Yardımcı Mimarlar:
Murat Cengiz

Çağrı Akay

Yardımcı Mühendisler:
Elektrik Mühendisi: Hüseyin Gülsoy

Makina Mühendisi: Gürkan Görgün

İnşaat Mühendisi: M. Adnan Öğüt

Proje Açıklama Raporu

Bir ağacın altında da toplanabilecekken neden ortak bir çatı?

Stadyum

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin gençlik hareketin merkezi olduğu 68'li yıllarda da zor durumda kalan birçok öğrenci ODTÜ 201, 202 No'lu odalara sığınırdı.

2010 ÖDTÜ Mezuniyet töreninde mimarlık fakültesi mezunları

"Kalıplaşmış fikirlere bilimsel yaklaşımların gerektirdiği ölçüde karşı çıkar. Dürüst sorgulamayı ve yasal protestoyu hak kabul eder. Bu haklarını kullananların yasalar tarafından korunduğu toplum içinde sesini duyurur." metni ile de kendini tarif eden OTDÜ öğrencisi binlerce farklı insanın bir arada yaşama koşulunu talep eder. Bu irade idari yapılanmanın da duyarlılığı olmuştur.

ODTÜ Öğrenci Merkezi Binası ve ODTÜ Meydanı öğrencilerin farklı biçimlerde ve kendilerini yakın hissettlikleri aygıtlarla ifade ettikleri öğrenci etkinliklerine fiziksel ve toplumsal bağlamda sağlıklı bir platform sunmanın bir adımı olarak tasarlanmaktadır. Bu çerçevede net bir biçimde tanımlanan fonksiyon alanları, kullanıcısı ve kullanım biçimiyle tamamlanan bir yapı olmalıdır.

Kampüste, lineer bir yerleşme planı ile düzenli bir yapılanma içinde yer alan binaların büyük bölümünün yarışmalarla elde edilen projelerle gerçekleşmiş olduğu gerçeğinin yanısıra, alan kullanımdan doğan, özellik kazanmış yollar ve mekanlarla gerçekliğini bir anlamda süreç içinde kazanmıştır.

Bina, eğitim alanları ile yurtlar arasında, kendiliğinden meydan olma özelliği kazanmış ve yeşil alanlarla zenginleşen, spor salonu, stadyum, diğer spor üniteleri ve çarşının yer aldığı ana aksın uzantısında yer aldığından, her anlamda okulun kolay ulaşılabilir bir "merkez"i olma özelliğini doğallıkla benimseyecek bir konumdadır. Yeni yapı, benzer bir karakterde, bu yapılar topluluğuna eklemlenmekte, "okul"un yaşama bağlandığı bu alanın merkezi olma olanağını ve olasılıklarını sunmayı hedeflemektedir.

Önerilen tasarımda bu doğallık kriterini, hareketin ritmini ve yönünü korumaya özen gösterilmiş, varolan patikaların zaman içinde kabul görmüş sabit yollar haline geldiği bu ortamda yapının bu akışın içinde kabul görecek bir niş olması öngörülmüştür.

Stadyumun çevresinde başlayan yeşil zon bina yapma sınırı boyunca uzatılarak bir ring biçiminde sürdürülmüş ve bu yumuşak peyzaj alanı meydanla bir bütün olacak şekilde ele alınmıştır. Meydanda - var olan -taşları gediğine oturtmak, yolu geldiği gibi kullanmak gibi tercihlerle, kullandıkça isim ve anlam bulacak, sosyal yapılanmaya yer kazandıracak fiziksel bir altyapı oluşturmak üzere, mümkün olduğunca az müdahele edilmesi ve progresif bir yaklaşım değerlendirilmiştir.

Birbirlerine bir koridorla bağlanan iki bağımsız kütleden ilki topoğrafyanın eğiminden faydalanan bir amfi yapılanması olarak yumuşak peyzajla birleşmektedir. Dikey bir koy olarak düşünülebilecek bu girintiden önce, yeşil alanın kıyısında başlayan ahşap güvertenin yapının içine taşınması ve aynı malzemenin var olan eğimi kullanan amfi basamaklarında da kullanılmasıyla iç-dış bütünlüğünü desteklenmektedir. Ana bir giriş kapısının olmaması fikri iç-dış farklılığını kıran algıyı güçlendirmektedir. Ancak, iklim koşullarının gerektirdiği durumlarda kullanmak üzere hareketli örtücü paneller tasrıma dahil edilmiştir.

Yurda ya da lojmana gitmeden önce, gündelik alışveriş sırasında bir tanıdığı yakalayıp ya da spor sonrası meydanda "takılırken" diğerlerine rastlanabilecek ya da planlayarak bir performans izlemeye gidilebilecek bir buluşma, kesişme noktası olacak bu mekanda 400, 200 ve 160 kişilik oturma düzenlerine sahip, birleşebilir, esnek bir bölünme sistemiyle kurgulanmış salonlar yer almaktadır. Okul dışından katılımların da olacağı bu salonlarda gerçekleşek gösteriler, atölye çalışmaları, toplantılar, sergiler gibi faaliyetlerle yapının kültür-sanat ve sosyal buluşma merkezi olması değeri artacaktır.

Performans alanlarının aydınlatmasında da esnek bir tavır benimsenmiştir; mekanda farklı durumlar için gerekli olacak aydınlatmanın tripodlarla taşınan hareketli elemanlarla ve yansımanın katkısı ile sağlanması önerilmektedir. Yine aynı tavırla dış mekan düzenlemesinde var olan aydınlatma elemanlarının korunarak, gerekli olduğu koşullarda desteklenecek biçimde değelendirilmesi uygun bulunmuştur.

Bu yapının eğimle birlikte değerlendirmesinden doğan art alanlarında, prova salonları, müzik kayıt odaları, atölye ve diğer toplantı mekanları yerleştirilmiştir. Bu ünitelerin önünde oluşan koridor uzatılarak, sıfır kotunda, diğer yapı ile içerden bağlantsı sağlanmıştır. İç mekanlarda gün ışığından yararlanmak üzere çatıda aydınlıklar tasarlanlanmıştır. İki kütlenin birbirine bağlandığı noktada iki geniş ortak çalışma alanı yer almaktadır.

Bu kütlenin saçağında bina yapma sınırına paralel olarak zemindeki hat binanın yükseklik sınırında tekrarlanmış; baskın bir karakteri olmaması, aksine binanın gösterdiği tavırla örtüşecek şekilde, bulunduğu çevrede görsel olarak eriyecek bu çatıda toplanan yağmur suyu yeşil bantı canlı tutmakta değerlendirlimiştir. Çatı için kullanılacak malzeme olarak seçilen ham aliminyum yansıtıcı özelliğe sahip olmanın avantajıyla yeşil dokuyu olduğu kadar, bu özelliğiyle, gece ışıklandımasını da güçlendiren bir faktör olarak tercih edilmiştir.

İki kattan oluşan diğer kütle ise topografya ile özellikle yeşil çatısı sayesinde bütünleşmektedir. Öncelikle kulüp odalarını barındıran bu kütlede, mekanların avlular çevresindeki lineer düzenlemeleri ile kazanılan ortak alanlar, farklı grupların açık iletişimine, rastlantılara ve ilgi alanlarıının informal bir biçimde paylaşılmasına imkan tanımaktadır. Dayatılmış kapalı mekanlar olmayan bu birimler, her birinin direkt erişimi sağlanan bu ortak avlulardan doğal ışık almaktadır.

Atölye ve toplantı odalarının da yer aldığı bu yapının arka bölümünde iki katta ise idari ofisler konumlandırılmaktadır.

Mimarlık pratiğinin sadece bina yapmakla sınırlı olmadığı bilinci ile "bina yapmama" seçeneğine en yakın durduğuna inandığımız bu tasarımla aynı zamanda sürdürülebilirlik koşulunda spartan seçimler yapmanın doğru ve güncel bir karar olduğunu düşünüyor ve ODTÜ içinde yer alacak bir oluşumun bunu ifade edebileceğimiz doğru bir mecra olduğuna inanıyoruz.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!