Işık Minerali- Mezarlık
Işığın başlangıcı, diğer bütün ışık kaynaklarının öncesinde güneş ışığıdır. Yaşam fonksiyonlarının ortaya çıkmasını sağlayan, bitkilerin fotosentez yapmasını, yeni doğan bir bebeğin annesini görmesini sağlayan işte bu ışıktır. Fakat İncil’de de söylendiği gibi ışıktan önce karanlık vardı. “Ve Tanrı dedi ki: ‘Işık olsun.’ ve ışık ortaya çıktı. Ve Tanrı bunu beğendi ve ışığı karanlıktan ayırdı.”. O zaman “karanlık” ve “ışık” nedir? Bunlar birbirine karşıt mıdır?

Başka bir deyişle ışık burda “hayat ışığı”na dönüşebilmektedir. Bunun yanında biz artık aydınlık ve karanlığın bir ikilik taşımadığını, birlikte var olduğunu vurguluyoruz. Biz ışığa yoğunlaşarak karanlığın içinde umudun ışığını bulmaya çalıştık.

Mezarlıkların veya cenaze evlerinin işlevi sadece yaşayanlar için bir mezar değil aynı zamanda ölüler için bir evdir. Bu projenin amacı “ölüler dünyası”nın boşluğun arasında uyuması ve ışık sayesinde bunun daha ahenkli görünmesidir. Alışılmış bir mezar, genelde bizi bir mağarada hissettiren karanlığın dünyası olarak tanımlanabilir. Fakat biz burda uzun yıllar boyunca oluşmuş jeolojik katmanların arasına biraz ışık serperek ışık ve karanlık arasında yeni bir deneyim yaratıyoruz.

İnsan için enerji sağlayabilecek ve çok çeşitli minerale sahip birçok maden günümüzde bozulmuş, terk edilmiş ve kullanım dışı kalmış durumda. Ölü alanlar olarak kalmış bu terk edilmiş madenler bizim projemiz için en uygun yerlerdi.

Terk edilmiş madenler karanlıkla, madencilerin sevinçleri ve üzüntüleriyle, maden kazalarıyla ve ölümlerle doludur. Karanlığa adım attıkça insan büyür, duyma duyusu keskinleşir ve sinir hücreleri bir damla ışık bulabilmek için her an tetiktedir.

Işığı bir tanımlama aracı haline getirmenin bir çok yolu arasında biz bir jeografik katmanın gerçek renklerini kullanarak sınırlı ve bastırılmış olanını seçtik. Mekanların karakteristiği oda ve yüzey arasındaki mesafelere veya dünyanın dönmesine göre saatten saatte değişir. Güçlü bir ışığın karakteri de çeşitlilik gösterebilir. Yeraltında tabakalar birer ışık kaynağına dönüştürülebilir. Işık birçok adıma bölünerek gün ışığı tabakadan tabakaya değiştirilebilir.

Bizim projemiz ışığı kullanarak ölü alandaki hayatı naklediyor. Bu sadece ölüler için bir süreklilik sağlamakla kalmıyor aynı zamanda hayatla ölüm arasındai gerçek bir deneyimi yansıtan bir alan haline geliyor.

Tabi eğer gelecek nesiller için elma ağaçları dikersek...

Jüri Yorumu
Terk edilmiş bir madenden ışığı kullanarak yeni bir hayat çıkarmak gerçekten çok tartışmalı ve tebrik edilmeyi hak eden bir fikir.

Projenin konsepti, karanlık ve aydınlığı yorumlayışı oldukça güçlü fakat projenin geliştirilmesinin daha eksiksiz olması gerekirdi.İmaj Galerisi

Pafta 1

Pafta 2

Uluslararası Velux Yarışması 2006