|
Heykellerle Çoğalan Suskunluk
 Ali
Aşgar Çakmakçı, yazıyı heykelleri aracılığıyla mekanda görülebilir formlara
dönüştürüyor. İdeogramları soyutlarken, kavramsal içeriklerini koruyor.
Ali Asgar Çakmakçı’nın heykel sergisi Ankara Başkent
Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Koridor Sergileri kapsamında 15
Nisan-15 Mayıs tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Sergi, sanatçının taş
yontu, seramik, mermer yontu ve ahşap yontu işlerini biraraya getiriyor.
Yazı ideogramlarından yola çıkan Çakmakçı heykelleri
ile ideogramları soyutlarken, onların kavramsal içeriğini koruyor.
Çalışmalar, sanatçının 2000-2002 döneminde yaptığı
işleri kapsıyor. “Yazının oluşum süreciyle yontunun oluşum süreci arasında bağ
var” diyen Çakmakçı, çalışmaları ile yazının çizgisel boyutuna 3.boyut
getiriyor, yazıyı heykelleri aracılığıyla mekanda görülebilir formlara
dönüştürüyor.
Sanatçının seçtiği biçimler, aslında taşa uygun
değiller. O, taş ve yazı arasındaki paralellikten dolayı yazının keskin
hatlarını, taşa adapte etmeyi seçmiş. “Taş, toprak altında belli basınçla
oluşuyor. Yazı da kültürlerarası basınç katmanıyla ortaya çıkıyor. O yüzden taşı
seçtim, fazlalığı atma yoluna gittim. Tıpkı içinden imgesi alınarak yazıya
dönüşen ideogramlar gibi” diyor.
Genellikle Hitit piktogramları ile Japon kanjilerini
üçüncü boyuta kavuşturan sanatçı, yazısı olan kültürlerin ideogramlarını
kullanmayı tercih etmiş.
Sergide yer alan eserlerden biri, “olmak” anlamına
gelen Japon kanjisi. Kanji, üçüncü boyuta taşındığında, içine kapanmış bir insan
figürü oluşturmuş. Çakmakçı, “bu eserde, var olan form değil ordaki boşluk
ağırlığı oluşturuyor. Zaten kişiye en ağır gelen şey kendisi değil midir?” diye
soruyor.
Bu, suskunluğun içine hapsedilmiş ideogramı, üçüncü
boyuta aktararak, görmeyi ve konuşmayı hayal gücünde birleştirme çabası. Farklı
kültürlerin ideogram ve piktogramlarının heykel plastiğinin kendi dili ile
yeniden yorumlanışına tanıklık etmek istiyorsanız, 15 Mayıs’a kadar, Başkent
Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Koridor Sergi Salonu’na
uğramalısınız!
Arkitera |
