü yine. Şehrin büyük bir bölümü yine geçen senelerde olduğu gibi sular altında kaldı, bazı semtlerin elektriği, suyu gitti, bir de can kaybımız var. Maddi hasarın boyutları ise henüz tam olarak tespit edilmiş değil.

Tüm bu yazdıklarım hafif ve kısa süre yağan yağmurla oldu. Antalya'nın o meşhur bardaktan boşalırcasına yağan yağmur dönemleri henüz gelmediği halde felaket yaşadık bayramda. Acaba uzun süren sağnak yağış dönemi gelince ne yapacağız artık onu siz düşünün.

Yağmur suyu drenaj çalışmaları için 2 yıla yakındır kentin altını üstünü oyduk ama sorun bir türlü çözülmüyor. Bu çalışma tam olarak bittiği zaman bile bu sorunun çözüleceğine inanmıyorum.

Yaşadığımız afet ve felaketler, maalesef doğanın bizden aldığı intikamın sonucudur. Neden derseniz? Örneğin Antalya'nın dikey olarak denizle buluşan çok sayıda doğal dere yatakları vardı. Şimdi o dere yataklarının yerinde ne var acaba? Tabii ki dev binalar. Geçmişte Antalya'yı yönetenler tüm kenti betonlaştırarak katlettikleri gibi doğal dere yataklarını da imara açarak veya kapatarak yok etmişlerdir. Bugün yerlerinde yeller esen o dere yatakları yeninden açılmadığı sürece bu yaşadığımız felaketlerin önüne geçmek imkansız gibi geliyor bana.

Elbette yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar verecektir ama sorunu tamamen çözmeye yetmeyecektir. Antalya gibi önemli bir kenti her yağmur yağdığı zaman su basıyor. Dikkat ederseniz özellikle son 10-15 yıldır bunlar oluyor. Peki 10-15 yıl önce Antalya'ya yağmur yağmıyor muydu? Elbette yağıyordu. Ancak o zaman doğal dere yataklarımız vardı ve yağmur suları denize akıp gidiyordu. Şimdi en küçük bir yağmurda her yer su altında kalıyor. Nedenleri açık ve net bir şekilde ortadadır.

Sadece Antalya'da değil diğer kentlerde de aynı sorunlarla karşı karşıyayız. Bir yeri imara açarken düşünmeli ve gelecek hesabı yapılmalıdır. Sen doğayı acımasızca katledersen o da bir gün intikamını acı şekilde alır. Nitekim böyle oluyor. Bugüne kadar hiç bir işi uzun vadeli düşünmedik. Hep günü kurtarmakla meşgulüz yarını düşünmüyoruz. Sorunlarımıza günübirlik çözüm anlayışı ile yaklaştığımız sürece korkarım daha başımıza çoook felaketler gelecek.

Şeyhler Köyü'nün su meselesi
Dün gündeme getirdiğim 'Bayram izlenimleri' başlıklı yazımın içinde bahsettiğim Alanya'nın Şeyhler Köyü Yeniler Mahallesi'nin su sorunuyla ilgili önce Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, ardından da Köy Hizmetleri İl Müdür Hasan Erdem aradı. Vali bey gelecek hafta içinde Şeyhler Köyü'nün yollarının asfaltlanacağını aynı hafta içinde de su tespit edilen yere sondaj atılması ve sorunun giderilmesi için ilgili kurumlara talimat verdiğini söyledi.

Köy Hizmetleri İl Müdürü Hasan Erdem ise önümüzdeki hafta içinde mutlaka köye çıkarak hem yolların asfaltlanması çalışmasını yerinde inceleyeceğini hem de Yeniler Mahallesi'nin su sorunun çözümü için muhtar ve köy halkı ile görüşmeler yapacağı sözünü verdi. Bizde hem sayın valimize hem de diğer ilgili kurumlara köy halkı adına hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Akşam - Mevlüt Yeni

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Kitap

Suyun Altında Yerin Üstünde
Editör: Pınar Gökbayrak
Grafik Tasarım: Aslı Ayhan

Arkitera Mimarlık Merkezi Yayınları

Ücret: 30 milyon TL

(30 YTL). Dağıtım ve kargo masrafları dahil.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz