Jean Baudrillard- "Olay'a İlişkin
ve Sanal" (l'Evénementiel et le Virtuel)
Fransız düşünür ve yazar Jean Baudrillard, 27 Nisan'da İzmir 9 Eylül
Üniversitesi'nde yaptığı "Sanal Evren ve Haber Dünyası" isimli
konuşmasının ardından, 30 Nisan'da İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere
Kampüsü'nde "Olay'a İlişkin ve Sanal" (l'Evénementiel et le
Virtuel) başlıklı konferansını verdi. Baudrillard, özellikle 11 Eylül
saldırıları ve Irak Savaşı üzerinden yorum yaparak, "sanal
evren", "olay" ve "haber dünyası"nı derinlemesine
inceledi.
11 Eylül ve Irak Savaşı üzerine yaptığı değerlendirmede Baudrillard,
Steven Spielberg'in "Azınlık Raporu (Minority Report)" filmine göndermelerde
bulunarak şunları söyledi: "Günümüzde, dünyada gerçekleşebilecek tüm
olayları önceden öngörecek bir güvenlik sistemi kurulmaya çalışılıyor.
Örneğin Irak Savaşı'nda henüz gerçekleşmemiş bir eylem, Saddam'ın
kimyasal silah kullanma ihtimali, safdışı bırakılmıştır. Yani suç henüz
sanalken sistem tarafından gerçek anlamda cezalandırılmıştır. Bu yüzden
suçun gerçekten işlenip işlenmeyeceğini asla tespit edemeyeceğiz."
Sistemin, başka bir deyişle "iktidar"ın, güvenliği korumak adına
uyguladığı bu "caydırıcı düzen", "eylemsiz bir dünya
sistemi" özleminden kaynaklanmaktadır. "İktidar terörü yenmeye çalışırken
kendisi bir terör kaynağı olmakta, şiddetin yayılmasına katkıda bulunduğu
için terörü meşrulaştırmaktadır. Tüm dünyayı caydırmaya yönelik bu
evrensel soğuk savaşta, halk potansiyel terörist olarak görülmekte, böylece
tüm iktidarlar tüm halklara karşı işbirliğinde bulunmaktadır." Kısacası,
"terör ile ceza arasında bir eşdeğerliğin kurulması sözkonusudur."
Baudrillard konuşmasını "haber dünyası"nın "olay"
üzerindeki etkilerine yönelik yaptığı yorumlarla sürdürdü. Ona göre,
Irak Savaşı gibi "olay olmayan olay"lar, "haberler" aracılığıyla
eşzamanlı olarak tüm dünyaya yayılır. "Haberler, olay üretmeye
yarayan bir tezgahtır. Ancak, haberin asıl ürettiği olaysızlıktır, çünkü
olaylar soyutlanır. Günümüzde ekonomi nasıl salt paraya indirgeniyorsa,
olaylar da salt imajlara indirgenmektedir." Haberlerin olaysızlık
yaratmasında, canlı yayının ayrıcalıklı bir etkisi vardır: " Canlı
yayın ile olay tözünden ve tarihsel özünden ayrılır, eşzamanlılığa
indirgenerek boşlukta kaybolur." Naklen sunulan olaylarda olaya "kısa
devre yaptırılmaktadır", çünkü "gazeteciler neredeyse yardım
ekiplerinden önce olay yerine gelerek olay spekülatörlüğü yapmakta, olay
daha başlamadan bitmektedir." Dolayısıyla günümüz dünyasında olay,
"dünya çapına taşınabilen, olay olmayan olay" olarak tanımlanabilir.
Baudrillard olay olmayan olay üzerine konuşmasını sürdürürken, gerçek
olan olayı ise şöyle tanımladı: "Olay, paradoksal şekilde ürkütücü
tuhaflığa sahiptir, çünkü gerçekleşmesi önceden tahmin edilemez. Bu özelliğiyle
şeylerin akış sürecine etki eder. Irak Savaşı'nda ise olayın olma olasılığı
sanaldan gerçeğe dönmüştür. Savaşın tüm olasılık hesapları daha savaş
olmadan tüketilmiştir. Yani olayın beklenmedikliği Irak Savaşı'nda yoktur.
Ancak, olayı gerçek kılan unsur onun öngörülmesinin mümkün olmaması,
yoktan varolmasıdır. Olay, gerçekleştiği zaman içinde bir gerçekliğe
sahiptir, canlı olarak sunulan olayda ise zaman dilimi kayıp zamana dönüşmektedir."
Baudrillard'a göre olayın zamansal niteliği iletişim teknolojileri tarafından
yok edilmiştir: "İletişim, haber gibi etkenlerle zaman ana indirgenmiştir.
Herşey ekran vasıtası ile eşzamanlı olarak gerçekleşir; sıradışı, özgün
olaylar meydana gelmez."
Bu noktadan hareketle Baudrillard olayın tekillliğine ilişkin şu örneği
verdi: "Olayın yaşanmadan önce olma olasılığı yoktur. Aynı şekilde
yeniden canlandırılışının da bir yararı yoktur, tıpkı 11 Eylül sonrası
yapılan tüm yeniden canlandırmaların işe yaramaması gibi."
Baudrillard, konferansın son bölümünde günümüz dünyasında yaşanan aşırı
anlam bolluğu ve anlamsızlığın birlikteliğinden söz etti: "Sıradışı
olaylara tanık olmayı ne kadar arzuluyorsak, sıradan bir dünyayı da o kadar
arzuluyoruz. Yani olay ve olay olmayan olay aynı anda bizleri kendisine çekiyor."
Belki de Baudrillard'ın sözlerinin tümünün içerdiği anlam, kendisinin
konferansın sonunda Mallarme'den yaptığı bir alıntıda bulunuyor: "Günün
birinde teknik gelişmelerin yardımıyla istediğin zarları atabilirsin ancak
rastlantısallıktan vazgeçemezsin."
Arkitera - Elif Erdine
|