İslâm'ın
farklı yüzleri Paris'te buluştu
“Dünyaların Dünyası” koleksiyonu, Latin Amerika, Mali ve Afrika’nın
ardından İslâm dünyasını büyüteç altına alıyor. Paris'teki ‘Müslümanlar’
sergisinde İstanbul, Dakar, Tahran ve Kahire gibi İslam şehirlerinden yansımalar
var.
Son günlerde Türkiye'de yeniden gündeme gelen başörtüsü tartışmaları,
beraberinde daha kapsamlı bir soruyu getiriyor: "Geleneğiyle ilişkisini
kendi isteğiyle ve şiddetli bir şekilde koparmış bir ülkede nasıl Müslüman
olunur?" Aynı soru Paris'te bir sergi kataloğunun "İstanbul" bölümünde
de yer alıyor.
Paris'in önemli kültür merkezlerinden Parc de la Villette'da açılan 'Müslümanlar'
sergisi, küreselleşmenin farklı İslam ülkelerine getirdiği sosyal ve kültürel
değişime kapı aralıyor. Her biri farklı coğrafî, tarihî ve siyasî özelliklere
sahip dört 'İslam şehri': İstanbul, Dakar, Tahran, Kâhire. Ve hepsinin bir
arada 'azınlık' olarak yaşadığı Hıristiyan Paris. Küreselleşme ile
birlikte dönüşen farklı kültürler üzerinde yoğunlaşan "Dünyaların
Dünyası" koleksiyonu, Latin Amerika, Mali ve Afrika'nın ardından,
belgeseller, sanat eserleri ve fotoğraflarla İslam dünyasının farklı
hallerine büyüteç tutuyor. Her şehre ayrılan iki salonun birinde fotoğraflar
ve plastik sanatlara dair eserler sergilenirken diğer salonda da o şehre dair
bir belgesel gösteriliyor.
Kur'an ve ezan sesleriyle girilen sergide önce Kâhire çıkıyor karşımıza.
Ekonomik ve sosyal krizlerin sebep olduğu ümitsizliği yaşayan şehir, Batı'ya
karşı reaksiyoner bir kimlik arayışı içinde. Sonra Tahran; otoriter bir
rejim, öğrenci gösterileri... Karma halde top oynayan gençler ve kafeler ise
her şeye rağmen Tahran'ın da küresel kültürden nasibini aldığını gösteriyor.
Dakar'da öne çıkan kareler ise tarikatların sosyal hayattaki etkisi üzerine.
Serginin bilim danışmanı İslamolog Olivier Roy, dünyaya açık, değişen
ve çok kültürlü metropollerde yaşayan Müslümanların, dinlerini nasıl yaşadıklarıyla
ilgilendiklerini söylüyor: "Dindarlık, kimlik arayışı, eğlence, iş,
sanat, tüketim alışkanlıkları. Müslüman, ibadetlerini harfiyen yerine
getiren kişi mi, yoksa dindar olmasa da o kültürün izlerini taşıyan mı?
Helal fast-food'lar, örtü modası ve "uydurma" eğlenceler: Yoksa küreselleşme
İslamileştiriyor mu?"
Sergide İstanbul'a ayrılan salonun giriş duvarına Atatürk'ün harf inkılâbı
konulu fotoğrafı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Atatürk portresi önünde
çekilmiş bir fotoğrafı asılmış. Girişte elimize tutuşturulan basın
dosyasının İstanbul kısmı, "Geleneğiyle ilişkisini kendi isteğiyle
ve şiddetli bir şekilde koparmış bir ülkede nasıl Müslüman olunur?"
sorusuyla başlıyor. Salonların birinde, Nilüfer Göle'nin, görüntüler eşliğinde
modern Türkiye'yi anlattığı bir belgesel var; sergi salonu ise Manuel Çıtak
ve Patrick Zachmann'ın fotoğrafları ile Canan Şenol ve Murat Morova'nın
plastik eserlerini ağırlıyor. Başı açık ve örtülü iki bayanın Boğaz'da
kafe sefası, denize giren örtülü bayanlar, askerler, -artık kalmayan- Eminönü
halk pazarı, bir eğlence merkezinde eğlenen iki bayan ve bir Alevî töreni,
salondaki fotoğraf karelerinden bazıları.
Kâhire, Tahran, Dakar ve İstanbul'da çekilen fotoğraflar, İslam'ın tek
olmasına rağmen yaşanma biçimlerinin çok farklı olduğunu gösteriyor.
Peki ya Müslümanlar Paris'te, Müslüman olmayan bir şehirde, baskın sosyal
ve kültürel hayata nasıl uyum sağlıyorlar? Paris'ten yansıyan görüntüler
Müslümanların dinî vecibelerini yerine getirmede karşılaştıkları
zorlukları gözler önüne seriyor: Sokaklarda namaz, çoğu resmî olmayan
daracık mescitler, gizli kurban kesimi, etnik kökenli bir yapılaşma... Paris
salonunu hazırlayanlardan siyasal bilimci Valerie Amiraux, İslam'ın kamusal
alandaki varlığıyla ilgili sorunlara çözüm getirecek hukukî ve idarî düzenlemenin
olmadığına dikkat çekiyor.
Sergiyi ziyaret eden Parisli Müslümanların 'halleri' de serginin bir parçası
gibi adeta. Sergi müdiresi Yolonde Bacot, banliyölerde yaşayan Müslümanların
ziyaretinden çok memnun; bunu bir başarı olarak yorumluyor. Sergiyle ilgili
sorularımızı cevaplandıran Bacot, Müslümanların bir yandan dinlerini yaşamaya
çalışırken diğer yandan sürekli değişen metropol hayatına uyum sağlamaya
çalıştıklarına dikkat çekiyor. Girişi ücretsiz olan sergi 14 Kasım'a
kadar görülebilecek.
Zaman - Ali İhsan Aydın
|