"Sıkıntı ve Gökkuşağı"
Sergisi Aksanat'ta

Akbank Kültür Sanat Merkezi, 7 Mayıs - 12 Haziran tarihleri arasında küratörlüğünü
Levent Çalıkoğlu'nun yaptığı "Sıkıntı ve Gökkuşağı"
isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. 17 sanatçının çalışmalarının yer
aldığı sergide; birbirine zıt gibi görünen iki ruh hali karşılaştırılıyor.
Sanat bünyesinde barındırdığı sıkıntı ve gökkuşağı halleri ile, eğlenmeyi
eblehliğe dönüştüren kitle kültürü karşısında nasıl bir tavır takınabilir?
"Durma, bir şeyler yap!" sloganının, yaşamı güzelleştirme adına
değil, tüketimin parçası olma niyetiyle kullanıldığı bir ortamda, iç
huzura kavuşmak için nasıl bir çaba harcamak gerekir? Emek iş gücü ve
zihin jimnastiğinin pek örnek alınacak vasıflar olarak sunulmadığı günümüzde
sanat hangi karşı alternatifler önermekte? Bu ve benzeri soruların tartışmaya
açıldığı sergide, sıkıntı ve gökkuşağının farklı halleri yer alıyor.
Yerleştirme, video, fotoğraf, resim ve heykel çalışmalarının yer aldığı
sergide sanatçılar "sıkıntı" için bir neden aramıyor. Bazıları
bunu bir etiket gibi üzerinde taşıyor. Bazıları da bunu bir eğlenceye dönüştürerek
görünürün ardındaki nedenlere ulaşmaya çalışıyor. Kimi sanatçı, sıkıntı
aracılığıyla yoklukla yüz yüze geliyor ve ölümün kaçınılmazlığını
görüyor, kimisi bizi fani çaresizliğimizle baş başa bırakıyor. Sıkıntıyı
varoluşun acısına değil, darboğazlara karşı bir direniş olarak algılıyor.
Yaşamı nasıl daha "güzel" kılabileceklerini araştırıyorlar.
Sergide, Ali Demirel, Günnur Özsoy, Nalan Yırtmaç, Seçkin Pirim, Mustafa
Horosan, Vedat Ozan, Denizhan Özer, Tufan Baltalar, Ömer Orhun, Serkan Ağırgöl,
Murat Gülbay ve Ceren Aykut'un çalışmaları yer alıyor. Ayrıca çalışmalarını
İzmir'de sürdüren Kutu Projesi'de sergi için yeni bir mekan yaratıyor.
Küratör Levent Çalıkoğlu
"İlk hamlede sıkıntı, ağır ruhi bir yorgunluğu, gökkuşağı ise
bir doğa olayını akla getiriyor" derken bunu şöyle açıklıyor:
"Sıkıntı varoluşa, özneye, kültüre, bugüne, karanlığa; gökkuşağı
ise kendi zamanı, işleyişi ve yanılsamaları olan parlak, ışıltılı,
renkli bir doğayı işaret ediyor. Doğa sıkıntının ne olduğunu bilmediğine
göre her iki kavramın da insana ve onun ait olduğu dünyaya işaret ettiği
ortada...."
Arkitera
|