reklam

Haberler
Mayıs 2004

Ortaya Karışık

İstanbul baharı karşılarken sanat ortamı alabildiğine devingen, alabildiğine coşkulu. Konserler, sergiler, sempozyumlar, festivaller birbirini izliyor. Üretimin bu denli yoğun olmasını neye bağlayabiliriz? Türkiye'de sanat üreticilerinin koşullarının değiştiği, yaratıcılara yeni olanaklar sağlandığı iddia edilebilir mi? Hayır, tam tersine, bu koşulların günden güne ağırlaşması söz konusu. Karşımızdaki bu zengin tabloyu ancak sanatçılarımızın ve sanat etkinlikleri düzenleyen, bu etkinlikleri destekleyen birkaç kuruluşun özverili çabaları ile açıklamak mümkün.

Aslında, doğrularla, yanlışların birbirine karıştığı bir ortam içinde yaşıyoruz. Bir yandan Eurovision'u bir ulusal bayram gibi bağrımıza basarken öte yandan art arda müzik festivalleri iptal ediliyor. ''Strictly Mundial'' in ardından ''Atlas Müzik Günleri'' adlı etnik müzik festivali de iptal ediliverdi. Büyük bir olasılıkla yeterli destek bulamadığı için... Öte yandan, Babylon, İş Sanat, Yeni Melek, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Aya İrini gibi mekânlarda birbirinden ilginç konserler gerçekleşiyor. Son haftalarda, Kazım Koyuncu 'dan Bülent Ortaçgil-Teoman ikilisine, Aynur Doğan ve Moğollar 'a pek çok müzisyenimizi dinleme olanağı bulduk. Yunanistan'dan ( Glykeria ) Ermenistan'a ( Djivan Gasparyan ) usta müzisyenleri konuk ettik. Roxy Müzik Günlerinde, Türkiye'nin dört bir yanından gelen genç müzisyenlerle tanıştık. Armada'nın düzenlediği ''Hıdrellez Şenlikleri'' nde Makedonların ünlü orkestrası ''Koçani Orkestar'' ı bir kez daha dinledik. Akbank'ın Cem Mansur 'un sanat yönetmenliğinde düzenlediği ''İstanbul'da Erguvan Zamanı'' adlı müzik şenliğinde tarihin müzikle buluşmasına tanık olduk.

Yurtdışında birbirinden önemli projelere imza atan değerli müzik adamımız Kudsi Erguner , ''İstanbul'da Erguvan Zamanı'' etkinliği çerçevesinde, İstanbul müezzinleri ile Likurgos Angelopulos Bizans Korosu'nu bir araya getirdiği ''İlahi-Nağme'' adlı konserin ardından bu pazar da ''İstanbul'u Dinliyorum'' adlı bir konser gerçekleştirecek. Aya İrini, bu kez de Türk ve Rum solistlerin seslendireceği şarkılarla şenlenecek.

Yalnızca müzik mi? Öteki sanat dallarındaki etkinlikler de dur durak bilmiyor. Arda Aydoğan 'ın yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleşen ''Uluslararası Dans Festivali'' nde izlediğimiz Fransız topluluğu ''Compagnie Fetes Galantes'' , sanat yönetmeni Cengiz Özek 'in gayreti ile her yıl daha da zenginleşen ''Ülker Kukla Festivali'' nde izlediğimiz İtalyan ''Carlo Colla e Figli'' ve İspanyol ''Titiritran Tiyatrosu'' gibi önemli kukla topluluklarından sonra şimdi de İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ''14. Uluslararası Tiyatro Festivali'' Sanat Yönetmeni Dikmen Gürün 'ün bize sunacağı güzel sürprizleri bekliyoruz.

Diğer sanat dallarındaki etkinlikleri de ihmal etmeye gelmez. Tasarım alanında yılın en önemli etkinliği olan ''İstanbul Grafik Sanatı Günleri'' sürerken TÜRSAK'ın düzenlediği ''Çocuk Filmleri Festivali'' , ardından da ''Çevre Filmleri Festivali'' başlıyor. Bugün başlayacak olan Portekiz Film Haftası da İstanbul sanat ortamına yeni keşifler olanağı sağlıyor. Avrupa Kültür Derneği'nin Mimar Sinan Üniversitesi'nde düzenlediği ''AB'ye Giriş Sürecinde Düşte, Düşüncede ve Günlük Yaşamda Değişimler'' başlıklı konferans, Yayıncılar Birliği'nin İstanbul Bilgi Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdiği ''Türkiye Yayıncılık Kurultayı'' ve Talat Halman 'ın yönetiminde, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi'nin düzenlediği ''Ölümünün 50. Yılında Sait Faik Sempozyumu'' geçen haftanın en önemli sanat etkinlikleri arasındaydı.

Dün başlayan ''Sponsorluk Sempozyumu'' da sanat ortamımızın yaşamsal bir sorununa parmak basan bir etkinlikti. Bu listeye, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sinema sektörü temsilcilerinin katılımı ile düzenlediği ''Sinemanın Sorunları ve Çözüm Önerileri'' başlıklı ikinci ''arama konferansı'' nı da eklemem gerek. Kültür-sanat alanının sorunlarına ilişkin bu toplantılarda, sanat dünyamızın ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu bir kez daha vurgulandı. Devletin bu alanda neler yapabileceğini önümüzdeki haftaya bırakarak bir saptamayla bu yazıyı noktalayalım. Eğer hâlâ bu denli yoğun bir üretimle karşı karşıya isek, bunu en başta yaratıcıların inadına borçluyuz. Dün gece, Yeni Melek'te saygıyla kucakladığımız edebiyatımızın ve sinemamızın güçlü kalemi Vedat Türkali ve bugün anacağımız büyük tiyatro adamı Vasıf Öngören bu inadın en güzel temsilcileri. Dilerim, onların adına düzenlenen etkinlikler genç yaratıcılarımızın yüreğinde bir kıvılcım ateşlenmesine neden olur.
Cumhuriyet - Vecdi Sayar

Arşiv

Sahnede ve beyaz perdede olup biten herşey Sinema & Tiyatro forumunda.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz