Sancak çalınınca camideki tarihî eserler müzeye taşındı
Fatih Silivrikapı’daki Bala Süleymanağa Camii ve Külliyesi’nde
sergilenen ve İstanbul’un fethi sırasında kullanıldığı iddia edilen 551
yıllık sancak çalındı.
‘’Fatih Sultan Mehmet’in alay sancağı’’ olduğu belirtilen sancağın
çalınmasından sonra camide bulunan diğer tarihî eşyalar Vakıflar Genel Müdürlüğü
tarafından müzeye kaldırılıyor. Fatih Müftüsü Mehmet Kızılkaya, camide
bulunan ve eşsiz hat sanatlarının bulunduğu panoların çalınmamasını ise
bir şans olarak nitelendirdi. Kızılkaya, “Camilerdeki tarihî eserleri hırsızlara
karşı koruma imkanımız yok. Hırsızlar silahlı ve organizeli geliyor. Bu
eserler bir an evvel bir müzede toplanmalı.” diye konuştu.
Fatih Sultan Mehmet’in, topçubaşısı Bala Süleymanağa adına yaptırdığı
camiye hediye ettiği tarihî sancak çalındı. “Fatih Sultan Mehmet’in
alay sancağı’’ olduğu belirtilen sancağın yerinde olmadığı, namaz için
camiye gelen vatandaşlar tarafından fark edildi. Polis tarafından yapılan
incelemede alarm sisteminin devre dışı bırakıldığı ve giriş kapısındaki
kilit kırılarak caminin soyulduğu belirlendi. Fatih ilçesinde 185 cami
bulunduğunu ve bu camilerin tamamının tarihî eser niteliğinde olduğunu söyleyen
Müftü Kızılkaya, müftülük olarak bu eserleri koruma imkanına sahip olmadıklarını
belirtti. “Camilerimizin hepsi de tarihî eser niteliğinde ve bünyesinde çok
değerli eserleri barındırıyor. Bu eserlerin cami görevlileri tarafından
korunması mümkün değil. Geçen yıl bir görevlimiz hırsızlar tarafından
öldüresiye dövüldükten sonra camisi yine soyuldu.” diye konuşan Kızılkaya,
camilerdeki tarihî eserlerin bir an evvel oluşturulacak bir müzede toplanması
gerektiğini söyledi. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı da
“Bu camilerde görev yapan arkadaşlarımız sabah namazından yatsı namazına
kadar camiden ayrılamıyor. Yatsı namazını kıldırdıktan sonra kapılarını
kilitleyip evine gidiyor. Yapılan hırsızlıklar da genellikle gece yapılıyor.”
dedi. Çağrıcı, camilerdeki tarihî eserlerin korunması için acil olarak
bir “Camiler Müzesi” oluşturulmasını isteyerek “Bu eserlerin orijinal
imitasyonlarının yapılarak camilere konulması, gerçeklerinin ise kurulacak
bir müzede koruma altına alınarak sergilenmesi gerekmektedir.” dedi. Çağrıcı,
bu konuda Vakıflar ile ortak hareket edebileceklerini bildirdi. Prof. Dr. Çağrıcı,
böyle bir müze kurmak için İstanbul Müftülüğü elinde uygun mekanların
bulunduğunu belirtti. İstanbul Müftülüğü olarak tarihî eserlerin yağmalanmasını
önlemek için gerekli bütün mercilere başvuruda bulunduklarını bildiren Çağrıcı,
çoğu caminin korunmasının derneklere bırakıldığına, tarihî değerlerin
korunmasının derneklere kalmış olmasının acı bir durum olduğuna vurgu
yaptı.
Sancağın çalınmasının ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul
Müftülüğü arasında yapılan görüşmelerden sonra camide bulunan ve çok
yüksek değeri haiz olan diğer tarihî eserler müzeye kaldırılıyor.
Eserlerin Beyazıt’ta bulunan Türk Hat Sanatları Müzesi’nde korunma altına
alınacağı belirtildi. Vakıflar, çalınan sancak için kırmızı bülten
hazırlayarak İnterpol’e başvuru yapıldığını belirtti.
Öte yandan son bir yıl içerisinde sadece İstanbul’da 35’e yakın
caminin soyulduğu belirtildi.
Zaman - Mükremin
Albayrak |