Ara Güler'in fotoğraflarından dünyaya
ve Türkiye'ye bakmak
Ara Güler retrospektifi 15 Şubat-15 Mart arasında Bremen'de görülebilecek.
Serginin adı; Zeitblende (Zamanın Diyaframı olarak dilimize çevrilebilir)
Fotojurnalizmde 50 Yıl Fotojurnalizm. Ara Güler'in seçtiği 250 fotoğraf bu
sergide yer alacak.
Fotoğraf sanatçısı sözünden hiç mi hiç hoşlanmayan Ara Güler
kendini foto muhabiri olarak tanıtır. Atölyesinin telefonunu aradığınızda,
orada yoksa telesekreterdeki kendi sesi, burası foto muhabiri Ara Güler'in bürosudur,
der.
Sergiyi; Bremen Şehir Galerisi, Radio Bremen/Funkhaus Europa ve
Medienwerkstatt Angestelltenkammer birlikte düzenlediler. Fotoğrafın dünyadaki
zirve adlarından birinin 75. yaş anısına.
Açılışta, galeri yöneticisi Rose Pfister, Bremen Kültür Bakanı
Hartmut Perschau, Türkiye Hannover Konsolosu Emine Birgen Kesoğlu, Magnum'un
yayın yönetmeni Jams A.Fox konuşacak.
Ara Güler de, 12 Şubat 2004'te saat 11.00'de Galeri'de düzenlenecek basın
toplantısında hazır bulunacak.
Serginin ayrıntılı programını vermekteki amacım; bu serginin önemini
belirtmek için.
Onun fotoğraflarını görenler, hiç kuşkum yok albümlerini edinmek isteğine
kapılacaklardır.
Onu tanıyanlar, objektifin ardındaki kişiliği de seveceklerdir. İyi
sanatçıların alçakgönüllü olduğu düşüncesini Ara Güler örneğiyle
pekiştireceklerdir.
Ara Güler'in fotoğraflarını değişik dönemlerde gördüm, hemen hemen bütün
albümlerini okudum/seyrettim. Onun insan portrelerinin yüzlerindeki hüzün
beni çok etkiler. Umutsuz yüz ifadeleri, insanın düşlerine girecek kadar
zihnime nüfuz etmiştir.
Neden, çünkü o fotoğrafı çekerken, kafasında onun öyküsünü de
kurmuştur, işte o öykü, birden diyaframı kaplar. Yazarlık yeteneği
kalemden objektife dönüşür.
Büyük sanatçılardan ben hep kaybettiklerimizin serüvenini dinlerim,
okurum, seyrederim.
Ara Güler de bu gruba dahildir. Kar altındaki İstanbul'un yalnızlığı,
şehrin tenhalığı İstanbul tarihinin özetidir.
Onun fotoğraflarını Bremen'de görecekler, iki evreni öğreneceklerdir.
Dünyayı ve Türkiye'yi. Türk insanı, İstanbul üzerine bir şey
bilmiyorlarsa o fotoğraflardan sonra bilmek isteği tutkuya dönüşecektir.
Fotojurnalizm... Ustalar belli kavramlara tanımlar kazandırırlar. Ara Güler'in
bu kavrama katkısı, yeniden değerlendirmesi gibi.
Dünyanın tanıdığı, uluslararası ündeki sanatçıları onun
objektifinden görmek, onların sanatçı yönlerini yeniden yorumlamak için
bir farklılık getirecektir.
Türkiye'yi, İstanbul'u ne kadar tanıyorlar? Nasıl tanıyorlar? Onun fotoğraflarını
izlemeden, tanıyoruz sözünü söyleyemezsiniz.
Fotojurnalizm, yani gazete fotoğrafçılığı, yani foto muhabirliği, tanıklıkların
en önemlisi, en inandırıcısı, en yanıltmayanı.
Edebiyatçıları,s anatçıları ilk kez Ara Güler çekme gereği duydu,
onlar arkadaşıydı, onların yazdıklarını, yaşadıklarını bildiğinden,
yazdıkları, yarattıkları yüzlerine yansımıştı.
Ara Güler, dünyaca tanınmış biri, bu sergiler onu tanıtacak değil dünyaya.
Ama bu sergi bizi dünyaya tanıtmak için iyi bir fırsat.
Bizim bir fotoğrafçımız Türkiye'nin ve dünyanın elli yılının tanığı.
Dikkat edin.
Hürriyet - Doğan
Hızlan
|