En
büyük yapıtı kendisiydi
Cumhuriyet dönemi sanatının
neredeyse tüm serüvenini simgeleyen Semiha Berksoy'un her anı bir performans,
dünyadaki varlığı ise bir yapıttı.
Semiha Berksoy, kendisini sanat yapıtına dönüştürmüş bir sanatçıydı.
Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Batılı sanat ideolojimizin simgesi operada başladığı
sanat yaşamını neredeyse hiç ara vermeden önceki güne dek sürdürdü.
Cumhuriyet döneminin tüm düşünsel ve sanatsal serüvenini hafızasında,
yapıtlarında, yaşamında toplayan Semiha Berksoy'un her anı neredeyse bir
performans, dünyadaki varlığı ise bir yapıttı.
Yaşamı özetleyen oda
Bu anlamda belki de onu en iyi anlatan şey bir başka sanat yapıtı, Berksoy'u
resimleri, fotoğrafları, aryaları ve 'kendisiyle' ölümsüzleştiren Kutluğ
Ataman'ın filmi 'Semiha b. unplugged' oldu. Zaten kendisini en iyi anlatan yapıtı
da birebir yatak odasını aktaran 'Semiha Berksoy Odası'ydı. Bu nedenle
'oda', Resim Heykel Müzesi koleksiyonuna alındı, Bonn'daki Millenium
sergisine katıldı.
Semiha Berksoy'u, Babylon sahnesinde, arkasında çalan iskelet kostümleri içindeki
Zen grubu eşliğinde, "Ben bir anka kuşuyum, Orta Asya üzerinde uçuyorum.
Burası Türklerin ve insanlığın doğduğu yerdir. Bunları Atatürk söylemiştir"
derken hatırlıyorum. Ya da Robert Wilson'ın İstanbul Tiyatro Festivali'ndeki
'Detroit III' oyununda, bir kanapenin üzerine uzanmış aryasını söyleyerek
sahnenin önünden geçip giderken... Ya da retrospektif sergisinin açıldığı
Kibele Sanat Galerisi'nde, groteks kostümü ve makyajıyla otururken. Binbir biçimde
üretilmiş sanat objelerinin arasında en önemli öğenin kendisi olduğunu
biliyordu bence; işte o nedenle,hayretle anlatılsa da hemen her gün galeride
olmak için elinden geleni yapmıştı.
Birkaç hafta önce, sonsuzluğa doğru giden yaşamını sürdürebilmek için
tüm riskine karşı, kalp ameliyatı olmuştu. Yoğun bakım servisinde 'gümüş
aynası, yelpazesi, kendine has makyajı' ile bir primadonna olarak çıktı karşımıza.
'Sanat çalışmalarına devam mı?' sorusuna 'Sanat hiç bitmez' diyerek bir
arya söylemeye başladı...
Performansa hiç ara vermedi Semiha Berksoy. Nâzım'la yaşadığı aşk
gibi kimi öyküler de, birtakım kumaşları birbirine ekleyerek kendi yarattığı
şaşırtıcı kostümleri, şapkaları, makyajı da 94 yılda oluşturduğu dev
birikimin parçalarıydı. Sanat tutkusu, çabası ve yetenekleri onu günümüzün
'disiplinlerarası sanat' kavramının simgelerinden biri yapmıştı. Taşıdığı
hafızayla çok yönlü üretimi birleşince Semiha Berksoy, Türkiye'nin en çarpıcı
uluslararası sanatçılarından biri oldu, pekçok sergiye katıldı, ünlü
isimlerle ortak projelere imza attı.
Berksoy'un 94 yıldır yenilediği yapıtına, dün nokta kondu. Sanatçı
yine şaşırttı; en beklenmedik ölüm Semiha Berksoy'unki oldu.
Radikal - Cem Erciyes
|