reklam

19 Kasım 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Küçük şeyler: Trafiği akıtmak (2)

Dünyada trafik sorunu İstanbul'a benzeyen şehirler var, benzemeyen şehirler var. İstanbul'u başka kentlerle benzeştiren şeylerin başında, kentin birden fazla merkeze sahip olması, şehrin eski bir şehir, dolayısıyla merkezlerdeki yolların yetersiz olması gibi unsurlar geliyor. Tabii, bir de İstanbul'u dünyanın diğer büyük şehirlerinin belki yüzde 99'undan ayıran bir önemli özellik daha var: Şehir, hayli geniş bir su yoluyla ortasından ikiye bölünmüş durumda.

Dün yazmaya çalıştım, İstanbul'un trafiğini içinden çıkılmaz hale getiren şey aslında köprülerdeki sıkışıklık. Yani iki kıta arasında yolculuk yapanların çokluğu. Köprülerdeki tıkanıklık ya da yavaşlama, kademeli olarak şehrin hemen hemen her yerini etkiliyor.

Ve yine dün yazmaya çalıştım, milyonlarca İstanbullu trafikte inanılmaz miktarda zaman ve iş kaybına uğradığı halde, İstanbul'un trafik sorununu bir bütün olarak düşünüp çözümler üretecek bir otorite de maalesef yok. Yetki ve sorumluluk birden fazla elde bulunuyor ve bunlardan daha güçlü olanı, yani valilik de İstanbul halkı tarafından demokratik anlamda hesap sorulabilir bir makam değil.

Her neyse, dün New York örneğini vermiştim. Şehir merkezine gelmeyi mümkün olduğunca caydırmaya çalışarak Manhattan'daki trafiğe bir ölçüde çözüm getirdiler. Londra'da da yakın zamanda benzer bir uygulama yapıldı; şehrin  'Kızıl Kenny' lakaplı İşçi Partisi'nin sol kanadından belediye başkanı, şehir merkezine girişi caydırmak için, merkeze girecek araçlardan ücret almaya başladı. Bu uygulama, Londra'nın merkezini büyük ölçüde rahatlatmış durumda.

İstanbul'da da köprü geçiş ücretleri ve taksi ücretleri, kent trafiği üzerinde bire bir etkisi olan şeyler. Köprü geçişi ve taksi ücretleri göreli olarak düşük kalmaya ya da kolayca katlanılabilir olmaya başlayınca İstanbul'da trafik içinden çıkılmaz hale geliyor.

Aslına bakacak olursanız, köprüler İstanbul'da iki kıta arasındaki yolcu geçişlerinin görece hayli düşük bir bölümünü üstleniyor. Esas ağırlık aslında hâlâ daha denizden geçişlerde. Yani insanlar deniz yoluyla ve toplu taşım araçlarıyla karşıdan karşıya geçiyor, araçlar ise köprüden. Raylı geçişin tamamlanmasıyla birlikte iki kıta arasındaki insan trafiğinin yüzde 70'ten fazlasının toplu taşımayla yapılmaya başlanacağını, belki bu rakamın daha da fazla olacağını düşünmemek için bir sebep yok.

Elbette toplu taşım araçları geliştirilmeli, toplu taşıma ağı belli bir bütünsellik içinde ele alınıp daha yaygın ve verimli hale getirilmeli, ev-iş-ev yolculuklarında vatandaşın kaybettiği zaman minimuma indirilmeli. Yalnız şunu unutmayalım: İstanbul'da toplu taşımacılık bundan 20 yıl önceki sefil halinden kurtulalı çok oluyor. Ama kuşkusuz daha da geliştirilmeli.

İstanbulluların trafikle ilgili olarak merkezi hükümetten ve yerel yönetimden talep etmesi gereken bir dizi şey var:

1. İstanbul trafiği ve toplu taşımacılığıyla ilgili bütün yetkiler, imkânlar ve var olan altyapı tek bir otoriteye, Anakent Belediyesine bağlanmalı.

2. Demiryolu, denizyolu ve otobüs-minibüs-dolmuş-taksi dahil diğer kara toplu taşımacılığıyla ilgili her türlü düzenleme, tarifelendirme ve işletme yetkisi de belediyeye verilmeli.

3. Trafik polisi belediyeye bağlanmalı.

4. Şehirde, kamuya ait bütün topraklar ve yollar üzerindeki bütün otoparkların işletmesi belediye ya da taşeronları tarafından yapılmalı, özel mülkiyete ait otoparklar için de belediye bir minimum tarife belirleme yetkisine sahip olmalı.

5. Köprüler ve anakent sınırlarındaki otoyollar belediyeye devredilmeli, belediyenin köprü fiyatlarını belirlemesi sağlanmalı.

6. İl sınırları içindeki bütün ama bütün yolların bakım, onarım ve yapım sorumluluğu anakent belediyesinin olmalı, halen devam eden 'ana arterler anakentin, ara yollar ilçe belediyelerinin' uygulaması derhal son bulmalı, ana ilçe sınırları içindeki yolların kenarına konacak reklam tabelalarının gelirleri anakentle ilçe arasında adil biçimde paylaşılmalı ve bu konuda da kent çapında tek tip uygulamaya gidilmeli.
Radikal - İsmet Berkan

 

Kasım 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Platform

Arkitera Platform 2004 - 2005, 27 Kasım 2004 tarihinde Antalya'da gerçekleşecek.

Yönetici: İhsan Bilgin
Davetli Tartışmacılar: 
Emre Arolat, Osman Aydın, Mert Eyiler, İsmail Kahyaoğlu


Kale Grubu'nun  katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz