Broadway'de Viyana rüzgârı
Leica
Fotoğraf Galerisi'ndeki sergide Franz Hubmann'ın Viyana kahvelerinde çektiği
fotoğraflar da izlenebiliyor.
Leica Fotoğraf Galerisi, tarihi Viyana kareleriyle yüklü
karma bir sergiye kapısını açtı. Nostaljik tatlar içeren sergide Franz
Hubmann, Didi Sattmann ve Emil Mayer'in kareleri yer alıyor
'Franz Hubmann-90.Yıldönümü Kutlaması' ve 'Didi Sattmann: Fotoğraflar'
sergileri, Broadway caddesindeki Leica Fotoğraf Galerisi'nde. 14 Şubat'a kadar
izlenebilecek etkinlikte tümü jelatin gümüş baskılı ve imzalı 31 ayrı
siyah-beyaz Sattmann kadrajı yer alıyor. Aynı etkinlikte Hubmann'ın ortaya
çıkararak yeniden bastığı, Viyanalı doktor Dr. Emil Mayer imzalı, tarihi
Viyana karelerine de rastlanabiliyor.
100'e yakın çalışma içeren sergi bünyesinde, 20. yüzyıl dönümünde
Viyana'nın gündelik hayatından anları donduran Dr. Mayer'in ölümünden
sonra yaşanan Gestapo yıkıcılığından kurtarılabilmiş çalışmaları,
kent parklarındaki kazaları, çocukları, gazete okuyan kafe müdavimlerini,
sigara dumanları ve kukla gösterilerini 1908 ve 1910 yılları arasından
kopup gelen 'olağan' kokusu ve nostaljisiyle günümüze aktarıyor.
Avusturyalı bohemler
Leica duvarlarında asılı duran Sattmann'ın çalışmaları ise, ağırlıkla
sanatçı portreleri, besteci ve küratörler ile mimarları objektifin merceğine
taşıyor. Avusturya'nın kültür hayatına odaklanan çalışmalarıyla
Sattmann, yaşamı boyunca işçilikten pencere temizleyiciliğine, vinç operatörlüğünden
çelik ustalığına ve nihayet fotojurnalizme kadar birçok işte ter dökmüş.
Sattmann'ın sergisinde mimar Philip Johnson'dan aktör Dennis Hopper ve heykeltıraş
Bruno Gironcoli'ye kadar uzanan bir portre seçkisine rastlamak mümkün.
Galerinin üçüncü sanatçısı Franz Hubmann ise en çok 'Cafe Havelka'
dizisiyle fotoğraf tarihine iz bırakmış durumda.
Avusturya'nın Henri Cartier Bresson'u olarak anılan Hubmann'ın fotoğrafları,
Havelka kahvesinin Thonet sandalyelerinde oturan müşterilerin
uğultusunu, meşgul garsonların silik telaşını, usulca okunan gazetelerin hışırtılarını,
camlardaki kedileri ya da eski stüdyosundan tekinsizce objektifi süzen Pablo
Picasso'yu karşımıza çıkarabiliyor.
Sergi, Viyana'nın sakin ruhunu Broadway'in '24 saat açık' uğultusuyla
buluşturuyor.
Radikal
|