reklam

Haberler
Mayıs 2004

Acıyı çarmıha geren Bacon

Francis Bacon'ın tek amacı, tuvali izleyene duyumsal yoğunluk hissettirmek. Resimlerine bakarken belki de bu yüzden ürperiyoruz.

Francis Bacon'ın 42 eserinden oluşan 'Kutsal Olan ve Olmayan' sergisi Paris'te açıldı. Sergi, ateist sanatçının neden 'çarmıh' ve 'papa' resimleri yaptığını sorguluyor

İnce çizgilerle sınırlanan mekânın içine yerleştirilen bedenler; çıplak bir ampulün gölgesindeki tuval kahramanları; kuyu gibi derin, haykıran ağızlar; ölümün kokusu; etin rengi... fakat hepsinden önemlisi gözler! En deformasyona uğramış suratta bile üzerime yönelen en az bir gözün varlığı... Benim gözlerim ise bir filmin karelerinde değil, Francis Bacon'ın tablolarında dolaşıyor.

20. yüzyılın en büyük İngiliz ressamı kabul edilen Francis Bacon'ın tuvalleri Paris'te Maillol Müzesi'nde sergileniyor. 30 Haziran'a kadar sürecek sergide Bacon'ın ne yazık ki sadece 42 eseri yer alıyor. 'Kutsal Olan ve Olmayan' başlığını taşıyan sergi, bir ateist olan Bacon'ın neden saplantısal bir biçimde 'çarmıh' ve Hıristiyan âleminin en üst noktasındaki kişi olan 'Papa' temalarını işlediğini sorguluyor.

Bacon'ın kimi zaman esrarlı, kimi zaman ürkütücü, ama her zaman kendi yalnızlıklarında olan figürleri, bir anlamda modern yaşamın çarmıhına gerilmiş, şiddetli bireysel acı çeken kişisini temsil eder. İşte bu noktada günlük hayatın içindeki kutsal ile buluşur Bacon'ın tablosunda. Yaşamın insan tarafından algılanışı, insanın kırılganlığı ve dramı Bacon'ın sanatının merkezindedir. Öte yandan, Batı resminde büyük bir rol oynayan 'çarmıh' teması sanatçının çok hassas olduğu ölüm, acı ve insanın insana zulmü kavramlarını sembolize eder. Bu temayı tuvalinde ölü bir hayvanı asarak işleyen Bacon, "Mezbahaya ve ete ilişkin görüntüler beni hep çok etkilemiştir. Benim için bu, 'çarmıh' konusuyla yakından ilişkili. Kasaba her gittiğimde, oradaki ölü hayvanın yerinde ben olmadığıma hep şaşar dururum" diyor David Sylvester ile yaptığı ünlü söyleşisinde. Ressamın İkinci Dünya Savaşı'ndaki görevinin ölenleri toplamak olduğunu düşününce şaşmamak gerekir bu söylediklerine.

'Papa'ya gelince... uzmanlara sorarsanız Bacon'ın din ve baba otoritesine karşı çıkışının bir sembolü; Bacon'a sorarsanız dünyanın en etkileyici tablosu kabul ettiği Velazquez'in 'Papa X. Innocent' tuvalini kendi resim diliyle yeniden yorumlamak isteği.

Öykülemeci değil
Resminde öykülemeci olmaktan özellikle kaçınan, bunun aktarım sürecinde izleyiciyi sıktığını ve anlatılmak istenenin gücünü azalttığını düşünen Francis Bacon'ın tek amacı, tuval kişiliklerinin izleyene kuvvetli bir duyumsal yoğunluk hissettirmesi. Demek bu yüzden ürperiyoruz onun tuvali karşısında; bir yandan gözlerimizi sımsıkı kapama ihtiyacı hissederken, öte yandan hayranlıkla saatlerimizi geçirebiliyoruz bu resimlerin önünde. Tablolarını acımasız ve şiddetli bulanlara da, gerçeği ve bu gerçeğin merkezindeki insanı resmettiğini söylüyor sanatçı. Evet, insanın ressamıdır
Francis Bacon. Sevabını ve günahını aynı potada eriten insanın.
Radikal - Yeşim Vesper

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz