reklam

Salvador Dali'nin Yazdıklarından Örnekler
Sanat > Mercek Altında > Salvador Dali Hakkında

SALVADOR DALİ'NİN 100. DOĞUM YILDÖNÜMÜ

Millet'nin Angelus'u Üstüne Dali'nin Düşünceleri
Salvador Dali, Modernizmin Serüveni - Çeviren:Sema Rifat


Jean Francois Millet - Angelus 1859

"Açıklayıcı olgu"nun benim sınırsız düşüncelerimin akışını hiçbir bakımdan sınırlayamayacağı ama tersine onları geliştireceği apaçık ortadadır. Bende, kuşkusuz ancak paranoyakça açıklamalar sözkonusu olabilir ve burada bunun gerektirdiği üstünkörü söz uzatımından dolayı özür dilemeliyim. Gerçekten de, çoğu zaman okurlarıma yineleme zevkini tattığım ve sabrını gösterdiğim gibi paranoya olgusu, içinde yalnızca, bütün "çağrışımsal sistematik" etkinlerin en iyi biçimde özetlendiği olgu değil ama daha "özdeş" bir psişik-yorumsal açıklamayı cisimleştiren bir olgudur. Paranoya her zaman "açıklamaya ilişkin" olmakla sınırlı kalmaz; aynı zamanda, bilinen tek ve hakiki "gerçek anlamdaki açıklamayı" oluşturur, yani sınır tanımaz yorumsal açıklamayı.

Hiçbir görüntü, yaklaşık 70 yıl önce, trajik ve yamyamca soyaçekimlerin ressamı, yumuşak, yumuşacık ve iyi nitelikli etlerin, atlardan kalma ve korkutucu karşılaşmalarının ressamı tarafından yapılmış olan resimden daha gerçek biçimde, daha sınırsız biçimde Lautreamont'u özellikle de Les Chants de Maldoror'u açıklayabilecek güçte değildir bana göre. Burada Jean François Millet'ye anlatılamayacak ölçüde anlaşılmamış olan şu ressama telmihte bulunuyorum.

Bana göre, resim alanında çok bilinen ve yüce "bir teşrih masası üstünde bir dikiş makinesi ile bir şemsiyenin beklenmedik karşılaşması" ile eşdeğerli olacak Millet'nin o bin kez ünlü Angelus'üdür. Hiçbir şey bana bu karşılaşmayı gerçekten şu göz önünden gitmeyen Angelus'teki görüntü kadar aşırı-açık biçimde açıklayabilecek güçte görünmüyor.

Angelus, bildiğim kadarıyla, ıssız, alacakaranlık ve ölümcül bir ortamda iki kişinin hareketsiz varlığını, bekleyiş içindeki karşılaşmasını içeren, dünyadaki tek tablodur. Bu ıssız, alacakaranlık ve ölümcül ortam tabloda "teşrih masası"nın şiirsel metinde oynadığı rolü üstlenir; çünkü yalnızca ufukta yaşam sönmekle kalmaz, ama diren, insanoğlu için her zaman, "sürülmüş toprak" olan şu gerçek ve besleyici ete batmaktadır; oraya, verimliliğin şu açgözlü yönelmişliğiyle saplanır diyorum, tıpkı neşterin, herkesin de bildiği gibi, gizlice, çeşitli analitik bahanelerle, her cesedin teşhirinde, ölümün sentetik, doğurgan ve besleyici "patatesi"ni aramaktan başka bir şey yapmayan nefis çizip-yarmaları gibi. (...)

Eğer, bizim de ileri sürdüğümüz gibi, sürülmüş toprak, bilinen bütün teşrih masalarının en gerçeği, en elverişlisiyse, şemsiye ve dikiş makinesi de Angelus'e erkek figürü ve kadın figürü olarak aktarılacaktır; ve karşılaşmanın tüm sıkıntısı, tüm gizi, her zaman, benim pek naçiz düşünceme göre, şimdi artık "yer" (sürülmüş toprak, teşrih masası) tarafından belirtildiğini bildiğimiz sıkıntı ve gizden bağımsız olarak, her iki kişinin, her iki nesnenin içerdiği özdeş özelliklerden kaynaklanacaktır. (...)

Şemsiye -"simgesel işlev gören gerçeküstücü nesne"- şu gün gibi ortada olan ve herkesin çok iyi bildiği dikleşme simgesi nedeniyle Angelus'ün (...) erkek figüründen başka bir şey olmayacaktır; tabloda dikleşme durumunu -bunu sergilemekten başka bir şey yapmamıştır- kendi şapkasının utangaç ve insanın başına iş açacak konumuyla gizlemeye çalışır. Onun karşısında (da) herkesin bildiği, son derece belirgin kadın(lık) simgesi, dikiş makinesi, (...).

Angelus'ün bu iki figürünün, yani dikiş makinesi ile şemsiyenin ardında başak toplayıcıları, aldırmazlıkla, uzlaşmalı olarak, yumurtaları tepsiye (tepsi olmaksızın) toplamayı sürdürmekten başka bir şey yapamazlar, mürekkep hokkalarını, kaşıkları ve alacakaranlığın son ölgün ışıklarının o saatte parıltılı ve teşhirci kıldığı tüm gümüş takımını da(...).

Millet'nin Angelus'u, bir teşhir masası üstünde bir dikiş makinesi ile bir şemsiyenin beklenmedik karşılaşması kadar güzel."

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz