Yarışma Projeleri

İzmir Konak Belediyesi Uzundere Rekreasyon Vadisi Proje Yarışması

Tarih: Nisan 2006
3. Ödül

Kazananlar: Bilgen Boyacıoğlu, Cem Muyan, Yenal Akgün

Uzundere Rekreasyon alanı olarak tasarlanması beklenen arazi fiziksel koşulları, konumu ve içinde barındırdığı yaşantı açısından ilginç bir yapıya sahiptir. Çevresinde ağırlıklı olarak konut kullanımına sahip olan arazi bu yaşantıyı beslemek açısından önemli bir potansiyel barındırmaktadır. Toplu konut alanı ve konut alanına dönüştürülmüş olan Olimpiyat Köyü’nün araziye yakınlığı da hizmet edeceği konut bölgesini daha da genişletmektedir.

Alt ve orta alt gelir grubuna dahil bir kesimin yaşadığı bu bölge İzmir merkeze yakın mesafede olmasına rağmen şehrin periferisi olarak yapılaşmış durumdadır. Yaşantı anlamında şehre dahil olmak öncelikli olarak yaşama alanlarında şehrin barındırdığı deneyimleri içermesi bağlamında mümkün olabilmektedir. Burada yaşayan insanların ve özellikle çocukların bu deneyimleri kendi konut bölgelerinde yaşamaları düşüncesi projenin temel noktalarından birisini oluşturmaktadır.

Arazideki açık alan yaşamının hem fiziksel koşullar hem de konut bloklarının konumlanması açısından parçalı bir yapıda olduğunu görmekteyiz. Bu alanlar konut blokları arasında sıkışmış yaşamayan boş alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Şehir hayatının temeli olan karşılaşma mekanları arazinin bugünkü halinde yer almamaktadır. Bu büyük bir ölçüde kamusal alan kullanımını içerecek mekansal düzenlemelerin olmamasıyla ilgilidir. Fiziksel anlamda arazi bu kamusal mekanları bize sunmamaktadır. Bu projenin çıkış noktalarından birisi de gündelik hayatın deneyimlerini barındıracak kamusal bir mekan yaratmaktır.

Bu düşünce bize arazi içinde yapısal anlamda dağılmaktansa kendi içinde bağlantıları olan belirli noktalara toplanma fikrini getirmiştir. Karşılaşma mekanlarını barındıracak bu bölgeler açık alanları besleyecek işlevlere sahiptirler. Özellikle yarı açık alan kullanımını olanaklı hale getirecek bir yapılanmaya gidilmiştir. Bu proje üç ana işlev üzerinde yoğunlaşmaktadır. Birincisi kaykay parkı, ikincisi kültür birimleri, üçüncüsü de spor alanlarını içeren ve tüm araziye yayılan park alanları.

Bu proje büyük ölçekli bir kaykay parkı önermektedir. Alanın sadece burada yaşayan insanlara değil tüm kentliye hitap etmesi isteği, insanları buraya çekecek ve İzmir’de bir benzeri olmayan mekan yaratma gerekliliğini getirmiştir. Bu da hem alanın genel düzenlemesiyle ve sunduklarıyla hem de işlev farklılığıyla yaratılabilecek bir durumdur. İzmir’de ve Türkiye’de bir örneği bulunmayan bu park özellikle gençler için bir karşılaşma mekanı olabilecektir. Ama ondan da önce bu bölgede yaşayan özellikle cocuklar ve gencler için bir açık oyun alanı haline dönüşmesi amaçlanmaktadır. Maddi anlamda kaykay edinmenin bir yük getirmemesi veya cocuklar tarafından yapılabilir olması bu işlev seçiminde önemli bir kriter olmuştur. Üçüncü bir sebep ise arazinin yapısıyla bağlantılı olarak karşımıza çıkmakta. Arazi farklı açılarda eğime sahiptir. Ama özellikle vadi diyebileceğimiz alan farklı kotlarda kaykay havuzları yapmaya cok uygundur. Arazi yüzeyinin dokusunun yer yer değiştirilerek kaykay havuzları oluşturulması tasarıma dair fikirlerden birisidir. Kaykay parkı sadece kaykay havuzlarından oluşmamaktadır. Bu işlevi besleyen servislerin yanısıra bu alana gelen insanların vakit geçirebilecekleri, alışveriş yapabilecekleri, yemek yiyebilecekleri, alanı gezmek için bisiklet kiralayabilecekleri mekanları da içermektedir.

Kültür birimleri bölge içinde araziye yakın olan üç okulu beslemesi amacıyla düşünülmüştür. Müzik, resim ve heykel atölyelerinin bulunduğu bu birim açık ve yarı açık alan kullanımına olanak veren bir yapı olarak karşımıza çıkar. Çocukların okul dışı zamanlarda vakit geçirebilecekleri, açık alanı yaşamayı deneyimleyebilecekleri, ayrıca sosyal aktivitelere katılabilecekleri, birbirleriyle etkileşim haline geçebilecekleri serbest bir mekan olması düşünülmektedir.

Spor alanları arazinin doğu yakasında yer alan bölgede konumlanmaktadır. Arazi eğiminin uygunluğu bu alanların konumlanması açısından temel kriter olmuştur. Bu bölge aynı zamanda alanın tümünü kateden açık alan düzenlemesinin toplanıp spor alanlarını içine aldığı, kafe ve çocuk oyun alanlarını da barındıran bir park alanına dönüştüğü yer haline gelmektedir. Topografik yapılanma anlamında arazinin diğer tarafına göre daha az eğim içermesi bu bölgede park ve spor alanlarının birbirinden kopmamasını sağlamıştır. Yürüme yolu ve bisiklet yolunu içeren ring aracılığıyla arazinin diğer taraflarına bağlanan bu bölge kendi içinde farklı bir yaşam alanı oluşturmaktadır.

Bitkilendirme anlayışı arazi için iki farklı şekilde ele alınmıştır. Bunlardan birincisi rekreasyon alanıyla otobanı ayırmak amacıyla yapılan ve mezarlığı da içine alan yoğun ağaç dokusudur. Yaprağını döken ve dökmeyen ağaçların birarada kullanıldığı bu ağaç dokusu alanı kendi içinde sınırlamak amacıyla kullanılmıştır. Otopark alanları da bu ağaç bölgesinin sırtında yer almaktadır. Arabalarıyla gelenlerin alana ulaşmak için kullanacakları bu bölge bir geçiş bölgesi olarak düşünülmüştür. Arazinin güney cephesindeki sınırıdır. Bu bölgeyi geçtikten sonra algı birdenbire değişecek ve proje alanı kendi kimliğini bu noktada vurgulayacaktır. Diğer bitkilendirme yaklaşımı ise rekreasyon alanının kendi sınırları içinde kalan alana yönelik geliştirilmiştir. Birinci bölgede ayırıcı nitelikte daha büyük ağaçlar kullanılması düşünülmüştür.

Yaprağını döken ağaçlarla renk ve yoğunluk açısından monotonluğunun kırılacağı bu doku, arazi içinde yapılacak bitkilendirme için de bir fon oluşturmaktadır. Bu yoğun dokudan sonra gelecek bitkilendirme kimi zaman seyrekleşerek kimi zaman da yaya yollarının kesiştiği bölgelerde yoğunlaşarak tüm araziye yayılmaktadır. Bu bölgenin bitkilendirmesindeki temel yaklaşım bitkilerin yoğunlaştıkları bölgelerden seyrekleştiği alanlara doğru üçüncü boyutta da bir azalmanın olması en sonunda da yer örtücülerden sonra çime dönüşmesi düşünülmüştür. Bunun bir sebebi ağaçların algılanması için belirli yerlerde boşluklara ihtiyaç duyuluyor olması, diğeri ise arazi yapısına paralel olarak bitkilendirmenin de bu üç boyutluluğu desteklemesidir.

İşlev seçimlerinin yanısıra fiziksel yapılanmaya dair kararlar kamusal mekanları yaşanabilir hale getirmek üzerine kurulmuştur. Kamusal mekanlardaki insan deneyimleri daha çok görsellik ve etkileşimler üzerine kuruludur. Bu bağlamda farklı algılama biçimlerine fırsat vermek ve insanların biraraya gelebilecekleri mekanlar yaratmak amaçlanmıştır. Araziye dair en başta alınan temel kriter bu alana araç alınmaması olmuştur. Yaya akışının hiçbir şekilde kesilmediği bir rekreasyon alanı tasarlanması düşünülmüştür. Araç trafiği arazinin çevresinde dolaşmakta ve servis mekanlarını da bu yollardan beslemektedir. Proje yapılaşma anlamında iki farklı bölgeye konumlanmıştır.

Bunlardan birisi arazinin batı yakasında yeralmaktadır. Vadinin sırtına yerleşmesinin sebepleri ise şunlardır. Bahsettiğimiz gibi yaya akışının sürekliliği arazide temel kriterdir. Otobüs güzergahı arazinin kuzeyindeki yoldan geçmekte ve Uzundere’nin arkasındaki tüm mahalleleri bu alana bağlamaktadır. Bu sebeple kaykay parkı bu girişe yönelik olarak konumlanmıştır. Yöneliminin tüm alanı görsel açıdan algılayacak şekilde olması istenmiştir. Aynı zamanda seyir terasları diyebileceğimiz yarı açık alanları da bünyesinde barındıran esnek bir yapılanmaya gidilmiştir. Kaykay havuzları bu yapı ve teraslar bütünüyle arazinin her noktasında farklı ilişki kurmaktadır. Kendi içinde devamlılığı olan bu havuzlar teraslardan izlenebilmekte ve görsel bir bütünlük sağlanmaktadır. İzleme üzerine kurulu bu anlayış tüm alana yönelik olarak geliştirilmiştir. Bu yapı bütününün arazinin bu noktasında konumlanmasının bir diğer sebebi ise arazinin yönelimidir. Bu vadinin güneye doğru yöneliyor olması bitkilendirme anlamında cok uygun bir koşul yaratmaktadır. Yapı önündeki yeşil dokuyu arttırmak için arazinin sırtında, topoğrafyanın izinde devam etmektedir. Bu yapı bütününün yeşil dokuyla kurduğu ilişki de farklılaşmaktadır. Yeşil dokunun altındaki park alanları kendi içinde yaşamakta fakat bir çok noktadan da yapı bütünüyle fiziksel bağlantı sağlamaktadır. Yeşil dokunun yaya yollarının her noktasında algılanma biçimi de değişmektedir. Park kotunda ağaçların altında yürürken yapıya ulaştığımız noktada yeşil dokuyu yukardan algılayabilmekteyiz. Yapının arazideki konumunun sebeplerinden sonuncusu da yapı bütününün yönelimi sebebiyle otobandan algılanabiliyor olmasıdır.

Yapılaşmanın olduğu ikinci bölge ise kültür aktivitelerini barındırmaktadır. Arazinin o noktasında yer almasının sebebi çevrede bulunan üç okulun ortak noktasında bulunuyor olmasıdır. Yaratmış olduğu kendi yarı açık ve açık alanları ile kendi içinde yaşayabilmekte ama aynı zamanda ring aracılığıyla da beslenmektedir. Kaykay parkında olduğu gibi kültür yapısında da temel kriter insanlara alternatif mekanlar sunmaktır.

İzmir Konak Belediyesi Uzundere Rekreasyon Vadisi Proje Yarışması
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
İzmir Konak Belediyesi Uzundere Rekreasyon Vadisi Proje Yarışması
Yarışma Projeleri Arşivi
Dönem içinde yayınlanan projelerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz proje başlığını listeden seçiniz.