Ferruh Başağa'nın Biyografisi
Ferruh Başağa 1914 yılında İstanbul'da doğdu.
Yugoslavya'da geçirdiği çocukluk yıllarının ardından 1935'te İstanbul'a
döndü. Beşiktaş'ta çalışmaya başladığı uçak fabrikasında kanat
tasarımları gerçekleştirdi. Yirmi iki yaşında girdiği İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi'nde Nazmi Ziya ve Zeki Kocamemi ile çalıştı; Léopold Lévy'nin
öğrencisi oldu. 1940 yılında Akademi'den birincilikle mezun olduysa da, henüz
patlak veren İkinci Dünya Savaşı burslu olarak Paris'e gönderilmesini
engelledi. 1941 yılında, D Grubu'na başkaldıran Yeniler Grubu'na katıldı.
İlk sergisini savaşın hemen ertesinde İstanbul'da açtı. Bir sene sonra
eserleri UNESCO tarafından Musée de l'Art Moderne de la Ville de Paris'te düzenlenen
sergide yer aldı. Daha sonra Başağa'nın kişisel sergileri, aralarında İstanbul,
Ankara, Saraybosna ve New York'un da bulunduğu pek çok kentte devam etti. Başağa
ayrıca İngiltere, Fransa ve Hindistan'da çeşitli sanat fuarları ve karma
sergilere katıldı; eserleri Venedik, São Paulo, Basel, Tahran ve İskenderiye
biennalerinde izlendi. Yağlıboyanın yanı sıra vitray ve mozaik de çalışan
Ferruh Başağa, kapsamlı ilk mozaik eserini Heybeliada Deniz Harp Okulu'nun
cephesi için hazırladı. 1955'de başladığı ve iki yılda tamamladığı
iki yüz on metrekarelik bir alanı kaplayan bu eser, 2001 yılı Mayıs ayında
binayla birlikte tamamen yıkıldı. "Preveze Deniz Savaşı"nın üzerinden
geçen yarım asır boyunca Başağa'nın imzasını taşıyan vitray ve
mozaikler İzmir Efes Oteli, İstanbul Belediye Sarayı, Hacettepe ve Ortadoğu
Teknik Üniversiteleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere,
aralarında özellikle okulların ve bankaların çoğunlukta olduğu pek çok
mekâna yerleştirildi. Başağa ayrıca 1971 yılında Akademi'nin vitray ve
mozaik atölyelerinin kurulmasında da etkin oldu. 1940'ların sonlarından bu
yana soyut çalışan Ferruh Başağa, atölyelerin de kurulduğu 70'li yılların
başlarında, daha sonraları mührü yerine geçecek geometrik soyuta yöneldi.
Ferruh Başağa İstanbul'daki atölyesinde, geometrinin sonsuz estetik olasılıklarını
keşfetmeye devam ediyor.
Arkitera
|