Necati Abacı , '11
Galeri 11 Sergi'
Necati Abacı sergisinde grafiti, mizah,
fotoğraf, resim gibi değişik türleri bir arada kullanmış.
Hep sorunsalın ardında
'Sanat sorunsalı nedir' sorusuna yoğunlaştım. Salt bir karikatürcüyü
usta kabul etmedim, tüm sanatçıları ustam olarak gördüm. O yüzden de
sergimi eleştirmenlerin çoğu 'karikatür sergisi' olarak nitelemedi. Uygun
anlatım dilini kullandım, önemli olan o plastik lezzetinden de ödün
vermemekti."
Necati Abacı , '11 Galeri 11 Sergi' etkinliği kapsamında, birikimini ve
arayışını yansıttığı son dönem çalışmalarını sergiliyor 'Çizgili
Fotoğraflar' adıyla. Abacı'yla, sanat görüşü ve son dönem çalışmaları
üzerine konuştuk.
Yapıtlarınızı bir tür altında tanımlamak mümkün değil... Yüzey
ve anlatım
öncelikli, ardından farklı sorular gelebiliyor.
Necati Abacı - Bir düzlem içinde, desen, karikatür ya da
grafik mizah olarak adlandırabiliriz bunu, tüm bunların bileşkesini o alanda
kullanmak belki de... Adına karikatür mü denir, resim mi, pentür mü, bu
beni çok da ilgilendirmiyor. Çünkü benim için sonuçta duvara asıldığı
ve yayımlandığında, o düzlemin taşıdığı yapıt en önemlisi. O yüzden
de dediğinize kesinlikle katılıyorum. Bu sergide özellikle grafik, mizah,
fotoğraf, resim, desen, hepsini iç içe kullandım. Anlatmak istediğim bir söylem
sadece, mesaj olarak adlandırmak doğru olmaz. İstediklerimi kaygısızca ne
şekilde yansıtabileceğimin arayışı var öncelikle.
Çağın getirdiği olanaklar
Belli bir olanak ya da türe bağlı kalmayacağınız en baştan belli
oldu sanırım.
Abacı - Açtığım ilk sergilerde, 'Sanat İnsanları'
dizisinde, hiçbir zaman Necati Abacı çizgisi diye bir deyim kullanmadım. Ve
bu sergim, 'Çizgili Fotoğraflar' ... 'Sanat sorunsalı nedir' sorusuna yoğunlaştım.
Salt bir karikatürcüyü usta kabul etmedim, tüm sanatçıları ustam olarak gördüm.
O yüzden de sergimi eleştirmenlerin çoğu 'karikatür sergisi' olarak
nitelemedi. Uygun anlatım dilini kullandım, önemli olan o plastik lezzetinden
de ödün vermemekti.
Plastik yaklaşımınızın yansıması farklı dilleri kullanmanız, değil
mi?
Abacı - Tabii... Bir şey yapıyorum, sonuç asılı, izleyiciye ve
sanatsevere saygımdan 'ben buyum'u ortaya koyduğum zaman mutlaka arka planda
birçok donanımı edinmem gerek diye düşünürdüm. Yakın dostum Şahin
Kaygun 'dan çok şey öğrendim fotoğraf anlamında. Nasıl yansıtırdım,
çünkü boya da kullanacaktım... O anlamda bütün sanat disiplinlerini bir
araya nasıl getirebilirdim, fotoğrafı, deseni, çizgiyi, karikatürü... Yapıtlarımda
mizahla buluştular.
Amaca hizmet etmek için oradalar, teknik bir sorundan çok yine tema var.
Abacı - Tabii. Örnek olarak, birebir fotoğrafı çekilecek
temalar olsa da, çizgiyle ele aldığım oldu. Mesela Robert Capa 'yı, yaşamını,
sanatını incelediğim zaman, kendi çizgimle nasıl yansıtabilirdim? Ana soru
hep bu oldu. Dijital olanakları kullanıp birebir yapabilirdim, yani fotoğrafik
de olabilirdi. Ama ben birçok işte dijital olanaklarla 'fotoğrafı çizgimle
nasıl buluştururum bir düzlem üstünde' sorusunu yanıtladım.
Başlangıçta kendini başka şeylere kapamadan...
Abacı - Evet. Her dalın ustasına büyük saygı duyuyorum ve
onlardan öğrenilecek çok şey olduğunu düşünüyorum. Benim söyleyeceğim
şarkının bana uygun olması gerekiyordu. Sanat eylemi söz konusu olduğunda,
insan dünyayı izliyor ve saygıyla bakıyorsa, kendini kapatamaz.
Disiplinlerin bağını göz ardı etmemek gerek. Mesela Turhan Selçuk , usta
karikatürcü, siyah - beyaz dengesi, leke anlayışı, bir ressamınkine eşdeğer.
Dönemleriniz oldu mu size göre, bu temayla ilintili ya da teknik anlamda
olabilir...
Abacı - Çizgide her telden gibi bir görüntüye büründü.
Üslubu biraz üslupsuzluk gibi görmeye başladım. Çizgili fotoğraflar da içinde
olmak üzere, son yıllarda, desen - çizgi arasında gidip gelme oldu. Desen ve
çizgiyle olan işlerimde bir üsluplaşma başladı, karar verme aşaması
gibi. Deseni -grafik etkisi de söz konusu -, resim plastiğini öne almak
belki. İkinci sırada 'hümor' veya mizah, tema ikinci planda... İlk algılama
desenle olsun istedim bu kez.
Farklı temalara eğilmek
Mizaha bakışınız?..
Abacı - Absürd mizah çok önemli, içinde politik bir hiciv de
olabilir. Siyasal duyarlığı hep taşıdım, hiçbir zaman ondan ödün vermek
de istemedim. Tema açısından da geniş bir bakış açısıyla yaklaşıyorum.
Absürd, eleştirel gerçekçi, toplumsal gerçekçi...
Felsefi bir yaklaşım mı? Ve türler arası denince, çağdaş bir sanatçı
olduğunuz tanımı doğru olur mu?
Abacı - Felsefe boyutu göz ardı edildiğinde bir açmaz vardır
sanatçı için. Çağımızın en büyük getirisi çeşitli sanat dallarının
gelişmiş olması; sinema, fotoğraf, karikatür, afiş tasarımı. Çağın
olanaklarını kullanıyorum, ama çağdaş bir sanatçıyım iddiasıyla değil.
Cumhuriyet - Selcen Aksel
|