Heykelle bakışmak
Rahmi
Aksungur: Heykeltıraş, sadece kütleye form kazandırmakla uğraşmaz, aynı
zamanda onun mekânına ve uzaydaki konumuna da karar verir.
Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki Rahmi Aksungur heykelleri, izleyici ile
'göz göze gelmeye' devam ediyor. Sergi için, sanatçının dönemlerini
anlatan bir kitap hazırlandı
Günümüz heykel sanatının önde gelen isimlerinden Rahmi Aksungur'un
heykelleri, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde özel bir düzenlemeyle
sergileniyor. Sergi için Aksungur'un tüm dönemlerini içine alan geniş
kapsamlı bir de kitap hazırlanmış. Kitabı hazırlayan Levent Çalıkoğlu,
sanatçının tasarımlarının basit seyirlik objeler olmadığını, doğrudan
izleyicinin gözünün içine bakan, onunla tinsel ve mekânsal bir bağ kurmak
isteyen 'tescilli imgeler yumağı' olduğunu vurguluyor.
"Benim için önce tasarım vardır" diyen Rahmi Aksungur'un ilk dönem
çalışmalarında, bu tasarımların merkezinde insan bedeninin yer aldığını
görüyoruz. Sanatçıya göre beden, atmosferi sürekli zorlayan bir dirence
sahiptir. Bu dönemde bronzla çalıştığı yapıtlarında bağlı olduğu
sert ve biçimlendirilmiş kütleden kopmak isteyen bedenler karşımıza çıkıyor.
Bu kopuş isteği, figürleri, özgün biçimleri, maska benzeyen yüzleri, kütleyle
ilişkileri bakımından insani ve toplumsal çağırışımlar yaratan imgeler
haline dönüştürüyor, aynı zamanda katı ve sabit heykele bir hareket de
kazandırıyor. Bu arada Aksungur'un yaptığı bağımsız figürlerde ise tek
başına bir bedenin ayakta durma ve boşluk içinde var olma isteğini, biraz
daha kararsız bir biçim içinde, ancak özellikle daha belirgin hale gelen yüzler
ve doğrudan izleyiciye bakan gözlere yüklenen anlamlarda buluyoruz.
Kütlenin çekim alanı
Aksungur, "Burada önemli olan formun üzerine giydirdiğim titreşimdir.
Geriye kalan her şey figür ya da soyut olsun, benim için sadece bir
elbisedir" diyerek, geleneksel heykel anlayışlarını tümüyle
reddetmediğini ancak geleneğin tam karşısında durmanın, izleyenlerle farklı
'titreşimlerde' ilişki kurmanın yollarını aradığını anlıyoruz.
Aksungur'un daha sonraki çalışmalarında, özgün sanat anlayaşının
temel taşlarını oluşturacak iki büyük değişim görülüyor: Heykeli bir
mekân içinde ve modüler biçimde tasarlamak. Aynı zamanda bronzdan uzaklaşıyor,
mermer kullanmakla birlikte daha çok ahşap, ahşap kurşun gibi daha
'yumuşak' malzemelere yöneliyor.
Sanatçı, arayışlarını "Heykelde mekân, kütlenin kendisi ve kuşattığı
alan değil, kütlenin çekim alanının sınırlarıdır. Bu sınırı her
birey kendi için belirler. Heykeltıraş, sadece kütleye form kazandırmakla uğraşmaz,
aynı zamanda onun mekânına ve uzaydaki konumuna da karar verir" sözleriyle
açıklarken, geleneksel madde ve mekân kavramlarının dışında izleyiciye
imkan tanıyan, sanatçı ile izleyicinin zihinsel tasarımlarında birleşme ve
kesişme noktaları arayan, Çalıkoğlu'nun nitelemesiyle 'psikolojik bir mekân'
tasarımından söz ediyor.
Rahmi Aksungur'un Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki sergisinin ana
konseptini, büyük ama çok hafif olmayı başarabilen yapraklar, meyveler ve
doğadan figürler oluşturuyor. Sanatçı bu kez tüm sergisini bir mekân içinde
bütünleştirmeyi deniyor. Sanatçıyı izleyenler kadar heykel sanatıyla bir
ilk buluşma gerçekleştirmek isteyenler için de ilgiyle izlenebilecek bir
sergi olduğunu söyleyebiliriz. Milli Reasürans Sanat Galerisi için hazırlanan
sergi 21 Şubat'a kadar görülebilir.
Tel: 0212 230 19 76
Radikal
|