reklam

Haberler
Ocak 2004

'Evim evim güzel evim'

Canan Atalay: Resimlerimi kurarken gördüklerimden çok gördüklerim hakkında hissettiklerim önemlidir benim için.

Canan Atalay, 'ev'i sorguluyor. Atalay, 'Ev, içinde anılar barındıran bir korunak bizim için. Resim sanatının evrensel oluşu sanatçıya her yerde, kendi evinde olmak ve çalışma olanağı veriyor' diyor

Yazıt, mektup, lale, deniz temalı dizi resimlerinden anımsadığımız Canan Atalay, Ankara Galeri Akdeniz'de açtığı sergisinde 'ev' kavramını sorguluyor. Ancak Atalay'ın 'ev'lerinde 'lale'leri de görmek mümkün. Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü'nün ardından altı yıl İngiltere'de sanat eğitimi alan ve halen Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Seramik Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak resim ve seramik çalışmalarını sürdüren Atalay'la internet üzerinden söyleştik. Ancak kolay olmadı. Çünkü karakış nedeniyle dört gündür karanlığa gömülen Çanakkale'ye ancak önceki gün elektrik verilebildi.

Bu sergide 'ev' konusu ağırlıklı işleniyor, birkaç resimde de deniz yaşantısına yelken açmış gibi görünüyorsunuz... Serilere başlama kararını nasıl veriyorsunuz?

Her resme ya da seriye başlarken yoğunlaşmış birikimin doğurduğu esini görsel dile çevirme gereksinimi duyarım. Bizi saran çevreye yaşadığımızın kanıtını veren sosyal bir görev olarak görüyorum bu eylemi. Bilgi sahibi olarak önceden alınmış kararlarınız oluyor. Bir çiçek resmi yapıyorsun örneğin, çiçeğin rengini, biçimini bilmesen de bir çiçek düşüncesiyle başlıyorsun. Aslolan renk ve biçimin, çiçek hakkındaki duygularımla ne kadar örtüştüğü, onun benim için ne anlam taşıdığı...
Sergi kataloğunda yer alan yazıda Dilek Şener "Resmin ana unsuru olarak komposizyonun kalbine yerleşen motifler içerisinde 'lale' sanatçının kendi portresidir" diyor. Bunu doğruluyor musunuz?

O izleyicinin yüklediği anlamlardan biri. Kesinlikle de doğru bir okuma. Ama benim geçmişte bir seri çalışmama kaynaklık eden lale olgusuna farklı anlamlar yüklediğimi söylemem gerek. İznik çinilerinde 700'den fazla çizim motifi bulunan lâleler modern dönem resim sanatımızda pek fazla yer almıyor. Lale motifi, yukarıya doğru hareketi ve yolculuğu, uzayı gösteren simgeler olarak resimlerimde yer alır. Lale motifleri, bazen bir sanatçı portresi, bazen de çiçeğin bizzat kendisinin sureti olarak da görünebilirler.

Gelelim bu sergide irdelediğiniz 'ev' konusuna. Yurdunuzdan, evinizden uzak çalışmak sizin için sorun oldu mu? Kendinizi hiç, bir çeşit sürgünde hissettiğiniz oldu mu?

Ev, içerisinde sınırlı zamanlarda yaşadığımız bir barınak, korunak bizler için. Birçok şey saklanan, anılar barındıran. Resim sanatının evrensel oluşu sanatçıya her yerde kendi evinde gibi olmak ve çalışma olanağı veriyor. Doğduğunuz yerden, evden uzakta olmak sadece bir kopuşu ifade ediyor. Hayat ve sanat her yerde. Ama sanatçı doğduğu, kültürünü aldığı memleketin değerlerini iç yaşantısında taşıyor her nereye gitse. Bu sürgünse evet sürgün.

Gördüklerimden çok, gördüklerim hakkında hissettiklerim önemlidir benim için. Ankara'da Cebeci semtinde çocukluğum ve okul dönemimi geçirdim. Evimizin yolu üstündeydi Cahit Külebi'nin şiirini yazdığı ünlü 'Cebeci Köprüsü'. Eskiden üstünden geçtiğimde acayip heyecanlanırdım. Aklıma hep o şiir gelirdi. Şimdiki halini gören bu köprüye ne şiir yazar, ne resim yapar. Resimlerim için yaşadığım çevre, yalnız kaldığım anların bende yarattığı büyü önemlidir. Her şeyi geri getiren anıların büyüsü olarak renklerle günışığına çıkarılan dünya.

Sergideki resimlerinizden birinin ismi 'Kış'. Bu yıl çok sert bir kış geçireceğimizi önceden sezdiniz galiba...
'Kış' son resimlerimden biriydi. Kışın, her şey sade bir görünüme bürünür. Bu sadelik içerisinde çok az bir renk müdahalesiyle bu resmi yaptım. Tabii kışın soğuk atmosferini iliğime kadar hissederek. Enteresan olan sergiyi açtıktan sonra Çanakkale'ye döndüm ve bu mevsimin hışmına uğradık. Sergide 'enerji' isimli bir resim de var. Türkiye'nin en çok rüzgâr
alan bu iline doğal enerjiyi öneren bir resim. Şehir dört gün elektriksiz, ilkel bir hayata mahkûmdu. Ne yazık ki son enerji bakanlarımızdan biri de bu şehirdendi. Neyin, ne kadar farkındayız?

Atalay'ın sergisi 14 Şubat'a kadar Galeri Akdeniz'de.Tel:312 231 45 43
Radikal

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz