Eskişehir'in 'Kent
Üniversitesi'...
Üniversiteler, eğitimin yanı sıra bulundukları kente de hizmet ettiklerinde, hem
saygınlıkları artıyor hem de toplumsal ilerlemeye katkıları daha bir etkili
oluyor... Bu hizmetlerin öğrenimle de bütünleşmesi ise öğrencilerin ''kent
ortamında'' ve ''toplumsal etkileşimler'' le geleceğe hazırlanmalarını
sağlıyor...
Kuruluşundan itibaren buna örnek olan Anadolu Üniversitesi , aynı katkısını
kültür ve sanatta da doruğa çıkartarak sürdürüyor...
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen 'in rektörlüğü döneminde
temelleri atılan, son yıllarda da aynı duyarlılığın rektörü ve takipçisi Prof.
Dr. Engin Ataç ve çalışma arkadaşlarınca gerçekleştirilen ''kentle bütünleşme''
projeleri, Anadolu Üniversitesi'ni Eskişehir'in hem gururu hem de ''onsuz
olmaz'' ı yapıyor...
O kadar ki bu kentte artık Anadolu Üniversitesi demek, aynı zamanda ''kent
yaşamı'' demek. Bunda da en önemli neden, hem öğrencilerin hem de halkın
birlikte ''katıldıkları'' etkinlikler için kampus dışındaki ve hatta tarihi
dokuda bulunan ''geçmişin tanığı'' mekâların da değerlendirilmesi...
Üstelik, yıllardır ilgi bekleyen eski ve özgün binalar, yerel yönetimin yanı
sıra Anadolu Üniversitesi tarafından da ''sahiplenilerek'' kurtarılıyor. Böylece
bir yandan kültürel miras korunurken bir yandan da kent yaşamında ''tarih ile
çağdaşlığın buluşması'' sağlanıyor.
Cumhuriyet ve sanat
İşte bu çalışmaların öncüsü olan ''Cumhuriyet Tarihi Müzesi'' , kentin ilk
kurulduğu semt olan Odunpazarı 'ndaki eski ''Askerlik Şubesi'' binasında...
Anadolu Üniversitesi'ne kültürel amaçla tahsis edilen binanın yeni işleviyle
açılışı 1944'te yapılmıştı...
Üniversitenin Yunus Emre Kampusu 'nda bulunan, 1. ulusal mimarlık dönemi
örneklerinden ''Askeri Kışla ve Talimgâh'' binası da onarılarak 2001 yılında
''Çağdaş Sanatlar Müzesi'' ne dönüştürüldü...
Önceki yıl ise yine Odunpazarı'ndaki 1980'lere kadar konut olarak kullanılan 2
katlı ve terk edilmiş bir geleneksel Eskişehir evi çökmekten kurtarılarak
''Eğitim Karikatürleri Müzesi'' işleviyle restore edildi.
Geçen aralık ayında Tan Oral 'ın hazırladığı ''Eğitim'' konulu karikatür
sergisiyle birlikte açılışı yapılan müze, çok sayıda Türk ve yabancı çizerlerin
yapıtlarından oluşan zengin bir koleksiyonu barındırıyor. Karikatür
yarışmalarına katılan eserlerin de depolarda kalmaktan kurtarıldığı müzenin
amacını ve gerekçesini Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç şöyle
anlatıyor:
''Karikatür sanatı, sorunların dile getirilmesinde önemli görevler
üstlenmektedir. İçerisinde eleştiri boyutu olan, ama bunu güler yüzle irdeleyen
karikatürün yaratıcılık yanı da tartışma götürmez. Bu nedenle üzerinde bilimsel
araştırmaların pek yapılmadığı Türk karikatürüne üniversite olarak kucak açmak
ve toplumu da bu sanatımızla daha ilgili kılmak istiyoruz...''
Araştırmacılara destek
Nitekim bu duyarlılık sadece müzeyle de sınırlı değil. Üniversite bünyesinde
kurulan ''Karikatür Araştırma Merkezi'' , müzedeki belgelerin değerlendirilmesi
ve araştırma yapmak isteyenlerin yüreklendirilmesi için hazır...
Benzer şekilde Karikatür Kulübü ile Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film Bölümü
de tüm bu çabalara ve çalışmalara hem destek veriyor hem de ortak oluyorlar.
Geriye sadece toplumun ilgisini yoğunlaştırması kalıyor...
Sözün kısası, dünyada ün yapmış ve çok sayıda uluslararası başarıya imza atmış
Türk karikatürü artık ''bilimin himayesi'' altında... Başta çizerlerimiz olmak
üzere, tüm sanatseverlerin ve herkesin, Anadolu Üniversitesi'ndeki bu çağdaş
sorumluluk örneğini kutlamaları gerekiyor...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci |