7 Kocalı Hürmüz:
İstanbul
İstanbul'da yaşayan büyük çoğunluk ortak bir noktaya geldi. İstanbul'a neşter
atılmalı. Deprem tehlikesinden ulaşıma her konu masaya yatırılmalı ve tartışma
değil çözüm üretilmeli. Şimdi icraat zamanı.
Peki icraat var mı? Aslında her kurum kendi ölçüleri içinde ciddi bir çaba
içinde. Ama ne var ki, her kurum aynı zamanda mevcut durumdan şikâyetçi. Bir
işin birden çok sahibi var. Kimse tek başına bir alandan sorumlu değil.
'Bürokratik yapı" yetkileri dağıtarak işi karmaşık hale getirmiş.
Örneğin plan yapma yetkisi. İstanbul'un planlanmasından kim sorumlu? İlk akla
gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Ama ne yazık ki, İstanbul halkının
oylarıyla seçtiği Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Belediye
Meclisi üyeleri bu konuda tek yetkili değil.
İstanbul adeta '7 Kocalı Hürmüz' gibi. Bugün İstanbul'da Sanayi, Bayındırlık,
Turizm Bakanlığı, Orman ve Çevre Bakanlığı, TOKİ ve Büyükşehir Belediyesi olmak
üzere altı kurumun plan yapma yetkisi var. Buna bir de ilçe belediyelerini
katın. Bu durumda "7 Kocalı İstanbul"u kurtarmak mümkün mü? Siz İstanbul
Büyükşehir Belediyesi olarak kentin geleceğini planlamak istiyorsunuz. Ama bir
de bakıyorsunuz, Turizm Bakanlığı bir bölgeyi turizm alanı, Bayındırlık
Bakanlığı konut alanı, Sanayi Bakanlığı da teknoloji park alanı ilan etmiş. Peki
değiştirme hakkınız var mı? Sadece plan üzerinde ufak değişiklikler
yapabilirsiniz. Böyle bir durumda kenti yönetmeniz mümkün mü? Şimdi size bu
karmaşaya uygun bir örnek aktaracağım. Kadıköy Caddebostan'da Büyük Kulüp var.
Kulübün önü şimdi marina oluyor. Peki kim karar verdi buna? Bu sorunun cevabını
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk veriyor: "Bizim sahiller temizlendi, 40
yıl sonra pırıl pırıl hale geldi. Denize girilebilecek.
Buranın en temiz plajına yat limanı yapmaya kalkıyorlar. Dalyan-Caddebostan
arasında en büyük arsa Büyük Kulüp'ün. 7 bin üyesi var. Üyeler arasında oylama
yapılsa, 6 bin 900'ü denize girmek ister. Haksız bir durumla karşı karşıyayız.
Büyükşehir Belediyesi'nin ve Kadıköy Belediyesi'nin izni yok. Gitmişler
Ankara'dan Bayındırlık ve Çevre bakanlıklarından işi bitirmişler." Bakanlığın bu
planları yaparken, kent yönetimine sorması gerekmiyor mu? Hayır gerekmiyor.
Çünkü yasa bu hakkı ona veriyor.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve bölgedeki sivil toplum örgütleri
geniş bir kampanyaya hazırlanıyor. Ayrıca idare mahkemesinde de dava açıldı.
İstanbul böyle kararlarla zaman kaybediyor.
Buna bir son vermenin zamanı gelmedi mi?
Sabah - Mahmut Övür |