Tasarım Ekibi:
Yakup Hazan (Ekip Başı - Y.Mimar Res. Uz.)
Makbule İlcan (Şehir Plancısı)
Nesrin Karaoğlu (Peyzaj Mimarı)

Yardımcılar:
Emel İşçi (Mimar)
Demet Yücel (Mimar)
Ceyda Gün (Mimar)
Rahmi Ergün (Mimar)
Yasin Sönmez (Tekniker)
Saliha Aslan
K. Emre Uzunyol
Ferdi Bozkurt
Umut Cantürk

Danışmanlar:
Ali Altınkaynak (İnşaat Müh.)
Levent Tosun (Makine Y. Müh.)
Kemal Gülavşar (Elektrik Müh.)

Mimari Rapor
Tasarım alanı yapılan kentsel analizler üzerinden değerlendirilmiş, alan içinde yer alan mevcut denizli hükümet konağı, kız meslek ve endüstri meslek lisesi denizli halkının hafızalarında yer etmiş olup, Kent Havzası kentlinin yaklaşımı ve persfektifi göz önüne alınarak önemsenmiştir. Kent Havzası kavramsal olarak derinlemesine düşünülmüş, tartışılmış kent belleğinde yer eden yapılar yaşanmışlığına dair izler taşıyor olması ve kent hafızasında yer etmiş olması dolayısıyla korunmuştur.

Korunan yapıların yaşanmışlığının kent belleği üzerinde etkisinin yanı sıra kent içinde yer alan diğer yapılarla birlikte çatıları da kent belleğinde biçimsel anlamda yer tutmaktadır.

Kentlinin hafızasındaki çatı formu bildik anlamının dışında biçim ve kullanım olarak yeniden ele alınmış, bugünün çağdaş mimari anlayışıyla yorumlanmıştır. Önerilen ve tasarlanan yeni çatı formu , yeni kullanım önerileri ve biçimi beraberinde sunar.

Önerilen kent parkı içinde doğu - batı yönünde aslında kent içinde var olan ancak tasarlanmamış, açığa çıkarılamamış, aralıklar kentsel analizler ve yapılan kent okumaları ile kentin var olan potansiyelini açığa çıkarma fikri üzerinden yeniden düşünülerek kente kentliye sunulmak ve deneyimletmek üzere tasarıma girdi vermiştir.

Bu kente ait ancak fark edilemeyen açığa çıkarılamayan ancak mimari anlamda mimari bir gözle bakıldığında fark edilebilecek aralıklar - çizgisel akışlar kent parkına kentin nüfuz edeceği geçirgenlikler olarak düşünülerek yorumlanmış, açığa çıkarılmıştır. Bu geçirgenlikler kavramsal olarak kente dair önerilen şeffaflığa karşılık gelir. Bu şeffaflık, geçirgenlik kentin park ile buluşmasını sağlar, parktan izole edilmenin aksine parkla buluşturur. Parkı kentsel anlamda kentle bütünleştirir. Tam bu noktada bir dolaşım çemberi kente sunulur.

Dolaşım çemberi tasarım alanı ve kentin kesiştiği sınırın genişletilmesiyle oluşarak, kente mi ait parka mı ait arasında durur. Bu dolaşım çemberi adeta hücre zarı görevi görmekte, parkın korunmasını sağlamaktadır. Dolaşım çemberi kentte var olan potansiyel olarak görülen aralıkların bir geçirgenlik olarak yorumlandığı çizgisel akslarla buluşur, parkın iç dinamiklerini birbirine bağlar. Parkın dışındaki etki ve eylemlerin park içine nüfüz etmesini sağlar. Dolayısıyla park etrafındaki adeta bir hücre zarı görevi gören dolaşım çemberi aracılığıyla kentten kentliden kentte var olan etki ve eylemlerden kent yaşamından beslenir.

Çizgisel akslardaki geçirgenlik şeffaflık da adeta hücre zarı görevi gören dolaşım çemberi gibi parkın korunmasını sağlar . Parkın korunmasını sağlayan bu geçirgenlikler ve şeffaflıktır.

Kent parkı adeta kent içinde var olan kent ve kentli arasındaki diyalektik ilişkilerin parka yansımasıyla kendini var eder.

Tasarım alanı içerisinde önerilen hükümet konağının mimari dilini ve karakterini oluşturan bu karşıtlıklardır.

Kavramsal olarak bu karşıtlıklar negatif-pozitifler kuzey-güney doğu-batı şeffaf-sağır gibi bir takım kavramlar üzerinden parka dair kente dair zihinsel bir süreç geçirilmiş olup, bu zihinsel süreç hem yapının mimari diline, karakterine yansımış, kimliğini ortaya koymasını sağlamış, aynı zamanda bu mimari dil parka da yansıtılmıştır.

Yapı, kuzey-güney yönünde çatı formunun sağır ve şeffaf olarak yorumlanmasıyla tüm bu zihinsel olarak düşünülen karşıtlıklar temasının negatif-pozitif gibi yapı ölçeğinde somutlaşmasıyla kimliğini bulur.

Bu karşıtlıklar arasında önerilen kent meydanı hükümet meydanı ve sokak sanatları ve performansı platformu sürekliliğindeki karşıtlıkların gerilimi katı olan hükümet meydanı ve daha adeta jel gibi olan kent meydanı ve sokak sanatları ve performansı platformu arasındaki ilişkinin birbiri içinde eritilmesi fikri üzerinden ve mevcut ağaçlarında bu gerilimi ayırıcı olmasıyla birlikte bu karşıtlıklar temasının ve bu karşıtlıkların birbiri içinde eritilmesi fikrinin kente dair bugünün modern yorumu ve yaşam önerisidir. Dolayısıyla resmi ve gayri resmi olan birbiri içinde erir.

Tasarım alanı kentsel olarak kent ölçeğinde Atatürk Parkı ile birlikte düşünülmüş, kentin yoğunluğu içerisinde Atatürk Parkı ve önerilen kent parkı kente ait kentlinin nefes alacağı tasarlanmış boşluklar olarak ele alınarak yorumlanmıştır. Mevcut hükümet konağı önündeki Atatürk Heykeli ve Atatürk Parkı önerilen kent parkı ile buluşturulmuştur. Mevcut ağaçlar her biri adeta bir heykel olarak algılanmış, Atatürk Heykelinin aksında bir süreklilik olarak parka uzanmaktadır. Kent ölçeğinde tasarım alanı Atatürk Parkı ile birlikte okunmasıyla birlikte, kent parkı kendi içinde ve park ölçeğinde kent meydanı hükümet meydanı ve sokak sanatları ve performansı platformu üzerinden okunur. Kentli alanı bu süreklilik içinde algılar ve deneyimler.

Tasarım alanına kente ait kentsel büyüklükler ve parka ait büyüklükler önerilmiştir. Önerilen büyüklükler kent ölçeği ve park ölçeği olarak değerlendirilmiştir. Hükümet meydanı kent meydanı ve sokak sanatları platformu kente ait kentsel büyüklüklerdir. Sosyal yaşam alanlarının üçgen modüller olarak tasarlanıp park içinde yorumlanması ve parkla bütünleşiyor olması üçgen elemanların parka ait park ölçeğindeki büyüklükler olarak düşünülmesi ile alana aktarılır.

Park ölçeğinde üçgen elemanlar kenti dönüştürecek kente üçüncü boyutta yaşam önerileri sunacak birer kentsel donatı olarak düşünülmüştür. Tasarım alanı adeta bir ağaç olarak düşünülmüş üçgen elemanlarsa bu ağacın yaprakları olarak düşünülmüş yapı dilindeki sağır ve şeffaflıklar parka da yansıtılmıştır. Topoğrafya doğal eğimi korunularak üçgen elemanlarla her biri bir programla birlikte yeniden yorumlanmıştır. Arazi yer yer üçgen elemanlarla topoğrafya hareketleri olarak ele alınmış, üçüncü boyutta yaşam önerilerini sunmaktadır.

Kent parkı içerisinde önerilen sokak sanatları ve performansları platformu ise parkın omurgası niteliğindedir. Diğer tüm kılcal yollar ikincil bağlantılar bu omurgaya bağlanmıştır.

Park içindeki yaşantıya getirilen önerilerden biri sokak sanatları ve performansı platformu, bir diğeri ise kent odasıdır.

Hükümet meydanı yol kotuna getirilerek kentin zemini meydan içerisine akmaktadır. Hükümet meydanı kent zemini ile aynı kota getirilerek kentin zemini hükümet meydanı ile buluşturulur ve meydanla birlikte kent parkına açılır. Dolayısıyla Hükümet meydanı önü kente açılmıştır. Tasarımın ilk başlangıcında korunacak yapıların sürekliliğinde ve o aksta yeni hükümet konağının yer alması konumlanması gerektiği düşünülmüş, ancak kentin parka açılması nüfuz etmesi düşünülen en potansiyel aralığın konumlanılması düşünülen alan olduğu düşüncesiyle önerilen hükümet konağı binası ince uzun ve önündeki hükümet meydanının kente açılan büyük bir aralık olması fikri ile önü açılarak ve kente dönerek perspektifler sunmayı amaçlar.

Parkın kendi içindeki çizgisel hatlarındaki dinamizmi önerilen yapı yüzüne çatı formunun mimari anlamdaki bugünün yorumu ile taşınmıştır. Bu dinamizmin yapı yüzüne biçimsel olarak yansımasının yanı sıra park içindeki dinamizm yapının şeffaf yüzünden fiziksel anlamının dışında yapı içine taşınmıştır. Kent parkındaki dinamizmin cepheye yansıması yapının içerisine taşınmasının yorumu yapı yüzündeki hareketler ve şeffaflıkta anlamını bulmaktadır. Yapının şeffaf yüzünün arkasındaki sirkülasyon alanları, sirkülasyon platformları yapı içinden parka uzanan bir kent duvarına tutunur. Bu duvara tutunan çıkmalar da yapı diline katılarak duvar yapı gibi duvarla bütünleşir. Bu kent duvarı yapı içinde çalışma alanları ve sirkülasyon boşluğu arasında bir ayırıcı aynı zamanda bütünleştirici yapının karakterini ve kimliğini ortaya koymasını sağlayan bir mimari elemandır. Parka da uzanarak parkın da bir elemanı haline gelir. Yapının içinden çıkan kent duvarı yapı içindeki iç mekan kalitesini artırmakta, iç mekanı deneyimletmekte, kente uzanmaktadır. Yapının ön yüzündeki mimari dile valilik makamı da yönetici ve hakim karakteri ile ön plana çıkarak katılmakta, kente hakim hale gelmektedir.

Yapıyı oluşturan çatı formu bir kabuk olarak ele alınmış olup, kent meydanını hükümet meydanını oluşturan yüzeylerin katlanarak yapıyı sarmasıyla oluşmaktadır. Katlanarak yapıyı oluşturan bu kabuk son derece yalın olarak ele alınmış ve adeta bir kalkan duvarı görevini görerek yapının ön yüzündeki dinamizmini sararak kucaklayan bir kabuk görevi teşkil eder. Tasarlanan hükümet konağı önündeki kent meydanı ile hem mimari anlamda hem kentsel anlamda hem fiziksel anlamda bütünleşmiştir. Kentsel ölçekteki kent meydanı katlanarak önce kent odasını sonra yapıyı sarar.

Yol kotuna getirilen hükümet meydanı yapı ile birlikte kentsel algılarımızı ve ölçeği tanımlar. Alan içerisinde üçgen elemanlar arasındaki su öğesi bir iz olarak oluşturulan kentsel aksların sürekliliğini tarifler.İmaj Galerisi

Pafta 1	Pafta 2	Pafta 3
İç Mekan Perspektifi	Maket Fotoğrafı

Denizli Hükümet Konağı Mimari Projesi ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Yarışması