reklam

19 Kasım 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Küçük şeyler: Trafiği akıtmak

Bayramın ikinci günü öğlen saatlerinde işten kaytarmak için Erdal Güven'i aradım. Erdal hâlâ evindeydi; çünkü gazeteden onu almak üzere yola çıkan otomobil İstinye'ye, Erdal'ın evine bir türlü ulaşamamıştı. TEM'de trafik kilitliydi.

O gün bütün gün boyunca ve neredeyse gece yarısına kadar İstanbul'un iki köprüsünde de trafik kilitli kaldı. Bayram ziyaretine gitmek isteyenler ya da ziyaretten dönmeye çalışanlar o günü otomobillerinin içinde geçirdiler.

Köprülerdeki tıkanma o kadar etkiliydi ki, şehrin köprüye bağlantı veren bütün yolları da tıkalıydı. Mesela ben, Aksaray'dan Beşiktaş'a bir saati aşkın sürede ulaşabildim. Beşiktaş'tan sonra köprü bağlantısına kadar Barbaros Bulvarı da tıkalıydı, ama ben Boğaz yoluna girdim, orada ise neredeyse kimsecikler yoktu.

New York şehrinin merkezi kabul edilen Manhattan'ı bilen biliyor, yollar burada adayı kuzey-güney istikametinde kesen avenüler ve ada üzerinde doğu-batı istikametinde giden sokaklardan oluşur.

Uzun yıllardan beri matematikçiler bu şehrin trafiğini inceliyor. En kötümser senaryolardan biri, şehirde bir gün 'gridlock' denen durumun oluşması, yani otomobillerin bütün yolları doldurması, dolayısıyla da trafikte hiç hareket edilememesi.

Bu kötümser senaryo New York'ta gerçekleşmedi. Matematikçilere kalsa on yıllar önce söylediğim kilitlenmenin gerçekleşmesi gerekiyordu ama olmadı. Olmamasının sebebi, şehrin trafik sorunlarını ciddiye alması ve kişisel özgürlükleri kısıtlamadan trafik sorununu piyasa kuralları içinde çözecek önlemleri alması.

Galiba en etkili önlem, Manhattan'a giren ve çıkan köprü-tünel ücretlerinin artırılması oldu. Buna Manhattan'daki park ücretlerinin astronomikliğini de eklerseniz, otomobil sahipleri caydırıldı, insanlar toplu taşıma araçlarını daha fazla tercih ettiler.

İstanbul trafiği, normal zamanlarda çok kalabalık olmasına rağmen tipik bir büyükşehir trafiğinden çok da farklı değil. Yani, dünyanın büyük şehirlerinde yaşıyorsanız ve evinizle işiniz arasında otomobilinizle yolculuk yapacaksanız, günün bir saati aşkın bölümünü trafikte geçirmeyi de kabullenmelisiniz.

Ancak bu şehirde yaşayan herkes görüyor ki, İstanbul'un trafiği giderek daha kötüleşiyor; bir yerden bir yere ulaşmak, park yeri bulmak vs. giderek zorlaşıyor.
Yani, bundan 25 yıl kadar önce New York'ta yapıldığı gibi İstanbul'da da trafik sorununun masaya yatırılması zamanı geldi de geçiyor bile.

Yalnız söz konusu olan İstanbul ya da herhangi bir Türk şehri olunca bir ilave sorunumuz var: Şehirde trafikten kimin sorumlu olduğu, sorunu kimin çözeceği belli değil. Belediye mi, valilik mi? Belediyeyse hangi belediye?

Bu yetki sorunu çok önemli. Bu sorun çözülmedikçe, olan biz vatandaşlara oluyor. Sakın kimse çıkıp, "İl Trafik Komisyonu'nda meseleleri konuşuyoruz, koordinasyon sağlıyoruz" demesin; çünkü bir koordinasyon göremiyoruz.

Öte yandan trafikte biz vatandaşlara düşen sorumluluklar da var. Daha iyi sürücü olmamız, kavşakları tıkamamamız, trafik işaretlerine uymamız, yollarda her zaman uygun süratle gitmemiz, sık şerit değiştirmememiz vs. gerekiyor.

Pazartesi günü İstanbul'da bir nevi 'gridlock' oluştu. Trafiğin durmasının tek nedeni sürücülerdi. Evet yollarda olması gerekenden çok daha fazla otomobil vardı, ama bu durumda bile trafiğin yavaş da olsa akması gerekiyordu. Ne var ki kötü sürücülüğümüz yüzünden o gün hepimiz yollarda perişan olduk.
Radikal - İsmet Berkan

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Platform

Arkitera Platform 2004 - 2005, 27 Kasım 2004 tarihinde Antalya'da gerçekleşecek.

Yönetici: İhsan Bilgin
Davetli Tartışmacılar: 
Emre Arolat, Osman Aydın, Mert Eyiler, İsmail Kahyaoğlu


Kale Grubu'nun  katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz