reklam

18 Kasım 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Amaç Ortadoğu'yu 'korumak'

Kültür Girişimi'nin 8-10 Kasım 2004 günlerinde İstanbul'daki The Marmara Oteli'nde İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'yla birlikte düzenlediği ''Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi (GOP) Sempozyumu'' sırasında, Yaser Arafat henüz yaşama veda etmemişti.

Değişik ülkelerden 33 konuşmacının yer aldığı uluslararası sempozyumda Filistin halkının tarihsel liderine ilk sağlık dileyen konuşmacı Erdal İnönü oldu. Yeryüzündeki bu en köklü kültür ve tarihsel uygarlıklar coğrafyasına ''kalkınma ve demokrasi'' getirmek adına ABD'nin önerdiği GOP için düşündüklerini de şöyle özetledi; ''Aynı amaçla işgal edilen Irak'ta varılan sonuç, başlangıçtan daha kötü...''

Nitekim yine aynı günlerde Irak'taki ABD ordularının Felluce kentini yine ''demokrasi uğruna'' (!) bombalamaları da ''GOP dayatmasının'' ne denli ''güncel'' olduğunu kanıtlıyordu. Kültür Girişimi sözcüsü Şakir Eczacıbaşı açılış konuşmasında, ''bu girişimlerine'' neden olan durum saptamasını Bruce Atkinson 'un şu sözüyle özetliyordu:

''Her savaştan sonra, kurtarılacak daha az demokrasi kalır...''

''Acaba'' diyordu Kültür Girişimi; ''Seksen yıldır, hiçbir komşusuyla savaşa girmeyen, Ortadoğu'da barış isteyen, hem ABD'nin müttefiki, hem NATO üyesi, hem de AB'ye katılmak üzere olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, GOP uygulanırsa nasıl bir gelecek bekliyor ?..."

Yazarlarımız ve GOP
İşte bu sorunun Türkiye'de ilk kez hemen tüm yönleriyle ele alındığı GOP sempozyumunu tanıtmak için kimi köşe yazarlarımızla 2 Kasım 2004 günü akşam yemeğinde bir araya gelinmişti.

Kültür ve politika konularında isim yapmış yazarlarımızın, ''Kültür Girişimi'yle bu konunun ne ilgisi var?'' şeklindeki soruları kolay yanıtlanmıştı. Çünkü GOP'la, kendi tarihi henüz 200 yıllık olan bir ülke, dünya tarihinin beşiğindeki tüm ülkelere ''gelecek'' belirlemeyi hedefliyordu.

Ancak, aynı yazarların; ''yoksa bu sempozyum ABD'nin sözcülüğüne ortam mı hazırlayacak?'' şeklindeki kaygılarına ise ne denilmeliydi? Yaşamları boyunca Türkiye'nin onurunu ve bağımsızlığını savunmaktan ödün vermeyen Kültür Girişimi üyeleri, aynı tutumu son yıllarda ''aşırı ulusalcılık'' şeklinde eleştirenlerden gelen bu soruya ancak şunu söyleyebildiler:

''ABD'nin, söylemiyle uygulaması arasındaki çelişkiyi herkes görüyor; ama bu çelişkinin arkasındaki planların, yani GOP'un ne olduğu açıkça bilinmeden, geçmişimizin özgünlüğünü de görerek kendi geleceğimizle ilgili önlemleri nasıl alabiliriz?...''

Hemen her görüşten ve ''taraftan'' yerli ve yabancı uzmanların katıldığı sempozyumda, yazarlara yapılan bu açıklamayı doğrulayan konuşmalar, GOP'un özellikle Türkiye açısından ne anlama geldiğini hemen tüm ayrıntılarıyla açığa çıkardı.

O kadar ki Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu bile, aslında ''bakan'' kimliği yerine sadece ''tartışmacı'' olarak bu ortamda bulunmayı istediğini belirtirken, Türkiye'nin bölgeye ''model'' olarak önerilmesini de şöyle eleştiriyordu: ''Çünkü bizim tarihimiz, Anadolu'nun kültür kökleri ve laiklik temeline dayalı 80 yıllık çağdaşlaşma deneyimlerimiz başka hiçbir bölge ülkesinde yok ve yaşanmadı.''

Benzer anımsatmaları yapan yabancı konuşmacılar arasında, örneğin eski BBC Türkiye Masası Şefi Andrew Mango da şunları söylüyordu: ''Bölgede, Türkiye dışındaki hemen tüm ülkeler hep yabancı idare altında yaşadılar. Şimdi artık bundan da ders alabilirler. Ama bugünkü Türkiye yerine 1930'ların Türkiyesi'ne bakarlarsa ve şimdi nasıl bu hale geldiğini incelerlerse, kendilerini düzeltecek daha çok şey öğrenebilirler...''

Sonuç bildirgesi
Sempozyumun son oturumunda, 3 gün süren tartışmaların ''genel değerlendirmesi'' yapılarak ''sonuç bildirgesi'' ne yansıtıldı. İşte, GOP konusunda sadece ülkemiz kamuoyuna değil, tüm bölge ülkelerine ve dünyaya verilecek en ''gerçekçi'' uyarıları içeren bildirgeden özetler:

Genel olarak GOP; küresel sistemin kriz ortamından çıkışı için önerilen jeopolitik, ekonomik, kültürel kapsamlı bir girişimdir. Büyük güçler, bölgeyi paylaşmayı ve yönetiminde de egemenliği hedeflemektedir. Dünya petrol kaynaklarının yüzde 69.2'si, doğalgaz kaynaklarının da yüzde 49'u bulunan bu coğrafyayı, kendi petrol kaynakları giderek tükenmekte olan ABD'nin denetimi altına almak istediği de açıkça ortadadır.

Amerika'nın Irak'a girme gerekçelerinin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Demokrasi, ancak laik temeller üzerinde ve insan haklarına dayanması ile olanaklıdır. Yoksa, ''ılımlı İslam demokrasisi'' diye saptırılmış bir model ters tepecek ve ilerde terörün de yaygınlaşmasına yarayacaktır. Bu nedenle, ''Ortadoğu'da çeşitli cemaatlerin sivil toplum örgütünden sayılması'' yanlışlığı da terk edilmeli; siyasallaşmış dinin ''sivil'' olamayacağı bilinmelidir.

''GOP karşısında Türkiye'' de önlemlerini şimdiden almalıdır. Projenin getireceği olası istikrarsızlıklar ve tehditler karşısında kendini koruyabilmek için, Türkiye'nin ''ABD'den ve AB'den bağımsız'' stratejiler geliştirmesi gerekir.

Türkiye'ye biçilen ''ılımlı İslam'' rolünün, ülkenin çıkarlarına ve laik demokratik yapısına ters düştüğü açıkça belirtilmelidir. Türkiye'nin model alınmasından çok, geçirdiği süreçten dersler alınmalıdır. Örnek alınacaksa, bu, 1920'lerin, 1930'ların Türkiye'si olmalıdır.

...Ve kültürel kaygılar
İşte bu vurgulamalar ışığında acaba GOP, uygarlık tarihi binlerce yıl öncesine giden Ortadoğu ülkelerindeki zengin kültürleri nasıl etkileyecek?

Sempozyumda, insanlığın geçmişine ait kalıntıları özel bir önem taşıyan Irak'taki SİT alanlarının yağmalanması; tarihsel kentlerin yerle bir edilmesi; kültürel dokuların ve mirasın geri kazanılamaz şekilde tahribatı; Bağdat ve Musul müzelerinden 15 bin eserin yok olması da anımsatılarak şu sonuca varıldı:

''Yaşanan tüm bu gerçekler, GOP düşüncesinde kültürün korunması yerine yok edilmesi hedeflerinin öne çıktığını göstermeye yetmektedir.''

Oysa bölgenin uygarlık açısından geleceğinde de geçmiş uygarlık birikimleri en güçlü olanakları sağlıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının elinden bu eşsiz tarihsel olanağı bile almaya aday bir ''savaşla demokrasi'' politikasının, istikrar yerine kültürel açıdan da tam bir ''sömürgeciliği'' hedeflediği, Kültür Girişimi'nce düzenlenen sempozyumun en yaşamsal saptamaları arasında yer alıyor...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

11. Beton Prefabrikasyon Sempozyumu

20 Kasım 2004,
Crowne Plaza Oteli - İzmir

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz