reklam

Haberler
Şubat 2004

Heykelle bakışmak

Rahmi Aksungur: Heykeltıraş, sadece kütleye form kazandırmakla uğraşmaz, aynı zamanda onun mekânına ve uzaydaki konumuna da karar verir.

Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki Rahmi Aksungur heykelleri, izleyici ile 'göz göze gelmeye' devam ediyor. Sergi için, sanatçının dönemlerini anlatan bir kitap hazırlandı

Günümüz heykel sanatının önde gelen isimlerinden Rahmi Aksungur'un heykelleri, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde özel bir düzenlemeyle sergileniyor. Sergi için Aksungur'un tüm dönemlerini içine alan geniş kapsamlı bir de kitap hazırlanmış. Kitabı hazırlayan Levent Çalıkoğlu, sanatçının tasarımlarının basit seyirlik objeler olmadığını, doğrudan izleyicinin gözünün içine bakan, onunla tinsel ve mekânsal bir bağ kurmak isteyen 'tescilli imgeler yumağı' olduğunu vurguluyor.

"Benim için önce tasarım vardır" diyen Rahmi Aksungur'un ilk dönem çalışmalarında, bu tasarımların merkezinde insan bedeninin yer aldığını görüyoruz. Sanatçıya göre beden, atmosferi sürekli zorlayan bir dirence sahiptir. Bu dönemde bronzla çalıştığı yapıtlarında bağlı olduğu sert ve biçimlendirilmiş kütleden kopmak isteyen bedenler karşımıza çıkıyor. Bu kopuş isteği, figürleri, özgün biçimleri, maska benzeyen yüzleri, kütleyle ilişkileri bakımından insani ve toplumsal çağırışımlar yaratan imgeler haline dönüştürüyor, aynı zamanda katı ve sabit heykele bir hareket de kazandırıyor. Bu arada Aksungur'un yaptığı bağımsız figürlerde ise tek başına bir bedenin ayakta durma ve boşluk içinde var olma isteğini, biraz daha kararsız bir biçim içinde, ancak özellikle daha belirgin hale gelen yüzler ve doğrudan izleyiciye bakan gözlere yüklenen anlamlarda buluyoruz.

Kütlenin çekim alanı
Aksungur, "Burada önemli olan formun üzerine giydirdiğim titreşimdir. Geriye kalan her şey figür ya da soyut olsun, benim için sadece bir elbisedir" diyerek, geleneksel heykel anlayışlarını tümüyle reddetmediğini ancak geleneğin tam karşısında durmanın, izleyenlerle farklı 'titreşimlerde' ilişki kurmanın yollarını aradığını anlıyoruz.

Aksungur'un daha sonraki çalışmalarında, özgün sanat anlayaşının temel taşlarını oluşturacak iki büyük değişim görülüyor: Heykeli bir mekân içinde ve modüler biçimde tasarlamak. Aynı zamanda bronzdan uzaklaşıyor, mermer kullanmakla birlikte daha çok ahşap, ahşap kurşun gibi daha
'yumuşak' malzemelere yöneliyor.

Sanatçı, arayışlarını "Heykelde mekân, kütlenin kendisi ve kuşattığı alan değil, kütlenin çekim alanının sınırlarıdır. Bu sınırı her birey kendi için belirler. Heykeltıraş, sadece kütleye form kazandırmakla uğraşmaz, aynı zamanda onun mekânına ve uzaydaki konumuna da karar verir" sözleriyle açıklarken, geleneksel madde ve mekân kavramlarının dışında izleyiciye imkan tanıyan, sanatçı ile izleyicinin zihinsel tasarımlarında birleşme ve kesişme noktaları arayan, Çalıkoğlu'nun nitelemesiyle 'psikolojik bir mekân' tasarımından söz ediyor.

Rahmi Aksungur'un Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki sergisinin ana konseptini, büyük ama çok hafif olmayı başarabilen yapraklar, meyveler ve doğadan figürler oluşturuyor. Sanatçı bu kez tüm sergisini bir mekân içinde bütünleştirmeyi deniyor. Sanatçıyı izleyenler kadar heykel sanatıyla bir ilk buluşma gerçekleştirmek isteyenler için de ilgiyle izlenebilecek bir sergi olduğunu söyleyebiliriz. Milli Reasürans Sanat Galerisi için hazırlanan sergi 21 Şubat'a kadar görülebilir.

Tel: 0212 230 19 76

Radikal

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz