reklam

Haberler
Eylül 2004

Zonaro, 100 yıl sonra Saray'a dönüyor

Saray ressamı Fausto Zonaro, yaklaşık 100 yıl önce buruk bir şekilde ayrıldığı İstanbul'a, doğumunun 150. yılında 'görkemli’ bir dönüşe hazırlanıyor.

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından 18 Eylül’de Dolmabahçe Sarayı’nda açılacak "Doğumunun 150. Yılı, Osmanlı Saray Ressamı Fausto Zonaro" sergisinde, sanatçının yurtdışı ve yurtiçindeki birçok müze ve koleksiyondan derlenen resimleri bir araya getirilecek. Serginin açılışını, Meclis Başkanı Bülent Arınç yapacak.

Bürokratik engel ve yasadaki sıkıntılardan dolayı 2003’teki Yapı Kredi Kültür Merkezi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’ndeki Zonaro sergisine katılamayan Milli Saraylar Daire Başkanlığı, bir yıl sonra saray ressamına yakışır bir sergi düzenledi. Saraydaki 21 adet Zonaro tablosunun da yer alacağı sergide, ressamın 101 eseri yer alacak. Bu eserlerden 41’i, sanatçının ailesi ve yurtdışındaki koleksiyonerlerden derlendi. Diğerleri ise Türkiye’de yaşayan koleksiyonerlere ait. Bu sergi vesilesiyle Ankara Resim Heykel Müzesi’ndeki bir eserin de Zonaro’ya ait olduğu ortaya çıktı. Daha önce ressama ait olduğu bilinmeyen ‘Rüya Gören Kız’ tablosu, müzeden alınarak sergiye dahil edildi. Sanatçının en önemli eserlerinden biri olan Fatih’in İstanbul’a girişini gösteren dört tablosu da ilk kez bu kapsamlı sergide sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Ressamın yine daha önce hiçbir yerde sergilenmeyen "Ertuğrul Süvari Alayının Galata Köprüsü’nden Geçişi" adlı tablosu da serginin en önemli eseri olarak dikkat çekiyor.

Sultan II. Abdülhamid’in saray ressamı İtalyan Fausto Zonaro (1854-1929), 1891’den 1910’a kadar İstanbul’da yaşamıştı. II. Abdülhamid’in, ‘Ressam-ı Hazret-i Şehriyari’ unvanını verdiği Zonaro, 1891’de İstanbul’a geldiğinde uzun süre padişahın resmini yapmak istemiş; ancak buna fırsat bulamamıştı. Bunun üzerine padişaha bir mektup yazmaya karar veren sanatçı, mektubunda şöyle demişti: "15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmed tarafından saraya davet edilen Venedikli ressam Gentile Bellini gibi, ben de siz majesteleri tarafından saraya davet edildim. Ama ben tanık olduğum ve son derece üzüntü duyduğum bir olayı sizden saklayamayacağım. İstanbul sokaklarında satılan resminizin, hem sanat açısından hem de size benzerlik bakımından şahsınıza karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünmekteyim. Ve halkın İslam’ın Halifesi’nin gerçek resmini görmeyi arzu ettiklerine inanıyorum."

Bu mektuptan kısa bir sonra sultan, Zonaro’ya portresini yapması için hazır olmasını emreder. Zonaro da ilk kez kendisine poz veren padişahın üç ayrı portresini hazırlar. Üçüncü poz, padişahın tahttaki son günlerini yansıtır. Zonaro, anılarında bu günleri şöyle anlatır: "Abdülhamid Han, hep düşünceliydi, kaşları çatıktı ve durgundu. İşte o günlerde imparatorluğun her köşesinde huzursuzluklar isyanlara dönüşüyor, taşkınlıklar artıyordu. Bana poz verdiği dakikalar boyunca, Sultan hiç konuşmadan ve düşünceli bir ifadeyle bakıyordu. Hükümranlığını kaybetmişti; ama belki de yeniden o eski kudretli günlerine dönebileceğini düşlüyordu." Zonaro, Sultan II. Abdülhamid’in, tarihi birer belge niteliğindeki bu portrelerini 31 Mart İsyanı günlerinde tamamlar. Ama artık Sultan tahtta değil; devrik bir padişahtır. Günümüzde, saray kayıtlarında Sultan’ın bu portrelerinin adı bile geçmiyor. Ancak ressam, anılarında bu portrelerin birinin saraya verildiğini yazıyor. Kimi uzmanlar ise bu eserin Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesi sırasında tahrip edilmiş veya Sultan Reşat’ın padişah olmasıyla saraydan çıkartılıp bir yerlere atılmış olabileceğini belirtiyor. Saraya teslim edilemeyen iki portreyi ise Zonaro’nun diğer tablolarla birlikte İtalya’ya götürdüğü söyleniyor; ancak nerede ve kimde oldukları bilinmiyor.

Sultan II. Abdülhamid portresini zar zor tamamlayan ressam, padişahın tahttan indirilmesinden sonra görevinden azledilir. Resmini yaptığı padişah gibi o da zor günler yaşar. İktidarda bulunan İttihatçılar, ressamdan can güvenliği gerekçesiyle İstanbul’u hemen terk etmesini ister. Zonaro da çareyi İtalya’ya dönmekte bulur. Yolda, resimlerini yüklediği geminin bir kısmı fırtınadan dolayı su alır. Sanatçının resimleri de bu olaydan büyük zarar görür. İşte yaklaşık 100 yıl önce İstanbul’u buruk bir şekilde terk etmek zorunda kalan Zonaro, TBMM’nin resmi davetlisi olarak Türkiye’ye geliyor. Geçtiğimiz yıl Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde açılan sergiyi 100 binin üzerinde ziyaretçi gezmişti. Sanatçının Dolmabahçe’deki sergisine de yoğun ilgi olacağı belirtiliyor. Sergi, 3 Ekim’e kadar açık kalacak.
Zaman - Abdullah Kılıç

Arşiv

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz