İstanbul'un Avrupa Kültür
Başkenti Adaylığı: Eksik Bir Proje
Yaz gelince Beyoğlu'nun her köşesi farklı kapsam ve sürelerle sanat - kültür
olayları ve gösterilerine sahne oluyor. Kentin geri kalanını etkilemeyen bu
hareketlilik, giderek bölgedeki tüm mekânları içine ve etkisine alarak bir
doyma noktasına doğru ilerliyor. Haziran ayının son haftasında yapılan
Galata - Cenova Buluşması da bu kapsamda. Ancak yine de buluşma, bildiğimiz
Beyoğlu etkinliklerinden farklı bir anlam taşıyor.
Buluşma, Avrupa Birliği
(AB) tarafından (Fransa'da Lille'le birlikte) 2004 Avrupa Kültür Başkenti
ilan edilen Cenova'da yürütülen kültür programının bileşkelerinden biri.
Galata - Cenova Buluşması, Galata'nın Ceneviz geçmişine göndermeler içeriyor.
Öte yandan İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti adaylığına ilişkin çağrışımlar
da taşıyor.
Tüm değerlerin, sermaye girdisi olarak küresel dolaşıma girdiği bir çağda
kentlerin bu sürecin dışında kalması imkânsız. Kaydı kâğıt üzerinde
tutulmayan küresel kıymetler borsasında kentlerin de bir tahtası var. Nasıl
Kıbrıs'taki uzlaşma ihtimali İstanbul ve Atina borsalarınca "satın alınıyor"
ya da Atocha'da patlayan bombalar Madrid borsasında kağıtların düşmesine
yol açıyorsa, kentlerin başına gelen olaylar da kendi borsalarında
dalgalanma yaratıyor.
En güzel örneklerden biri Guggenheim Bilbao'su. İşlemeyen limanı ve yüksek
işsizlik oranıyla kentler borsasında adı bile geçmeyen Bilbao, Frank O.
Gehry'nin projesi kendisinden önde giden müzesi sayesinde bir anda yüksek
fiyattan kote edildi. İn - cin top oynayan havaalanına milyonlarca turist
inmeye başladı. Avrupa'da ne zaman bir kentsel gelişim ya da daha şık ve
moda deyimiyle "sürdürülebilir kentsel kalkınma" konuşulsa,
Bilbao'nun adı anılmadan geçilmez oldu.
Böyle bakıldığında, 2004'ün kültür başkentlerinden Cenova'da düzenlenecek
sergilerden birinin Cenova'daki Bilbao: Kültür Kenti Değiştiriyor başlığını
taşıması da şaşırtıcı değil. Avrupa Kültür Başkenti payesi kentlerin
değerini az ya da çok arttırabiliyor. Tıpkı olimpiyat, futbol şampiyonası
ya da Formula 1 yarışları gibi.
Avrupa'da 20 yıldır kültür başkentleri belirleniyor. 1985'in ilk kültür
başkenti Atina'da şimdi sırada Olimpiyat Oyunları var (Bu hesapla, 2010 yılının
başkent adayı İstanbul'a olimpiyat sırasının 20 yıl sonra, 2030'da
gelmesi umulabilir!). Şimdiye dek kültür başkentliği yapan kentlere bakıldığında
ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. Bir yanda Atina, Floransa, Dublin, Lizbon
(1994 yılında kültür başkenti ; 2004'de Avrupa Futbol Şampiyonası ev
sahibi), Stokholm, Kopenhag gibi kentler. Öte yanda, Anvers, Selanik,
Weimar(Almanya), Graz, Salamanca (İspanya). Bunlar arasında Weimar ile
Salamanca'nın kentlik statüsü bile tartışılabilir.
O arada, AB'nin 1999'da aldığı bir kararla aday ülkelerin kentleri de -
AB üyesi ülkelerden bir kentle birlikte - kültür başkenti olabiliyor. Böylelikle,
Krakov, Rejkjavik ve Prag 2000 yılında Avignon, Santiago de Compostela ve başka
kentlerle birlikte başkent olabildiler.
Metropolllerden de kültür başkenti olanlar yok değil. Ama hep bir yıl dönümü,
kutlama vb. dolayısıyla. Örneğin Paris Fransız İhtilali'nin 200. yılında,
1989'da; Berlin, birleşmesi nedeniyle 1988'de kültür başkenti oldular.
Cenova'ya gelince, kabuğunu kırmak üzere kültür başkenti seçildiği
anlaşılıyor. Kentte bu yıl yapılacak etkinliklerin süpervizörü, Venedik
Bienali'nin küratörlerinden Germano Celant, başkent olmadan önceki Cenova'yı
"geleneksel olarak içine kapalı ve tecrit edilmiş olarak bilinen, kimliğinin
içi ve dışıyla iletişimde olmayan bir kent" olarak betimliyor. Bir yıl
sürecek etkinliklerin Cenova'da bir canlılığı tetiklemesi bekleniyor.
Bu bilgiler ışığında, İstanbul'un adaylığı daha doğru değerlendirilebilir.
Geçen 20 yılın uygulamasına bakıldığında, kültür başkenti payesinin,
kalın çizgileriyle, Avrupa'daki orta büyüklükteki kentleri
"ortak" pazarla bütünleştirme amacıyla verildiği söylenebilir.
Oysa, İstanbul çoktan bu aşamaya ulaşmıştır. İstanbul ekonomik ve mali
piyasaları, toplumsal hareketliliği, kültür ve sanat alanındaki canlılığıyla
orta büyüklükte, entegrasyon sıkıntıları olan kent nitelemesini
haketmemektedir. Büyüsü, karmaşası, belirsizliği, sefaleti, kural tanımazlığı
ile orta halli, halim selim kültür başkentleriyle aynı sıraya sokulamaz.
İstanbul, adaylığı kabul edilirse, Selanik'den 13, Glasgow'dan 20,
Atina'dan ise tam 25 yıl sonra kültür başkenti olacaktır. Bu durum kabul
edilemez. Kaldı ki, 2010 yılında AB üyeleri arasında Almanya'nın kültür
başkentliği sırasıdır. İstanbul'un adaylığı kabul edilse bile, hangi
orta - küçük Alman kentiyle birlikte başkent olacağı belli değildir.
(Akla gelen bir çözüm, Almanya ile Avusturya'nın sıralarının değiştirilerek
İstanbul'un Viyana ile birlikte başkent olmasıdır.)
Özetle, İstanbul'un kültür başkenti adaylığı Türkiye'nin sayısız
(NATO, AET/AB üyeliği, olimpiyat ev sahipliği türünden) geç kalmış
entegrasyon projelerinden biri olarak görünmektedir. Bu haliyle de eksik bir
projedir. Hep arka grupta koşma kısır döngüsünün kırılması yönünde
bir atılımı temsil etmemektedir. Adaylık geri çekilemeyeceğine göre, gözden
geçirilerek ince ayarı yapılmalıdır. (Örneğin İstanbul'un kendisi değil,
Beyoğlu dışındaki bölgelerinden biri kültür başkenti mekânı olarak
saptanabilir. En son gelişmelerle kültür sanat alanındaki bir büyük sıçramanın
sahnesi olacağı anlaşılan Haliç iyi bir örnek olabilir.)
Bu arada kültür başkenti olma sürecinin ve sonrasının en az 12 aylık
başkentlik sefası kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır. AB'nin kültür başkentlerinden
beklediği iki ölçüt de bu görüşü doğrulamaktadır. İlk ölçüt, yapılacak
etkinliklerin süreklilik taşıması yani geleceğe uzanan bir boyutu olmasıdır.
İkinci ve en önemli ölçüt de "olabildiğince çok sayıda kentlinin
harekete geçirilmesi ve katılımının sağlanmasıdır". Oysa şimdiye
kadar yürütülen adaylık çalışmalarında, kendi kurumları dışında İstanbul'luları
pek temsil etmeyen kültür elitlerinin projede söz sahibi oldukları görülmektedir.
İstanbul'un başkent adaylığı hızla açık ve paylaşımcı bir örnek
projeye dönüştürülmelidir. Cenova'yla ilgili hazırladığımız dosyayı incelemek için tıklayın.
Yazarla yazı ile ilgili görüşlerinizi paylaşmak için aşağıdaki
formu kullanabilirsiniz.
|