'Öteki Bodrum'un hikayesi'
Fotoğraf sanatçısı ve mimar Sıtkı Kösemen'in kaptanından dansözüne,
çiftçisinden kahvecisine, garsonundan devecisine Bodrum sakinlerini anlattığı
'Derin Bodrum' sergisi açılıyor.
'Gün artık her yanda mavi bir nurdu; öyle mavi ki, insan maviyi toplamak için
avucunu göğe açacak, dev gibi göklerin ve denizlerin bu yurdunda berrak mavi
ışık iliklerine işliyor insanın, bende saydam bir mavi oldum galiba
diyorum...' Halikarnas Balıkçısı, 'Mavi Sürgün' adlı kitabında böyle
anlatıyor Bodrum'u. Artık Balıkçı'nın Bodrum'undan pek iz kalmadı. O küçük
kasaba da değişime ayak uyurdu ve daha çok 'çılgın' eğlence hayatıyla anılan
bir tatil merkezi oldu. Ama bir de öteki yüzü vardı Bodrum'un. Sezon bitip
turistler eve döndüğünde, barlardan gelen müziğin sesi kesildiğinde
ortaya çıkan yüzü. İşte Sıtkı Kösemen'in o yüze ait fotoğraflarından
oluşan 'Derin Bodrum' adlı sergisi bugün Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet
Çifter Salonu'nda açılıyor.
Sadece Vur Patlasın Çal oynasın mı?
Kösemen 15 gün boyunca kahvecisinden balıkçısına, aşçısından çiftçisine,
fırıncısından dansözüne kadar 191 Bodrum sakinin fotoğrafını çektiği
projesini 'Çok eskiden beri gidip geldiğim bir yerdir Bodrum. Burayı anlatan
bir fotoğraf kitabı hazırlamak istedim. Bir yeri anlatmanın en iyi yolu da
yaşayanlarıdır. Bodrum'u anlatan da bir iki ay 'vur patlasın, çal oynasın'
diye orada yaşayanlar değil, oranın gerçek yerlileri. O yüzden de onlarla
çalıştım. Bodrum denilen yerde yaşayanların dertlerini, düşündüklerini
anlatan bir şey göstermek istedim' diye açıklıyor. Kösemen, Bodrum
yerlilerinin düşüncelerini anlatmak için de Zeynep Tunuslu ile birlikte kısa
röportajlar yapmış ve fotoğrafların altına 'alt yazı' gibi iliştirmiş.
'Derin Bodrum'un editörü ise projeyi 'Dün Bodrum'a gidenler, bugün değişti
diyorlar. Ama aslında güngörmüş coğrafyaya özgü hayat, yerli yerinde
soluk alıp vermeyi sürdürüyor. Karada ve denizde, biraz derinde' cümleleriyle
anlatan Bülent Korman.
Kösemen 'Asıl vurgulamak istediğim altyazı farkıyla fotoğrafları
sunmaktı' dediği kısa röportajlarda da Bodrum sakinlerinin adlarını yazmamış.
Sadece meslekleriyle tanıtmış onları. Bunu özellikle yaptığını söylüyor
Kösemen: 'Adları olmasın, Bodrum'un bir parçası olarak objektifime yansısınlar
istedim'. Bir şair 'Dünyanın pek çok yerinde sıkıldığımı bilirim.
Burada sıkılmam. Doğası değil, insanı da beni mutlu eder' diye tasvir
ediyor yaşadığı kasabayı, çimlere uzanan bir otel görevlisi kadın için
ise ekmek kapısı Bodrum. O da 'Tarlada değil otelde çalışıyorum. Dün
sezon kapandı, evimize geldik, zeytin eleyeceğiz işte' diyor. Kösemen,
Bodrum'un öteki yüzünü özetlerken de 'Herkesin ayrı bir Bodrum'u var. Ama
ben bu fotoğraflarla gerçek Bodrum'u anlatıyorum' diyor. Sonra da soruyor:
'Ya sizin Bodrum'unuz nasıl?'
Akşam - Efnan Atmaca
|