Yeniden yola koyulmadan
önceki işler
Tasarımcı Bülent Erkmen'in son dönem
işleri İstiklal Caddesi'nde Garanti Galeri'de sergileniyor. Bitmek üzere olan
sergiyi kaçırmayıp gezerken, bu "Son İşler"in hayatımızın her
alanına sızmış olduğunu fark edeceksiniz
İstiklal Caddesi'nin en işlek noktasında
olmasına karşın kendini gizleyen bir köşede sergi. Mekan, dikkat etmeyenin
göremeyeceği sadelikte. Kapıdan girer girmez, belki de insansı formu
nedeniyle, o apak gömlek göze çarpıyor. Duruşu ile sanki, hangi biçime
sahip olurlarsa olsunlar, onu yalnızca doğru, dürüst ve dimdik insanların
giyebileceğini ima ediyor.
Kediler, insan yüzleri, çiçekler, düş renklerine bulanmış Sevgi Soysal
büstleri ve defterler... İçerideki kalabalığın tuhaf bir çeşnisi var.
Gençler, çocuklar ve kadınlar en çok. Biri diğerinden her anlamda çok
farklı kadınlar.
Erkmen de ekranda
Garanti Galeri'de, 1 Nisan'da açılan ve 22 Mayıs'a dek sürecek olan sergi, Bülent
Erkmen'in hayatlarımıza sezdirmeden nasıl nüfuz ettiğinin son kanıtlarını
içeriyor. Ünlü tasarım ustasının "Son İşler"inden oluşuyor.
Kitaplar, tiyatro afişleri, uluslararası projeler için afişler, sinema afişleri,
'Irak'ta Savaşa Hayır' rozetleri, kitap kapakları, yüzleri tipografiyle
bezeli oyuncular, eller, Erkmen'in Türkiye'de mimarlık / tasarım konusunda çıkan
tek "sahici" dergi olarak nitelendirdiği Arredamento dergisinin
kapakları ve Garanti Galeri'nin mekan tasarımı bu son işler arasında. Ve
elbette birbirinden çekici kitaplar... Murathan Mungan'ın Yaz Geçer adlı
kitabının 10. yılına bir armağan olarak tasarladığı kitap sarı saman kağıdından.
Elinizde kalem varsa tehlikeli olabilir, o denli yazma isteği uyandırıyor. Bülent
Erkmen, Sanat Dünyamız dergisi için tümden tasarladığı defterin en başına
defterle ilişkisini yazmış: "Defterle birlikte yaşayan. Boş sayfalara
bittiği zaman biten bir ilişki bu. Her yeni defter, yeni bir ilişki. Bazen
sayfaları bitse de bitiremediğim, bazen yarısında biten. Onu yanıma
almamak, sırtının avucumda olmaması tedirgin eder, yalnızlık hissettirir.
Oysa onunla birlikteysem her yerde kalabilirim, her şeyi bekleyebilirim. En iyi
defter kendinin koşulsuz bana teslim edeni. En boş olanı. En doldurulacak
olanı. En bana ait olabilecek olanı. Kapağı en korunaklı, sayfaları en
dayanıklısı. Birlikte geçirdiğimiz zamanın izlerini taşıyabileni. İzlerimi
kendi işaretleri gibi gösterebileni. Ve kendi olmaya devam edebileni."
Sergi salonunun en dibinde yer alan büyük ekran bir televizyonda Erkmen'i görmek
ve dinlemek mümkün.
Sergiye Oruç Aruoba'nın, sanatçının hayat macerasını adeta canlandırarak
özetleyiveren metni eşlik ediyor; "Yapan kişi, zaman zaman durup, dönüp,
geriye, arkasında uzanan yola bakarnereden nereye geldim; neredeyim diye...
Yolunun dönemeçlerinde, geride, arkada bıraktığı işleri durur. Bunlardan
kimileri, yapmaya girişip, tamamlamadan, eksik; yenilerine girişmek için
geride bıraktıklarıdır: Onları, öyle, bırakır, geride kalsınlar.
Kimileri ise, içine sinerek yaptıkları, tamamlayıp, bitirip bütünledikleri,
altlarına imzasını atarak arkada bıraktıklarıdır. Böylesi arkada kalmış
işlerini, durduğu durakta biraraya getirip, yan yana, birlikte, topluca, öne
çıkararak ortaya koymak isteyebilir, yapan kişidönüp, ileri, yenilerine doğru,
yeniden yola koyulmadan önce..."
Radikal - Tansel Tüzel
|