Sait Halim Paşa Yalısı’nda
artık düğün yapılacak
Yangından önceki haline değil, ilk haline geri dönen sahilsarayı Şubat'ta
açılıyor.
Başbakanların yazlık eviyken, Özal ve Çiller döneminde çok adını
duyduk Sait Halim Paşa Yalısı’nın. 1995’te geçirdiği yangın, günlerce
hepimizi meşgul etti. Sonra unutuldu yalı. Ama restorasyonu yapıldı,
2002’de bitti. Önümüzdeki şubat ayında turistik işletme olarak açılacak,
düğün, nişan, kokteyl gibi davetlere ev sahipliği yapacak.
Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısı, diğer adıyla ‘Aslanlı Yalı’,
19. yüzyıl sonunda inşa edildi. Sonra, Mısırlı Prens Abdülhalim tarafından
harap durumdayken satın alındı. Prens, binayı yıktırdı, yerine yalıdan
çok bir sahilsarayı olan bugünkü yapıyı inşa ettirdi. Mimarı Çanakkaleli
mimar-kalfa Petraki Adamandidis’di. Prens’in yalıya ismini veren kardeşi
Sait Halim Paşa ise 1913’te Osmanlı sadrazamı oldu, 1921’de Roma’da
suikasta kurban gitti.
Yapı, yolun üst kısmındaki koruya iki ahşap köprüyle bağlanıyordu.
1950’lerde Boğaz yolu genişletildi ve köprüler kaldırıldı.
1960’larda Sait Halim Paşa’nın várisleri binayı Turizm Bankası’na
sattılar. 1980’lere kadar kumarhane ve tören salonu olarak kullanıldı.
Turizm Bankası, başbakanlığın resmi kabullerinde kullanılmak üzere binayı
restore ettirdi. Bir dönem bahçe bir gece kulübüne de kiraya verildi, başbakanlık
yazlık konutu olarak da kullanıldı.
1995’teki yangından sonra yapılan son restorasyon 2002’de tamamlandı,
ama bina, yangından önceki haline değil, inşa edildiği 1890’lardaki görünümüne
kavuştu. Geçen haziran ayında yapılan bir ihaleyle Göçtur Turizm Yatırım
ve Ticaret AŞ’ye 49 yıllığına kiralanan Sait Halim Paşa Yalısı’nın
yıllık kirası 1 trilyon 35 milyar lira. Yalıda 6 toplantı salonu, Osmanlı
tarzında dekore edilmiş 6 süit ve bir restoran bulunacak. Göçtur
Turizm’in Başkanı Mustafa Göçen, ‘Bu 6 süiti, gelen talebe göre
kullanacağız. İsteyenler konaklayabilecek ama gerektiğinde bir toplantı için
iki saatliğine de kiralayacağız’ diyor.
Dev tablo kurtuldu
Yalının 1995’teki yangında mahvolan üst katı büyük oranda
yenilendi. Neyse ki alt kattaki dev yağlıboya tablo kurtuldu. Sait Halim Paşa’nın
Mısır için yaptırdığı ve İstanbul’a gelince beraberinde getirdiği ‘Çölde
Av Sahnesi’ isimli tablo Clement’e ait. Mustafa Göçen ‘Resmin yerinden
oynatılması mümkün değil. Belki yalının kendisinden bile daha değerli’
diyor. Birkaç değerli eser daha var yalıda. Selamlık giriş kapısına konan
iki aslan heykelinden biri Sait Halim Paşa kılıç kuşanınca İtalya’dan,
diğeriyse ikinci kuşağında Almanya’dan hediye olarak gönderilmiş.
Bir çalışma odası, özel olarak döşeniyor. Buraya yalıya ait birçok eşya
konacak, ayrıca şu anda Yıldız Sarayı’nda bulunan orijinal mobilyalarının
aslına uygun üretilen kopyaları yerleştirilecek. İsteyen ziyaretçiler
Sadrazam’ın masasına oturabilecek.
Şu anda 6 mimar ve iç mimar dekorasyon için çalışıyor. Dekorasyonun 2
milyon doları bulabileceği belirtiliyor.
Aç olan mutfağına girer yerdi
Yalı mermer bodrum katı üzerinde iki katlı olarak inşa edilmiş. Mermer
bodrum, hava akımı sağlıyor, örneğin sıcak bir ağustos günü bu zemin
katın mermer kafesli küçük dehlizlerinden birinin önünde durunca klima
varmış gibi soğuk hava hissediliyor.
Eklektik üsluptaki binanın genel planını orta sofa etrafında sıralanmış
odalar oluşturuyor. Sakin bir dış görünüşü var yalının, ama iç
dekorasyonunda ağır arabesk unsurlar kullanıldığından, küçük bir Arap
sarayını andırıyor.
Şu an yalının arka kapısından geçen caddenin öteki tarafındaki dükkanlar
eskiden yalının mutfaklarıydı. Sait Halim Paşa’nın sağlığında kapısında,
‘Aç olan buyursun yesin’ yazıyordu ve birçok kimse de bu mutfaktan yemek
yiyordu.
Hürriyet - Ayten
Serin |