Acıyı çarmıha geren Bacon
Francis Bacon'ın tek amacı, tuvali izleyene duyumsal
yoğunluk hissettirmek. Resimlerine bakarken belki de bu yüzden ürperiyoruz.
Francis Bacon'ın 42 eserinden oluşan 'Kutsal Olan ve
Olmayan' sergisi Paris'te açıldı. Sergi, ateist sanatçının neden 'çarmıh'
ve 'papa' resimleri yaptığını sorguluyor
İnce çizgilerle sınırlanan mekânın içine yerleştirilen bedenler; çıplak
bir ampulün gölgesindeki tuval kahramanları; kuyu gibi derin, haykıran ağızlar;
ölümün kokusu; etin rengi... fakat hepsinden önemlisi gözler! En
deformasyona uğramış suratta bile üzerime yönelen en az bir gözün varlığı...
Benim gözlerim ise bir filmin karelerinde değil, Francis Bacon'ın tablolarında
dolaşıyor.
20. yüzyılın en büyük İngiliz ressamı kabul edilen Francis Bacon'ın
tuvalleri Paris'te Maillol Müzesi'nde sergileniyor. 30 Haziran'a kadar sürecek
sergide Bacon'ın ne yazık ki sadece 42 eseri yer alıyor. 'Kutsal Olan ve
Olmayan' başlığını taşıyan sergi, bir ateist olan Bacon'ın neden saplantısal
bir biçimde 'çarmıh' ve Hıristiyan âleminin en üst noktasındaki kişi
olan 'Papa' temalarını işlediğini sorguluyor.
Bacon'ın kimi zaman esrarlı, kimi zaman ürkütücü, ama her zaman kendi
yalnızlıklarında olan figürleri, bir anlamda modern yaşamın çarmıhına
gerilmiş, şiddetli bireysel acı çeken kişisini temsil eder. İşte bu
noktada günlük hayatın içindeki kutsal ile buluşur Bacon'ın tablosunda. Yaşamın
insan tarafından algılanışı, insanın kırılganlığı ve dramı Bacon'ın
sanatının merkezindedir. Öte yandan, Batı resminde büyük bir rol oynayan 'çarmıh'
teması sanatçının çok hassas olduğu ölüm, acı ve insanın insana zulmü
kavramlarını sembolize eder. Bu temayı tuvalinde ölü bir hayvanı asarak işleyen
Bacon, "Mezbahaya ve ete ilişkin görüntüler beni hep çok etkilemiştir.
Benim için bu, 'çarmıh' konusuyla yakından ilişkili. Kasaba her gittiğimde,
oradaki ölü hayvanın yerinde ben olmadığıma hep şaşar dururum"
diyor David Sylvester ile yaptığı ünlü söyleşisinde. Ressamın İkinci Dünya
Savaşı'ndaki görevinin ölenleri toplamak olduğunu düşününce şaşmamak
gerekir bu söylediklerine.
'Papa'ya gelince... uzmanlara sorarsanız Bacon'ın din ve baba otoritesine
karşı çıkışının bir sembolü; Bacon'a sorarsanız dünyanın en
etkileyici tablosu kabul ettiği Velazquez'in 'Papa X. Innocent' tuvalini kendi
resim diliyle yeniden yorumlamak isteği.
Öykülemeci değil
Resminde öykülemeci olmaktan özellikle kaçınan, bunun aktarım sürecinde
izleyiciyi sıktığını ve anlatılmak istenenin gücünü azalttığını düşünen
Francis Bacon'ın tek amacı, tuval kişiliklerinin izleyene kuvvetli bir
duyumsal yoğunluk hissettirmesi. Demek bu yüzden ürperiyoruz onun tuvali karşısında;
bir yandan gözlerimizi sımsıkı kapama ihtiyacı hissederken, öte yandan
hayranlıkla saatlerimizi geçirebiliyoruz bu resimlerin önünde. Tablolarını
acımasız ve şiddetli bulanlara da, gerçeği ve bu gerçeğin merkezindeki
insanı resmettiğini söylüyor sanatçı. Evet, insanın ressamıdır
Francis Bacon. Sevabını ve günahını aynı potada eriten insanın.
Radikal - Yeşim Vesper
|