Mortgage için eski
binalar yasal düzenleme bekliyor
İpotekli kredi sistemi olarak bilinen
‘mortgage'in sadece toplu konut projeleri ile sınırlandırılmaması gerektiği
belirtiliyor. Uzmanlar, ‘kira ve gayrimenkul fiyatlarını fahiş artışlara karşı
koruyacak model' diye nitelediği uygulama için eski binaların yıkılmasını
düzenleyen mevzuatta değişikliğe gidilmesini istiyor. Yeni tasarıya ‘eski
binanın yıkılmasında çoğunluğun oyu yeterli, tek kişinin itirazı dikkate
alınmaz' hükmünün konulması öneriliyor. Böylece İstanbul'da hem hasarlı evler
ortadan kalkacak hem de çevre ve trafik konusundaki sıkıntılara çözüm
getirilecek.
Tek bir kişinin itirazı yerine
çoğunluğun kararına göre yıkımın gerçekleşebilmesi halinde planlı şehirleşmenin
önü açılırken trafik, otopark ve kanalizasyon gibi önemli altyapı eksiklikleri
giderilebilecek. Garanti Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Kürşat
Tuncel, “Şu an bir apartmanda daire sahiplerinin birinin muhalefeti bile
apartmandaki bir değişikliğe engel. Çoğunluk kararının apartmanın yenilenmesi
için yeterli olabileceği yasal bir düzenleme ile bu engel aşılabilir.” diyor.
Tuncel arsa sorunu için kentsel dönüşümü mecburî bir çözüm olarak gösteriyor.
Yapı Kredi Koray Genel Müdürü Hakan
Kodal da kredilerin ancak yeni arzı destekleyici şekilde gelmesi durumunda
alternatiflerin artacağını ve reel olarak konut fiyatı ve kiraların
düşebileceğini söylüyor. Ancak ihtiyaç nispetinde yeni arza imkân verecek arsa
miktarının sınırlı olduğunu da belirten Kodal, kredilerin büyük oranda mevcut
konutlara yöneleceğine işaret ediyor. Şu ana kadar hazırlandığı şekliyle yasada
bitmemiş projelere ipoteğe dayalı konut kredisi verilebileceği yer almıyor.
Kodal, kira öder gibi ev alma modelinin çok kısa sürede yaygınlaşmayacağını
savunuyor ve bunun hayaline kapılmama uyarısında da bulunuyor. “2005’te bir anda
herkes ev sahibi olacak diye bir şey yok. Bu dalga dalga yayılacak.” diyen
Kodal, sistemin olumlu etkilerinin ancak 5 sene sonra görülebileceğine inanıyor.
Kodal, uzun vadede konut kredilerinin sadece bitmiş gayrimenkullere yönelmesi
halinde mevcut kira ve fiyatların daha da artacağı ikâzını yapıyor.
Yapı Kredi Koray ve Garanti GYO
tarafından ortaklaşa yürütülen ve İstanbul Çekmeköy’de inşasına başlanan
‘Evidea’ projesinin temel atma töreninde Zaman’ın sorularını cevaplayan Kodal ve
Tuncel, kira artışlarının sınırlanması içinse konut arzının artırılmasını tek
çözüm olarak gösteriyor. Konut arzına 473 yeni konut ile destek veren ‘Evidea’
projesinde 750 milyon liradan başlayan taksitler ile ev alma imkânı sunuluyor.
Kodal çözüm için kiralara sınırlama konulmasına dair fikirleri ‘olabilecek en
yanlış düşünce’ diye tanımlarken bunu ‘karnı ağrıyan ülserli bir adama aspirin
verme’ye benzetiyor. Bir yatırım aracının düşüşüne sınır konulamayacağı gibi
yükselmesine de sınır konulamayacağını dile getiren Kodal, aksi takdirde
gayrimenkule dayalı bütün finansal araçların düşeceğini söylüyor. Vergi
politikaları ile fonların sosyal amaçlı projelere yönelmesi gerektiğini dile
getiren Kodal, böylece küçük konutların teşvik edileceğini ve kiraların da
düşeceğini belirtiyor.
Kürşat Tuncel de kamuoyundaki ‘Mucize
bir sistem var. Bekleyelim görelim. Aman ev almayalım, kiralayalım’ gibi
düşüncelerin ‘yanlış’ olduğunu vurguluyor. Mortgage’in herkesi kiradan kurtarıp
ev sahibi yapacak bir sistem olmadığını belirten Garanti GYO’nun genç
yöneticisi, yasa ile birlikte faizlerin düşmeyeceğini ve kiraların da
ucuzlamayacağını söylüyor. Tuncel, “Bir anda insanların konut ihtiyacını
karşılayacak bir konut üretimi olmayacak. Ama orta vadede konut alımları
kolaylaştıkça, hem mevcut kiralık ev stoku rahatlamaya başlayacak hem de ikinci
evlerini alan insanların konut üretimi, kiraları rahatlatmaya başlayacak.”
diyor. Kısa vadede kiraların düşmeyeceğini vurgulayan Tuncel, hatta kaliteli
konut stoku sınırlı olduğu için özellikle AB gelişmelerine bağlı spekülatif
değer artışları görülebileceğini de savunuyor.
Zaman - İbrahim Türkmen |