'New York Times'a haber olunca
tarihe geçersiniz'
ABD'de sanat eğitimi gören ve bu yılın Mayıs ayında New York'ta bir sergi
düzenleyen Elif Uras, Türkiye'deki ilk kişisel sergisini Galerist'te açtı. Uras
'Ne İstersen İste' adını taşıyan sergideki çalışmalarını 'Modern kültürün
artıklarından, tüketim kültürünün insanı yaşamaya zorladığı ideal anlardan
beslenerek ürettiğim eserler bunlar. Ama tersten bir bakış açısı katmaya
çalışıyorum' diye anlatıyor.
ABD'de önce hukuk okumuş, ardından resim eğitimi almışsınız. Ben hep resimle
alakalıydım ama yurtdışında okuyacağınız zaman ailenizin sizi fedakarlıklar
yaparak oraya göndermesine neden olacak birşey okumak gerekiyor. Hukuğu
bitirdim, baroya girdim. Bir sene New York'ta avukatlık yaptım ama çok
mutsuzdum, istemediğimi biliyordum.
Fikrinizi ne değiştirdi?
Burada görsel sanat kavramına önem verilmez. Ancak New York'a gittiğimde ressam
olabileceğimi anladım. Orada insanın kendine güveni geliyor. New York'ta resim
yaparak yaşayabileceğinizi, para kazanabileceğinizi ve hayatınızı böyle
sürdürebileceğinizi anlıyorsunuz. Master yapmak da çok işe yarıyor. New York'ta
yaşayan ünlü sanatçıların hepsi stüdyonuza geliyor.
Bir ressam olarak tutunmak ne kadar zor?
Gerçekten zor. O yüzden master programları bir basamak durumunda. Master yapınca
sanat dünyasından isimlerle, galericilerle tanışıyorsun. Atölyende tek başına
çalışsan kim gelecek? Şu sıralar çok önem kazandı bu master programları. Bana da
çok yardımcı oldu. Master'ı bitirdikten hemen sonra sergi teklifi aldım. İlk
sergimi bu sene Mayıs'ta Kenny Schachter/ROVE Galeri'de açtım.
New York Times'ta hakkınızda eleştiriler çıkmış. Bu ABD'de görsel sanatlarla
uğraşan birinin kariyeri açısından ne kadar önemli?
New York Times'a ABD'de 'Newspaper of record' denir, yani sanki orada
çıkmazsa olmamış varsayılır. Bir anlamda tarihe geçiyorsun. Orada çıkarsanız
herkes görür, haberdar olur varlığınızdan. Tabii başka gazeteler de var. Ben New
York Times'a çok tapındığım için abartıyorumdur belki.
'Şu Anda En Önemli Türk Sanatçı Kutluğ Ataman'
Orhan Pamuk'un New York Times'Ta haberlerinin çıkması da abartılıyor mu?
Orhan Pamuk, kitap ekine kapak oldu. Gerçekten çok önemli. İçinde onun
hakkında özel yazılar yazıldı. Türkiye'de büyütüldüğü kadar var. Ben de görünce
gurur duyuyorum.
Sizin ABD'deki çevrenizde nasıl algılanıyor Orhan Pamuk?
Açıkçası görsel sanatlar dünyası 'Benim Adım Kırmızı'yla daha çok ilgilendi.
İçinde görsel malzeme vardı çünkü. Onun dışında yeni kitabı hakkında fazla
birşey duymadım.
New York'ta insanların görsel sanatlara ilgisi ne düzeyde?
Şöyle söyleyeyim; hafta sonları insanlar akın akın Chelsea'deki galerilere
gider. Neredeyse her galeri doludur. Galeriler zaten neredeyse müzelerin yerini
almış durumda.
Bu anlamda Türkiye'yi nerede görüyorsunuz?
Türkiye'de sanatçıya bu kadar değer verilmiyor ama yavaş yavaş değişiyor.
Çünkü güncel sanat giderek daha fazla gündeme geliyor. Festivaller, bienallerle
destekleniyor. Geçen gün bir dergide bir haber okudum mesela, Türkiye'nin en
önemli sanatçısı hala Nuri İyem diye. Böyle birşey olur mu? Batı'yla kesişen
Türk resminde donup kalmışız sanki. Bana sorarsanız en önemli Türk sanatçı
Kutluğ Ataman şu anda. Turner Prize'a aday oldu, daha önemli ne olabilir? Onu
bile takip etmiyoruz.
Akşam |