Mimarlık Ve Eğitim Kurultayı - II Bildirisi
10-11-12 Aralık 2003 günleri İstanbul'da yapılan Mimarlık ve Eğitim
Kurultayı II'nin katılımcıları ile Danışma ve Düzenleme Kurulu üyeleri;
mimarlık ve eğitime ilişkin Atölyeler Ortak Çalışma Raporu'nun toplumsal
bellek oluşturmak ve kamu yararına yönelik eyleme dönüştürmek amacı ile
Kurultay sonrası oluşturulması tasarlanan Ulusal Uzlaşı (Mutabakat)
Metni'nin altyapısı için Kurultay Bildirisi ile birlikte, yurt ve dünya
kamuoyuna duyurulmasına, başta YÖK, ilgili bakanlıklar ve STK'ları olmak üzere
ulusal ölçekteki tüm kişi ve kurumlar ile UIA ve ACE'nin ilgili kişi ve
organlarına iletilmesine, bildiri hedefleri doğrultusunda çaba sarf
edilmesine onay ve karar vermişlerdir.
Mimarlık ve Eğitim Kurultayı-II, ülkemiz 'mimarlık eğitimi ile
uygulamaları' sürecindeki olumsuzlukların düzeltilmesi, yetersizliklerin
giderilmesinin gerekli olduğu gerçeği ve tespitinden hareketle; bu konudaki
varolan koşullar ve ortamın da hazır olmasından yola çıkarak, süregelen
durumu değiştirmek ve daha iyi bir mimarlık amacına yönelik olarak ilgili
kurum, kuruluş ve aktörler arasında uzlaşı sağlanarak, eylem birliği ve
irade oluşturma çabası için ulusal ölçekteki tüm mimarlık topluluğu,
demokratik ve paylaşımcı platformlarda bir araya gelerek bu amaç için örgütlenmiştir.
Kurultay II, birincisinden farklı ama onun açılımları ve birikimleri üzerine
kurgulanarak, belirlenmiş sorun alanları ve konu başlıklarına göre atölye
çalışmaları, seminer, panel, forum, yuvarlak masa toplantıları (çalıştay)
ile bir süreç olarak programlanmış, bununla bağlantılı olarak da delege
esaslı bir katılım örgütlenmesine gidilerek sürecin bütün çalışmaları
ve ara ürünleri, elektronik ortamda ilgililer ve ilgilenenlerle katkı paylaşımına
gidilmiştir. Bu çerçevede; Kurultay Danışma Kurulu'nun yönlendirmesi ve
koordinasyonunda, 'Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi', 'Eğitimde
Kalitenin Yükseltilmesi ve Eşkredilenme (Akreditasyon)', 'Meslek Pratiği
(Stajlar) ve Meslek Deneyiminin Kazandırılması', 'Sürekli Mesleki Gelişim',
'GATS ve AB Sürecinde Meslek Pratiği' gibi konu başlıklarında yürütülen
'Nasıl Bir Eğitim, Nasıl Bir Mimarlık ve Nasıl Bir Gelecek?' temalı atölye
çalışmalarının tartışma tutanakları ve 'Sonuç Raporları' ile
Kurultay'da ele alınan 'Ortak Çalışma Raporu' çerçevesinde, Kurultay katılımcılarının
tavrı, iradesi ve kararı olarak;
· Mimarlık mesleği için eğitilecek adayların, mimarlık altyapısı ve
kültürünü ortaöğretim kurumlarında kazanmış, istekli ve altyapısı hazır
öğrenciler arasından seçilmesinin, meslek kalitesinin yükseltilmesi için
öncelikli olarak temel bir yaklaşım olacağı, bu bağlamda:
- Yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçen ve yerleştiren Öğrenci Seçme
Sınavı (ÖSS), genelde ahlaklı ve güvenilir bir sistem olmasına karşın,
bilgiyi ölçme yerine adayları sıralayan bir düzende kurgulanması nedeniyle
mimarlık için doğru aday seçimi yapamadığını, bunun yerine ilk aşamada
lise mezunları için ÖSS sisteminde mimar adaylarına ayrı bir soru paketçiği
hazırlanarak, öğrenci seçiminin buna göre yapılması ve adayların belirli
yeteneklerinin test edilmesinin yanında, özellikle mimarlığa istekli olma
kriterinin aranmasının son derece önemli ve yararlı olacağı,
- Mimarlık eğitimi verem kurumlarda, ortaöğretimdeki sadece yabancı dil
eksikliğini gidermek için, bir yıl süre ile 'yabancı dil hazırlık' sınıflarının
açılmış olmasının mimarlık eğitimine doğrudan bir katkı sağlamadığını
ve bu sürenin mimarlık hazırlık eğitimi olarak da programlanması,
· Ülkemizde altyapısı tamamlanmamış ve mimarlık için gerekli koşulları
sağlamayan yeni mimarlık okullarının kesinlikle açılmaması ve en az beş
yıl süre ile mimarlık lisans eğitimi öğrenci kontenjanlarının artırılmaması,
· Ülkemizdeki mimarlık eğitiminin ülke için daha verimli, yararlı ve
çevreye duyarlı hale getirilmesi, teknolojik açıdan aşama yapmış, eğitimde
çağı yakalamış, ülkelerin düzeyine çıkarılabilmesi ve akran
olabilmesinin sağlanması amacına yönelik olarak, mevcut lisans eğitim süresi
olan 4 yılın, meslek yetkisini kullanmak için yetersiz olduğunu, bu bağlamda
ulusal ölçekte sürdürülen mimarlık eğitiminin öncelikle süre açısından
ülke gerçekleri ile de örtüşecek biçimde yeniden düzenlenmesinin zorunlu
olduğu, bu bağlamda:
- YÖK yasasının değiştirilmek üzere ele alındığı bu süreçte; yükseköğretim
kurumlarının hiçbir organa bağlı olmadan bilimsel, yönetimsel ve mali yönden
özgür ve özerk davranabileceği bir olanağın getirilmesi konusunda gerekli
çaba ve girişimlerin sürdürülmesi gereğinin yanında, özellikle mimarlık
eğitimi veren kurumların kimlikleri korunarak, gelen öğrenci profili ile
meslek eğitmenlerinin niteliklerine göre, öğretim planlarını özgür ve özgün
biçimde yaparak, eğitimin kalitesini belirlenen hedeflere doğru sürekli geliştirecek
biçimde, ulusal ve evrensel ölçekte kurumlar arası rekabete açık bir eğitim
yapabilmeleri, eğitimde standart, kapalı ve tek düze olma yerine, gelişme ve
kurumlar arası 'tanıma'ya ve akran (eşdeğer) olmaya açık, izlenebilir ve
model oluşturabilecek bir çeşitlilik gösterebilmeleri, ancak;
- Eğitimde özgürlük, özgünlük ve çeşitlilik yanında, ulusal,
evrensel ölçekte kurumlar arası ilişkilerin işlerliği bağlamında, öğretim
planlarındaki 'zorunlu ve seçme dersler', bağımsız 'stüdyo çalışmaları',
bir derse bağlı olarak yapılan 'uygulama-seminerler' ve 'sosyal-kültürel içerikli
dersler'in oranları ile 'toplam kredileri'nin eşitliğine özen gösterecek biçimde,
eğitim kurumlarında lisans+lisansüstü eğitiminin (özellikle tezsiz yüksek
lisans programları) bir bütünsellik içinde yeniden ele alınması gerektiği,
- Mevcut sistemde, 'üniversitelerde güncelliğini yitirmiş' ve ülke gerçekleri
ile örtüşmeyen yüksek lisans programlarının kapatılması, lisans eğitiminde
kalitenin önemli ölçüde düşmesine neden olan yanlışlığa, lisansüstü
eğitimde de düşmemek için, altyapısı olmayan eğitim kurumlarında,
"yüksek lisans ve doktora eğitimi" açılmasının önlenmesi, ülke
kaynaklarının doğru ve verimli kullanımı açısından, zorunlu olmadıkça
(çok özel alanlar ve araştırma projeleri hariç), mimarlık alanında yüksek
lisans ve doktora eğitimi için yurtdışına gidişlerin önlenmesi,
· Meslek pratiği ve stajlar için, kurumlar arası (üniversiteler, YÖK,
ilgili bakanlıklar, meslek odaları ve belediyeler) eşgüdüm, nitelik ve
denetim konularında, eğitimdeki kuramsal bilgilerle de örtüşen bir meslek
pratiği modelinin ivedilikle kurulabilmesi ve meşruiyete dayalı olarak
kurumsallaşabilmesi açısından, meslek örgütü içinde sürekli bir staj
komitesinin üniversitelerdeki komisyonlarla da eşgüdüm sağlayacak biçimde
ilişki kurarak ivedilikle çalışmaya başlaması ve Mimarlar Odası'nda yeni
bir kayıt ve izleme sistemini oluşturan yapılanmanın zorunlu olduğu,
- Meslek odası içinde yapılanacak olan 'Ulusal Staj Komitesi'nin, ilgili tüm
kurum ve kuruluşlar ile serbest çalışan profesyoneller arasında eşgüdüm
oluşturması ve meslek adayları için bir 'Bilgi Bankası' ve 'Arşiv' düzeni
kurulmasını,
- Eğitim süresinde yapılan meslek pratiğinin, kuramsal derslere koşut
olarak, eğitimin birinci yılı sonundan başlayacak biçimde sürdürülmesi
ve diploma sonrası öğretim kurumları içinde ya da dışındaki deneyimli ve
yetkin meslek elemanları yanında yapılması öngörülen meslek pratiği süreci
ile bütünsellik içinde kurgulanmasının 'meslek deneyiminin kazandırılması
ve yetkinlik' için son derece önemli olduğu,
- Eğitim sürecindeki stajların devamı ve tamamlayıcısı anlamında görülen
ve meslekte yetki kullanabilmenin kabul ve kayıt koşulu olması gereken
zorunlu meslek pratiğinin, eğitim süresinde yapılan stajlarla birlikte
toplam 2 yıllık süreci içermesini, meslek adaylarının bu sürede -ucuz işgücü
biçiminde istismar edilmemesi için- öncelikle bir sigorta havuzu sistemi oluşturularak
iş güvencelerinin sağlanması ve sistemin içselleştirilmesinde, kazanılmış
hakların da özenle korunması gerektiği,
· Meslek örgütünün; öncelikle, mesleğin uygulanması için gerekli koşulları
sağlamayan meslek elemanlarına yol göstererek, başta üniversitelerde olmak
üzere, diğer kurum ve kuruluşlarca düzenlenen sempozyum, panel, konferans,
çalıştay (workshop) gibi etkinliklerde ele alınan sertifikaya dayalı eğitim
programlarını, mimarlık çalışma ve uzmanlık alanlarına göre seçerek,
bu yönde yetişmelerine yardımcı olmasını ve "yetkin-yeterli"
olana meslek uygulama yetkisi verecek biçimde, mimarlık uygulama alanında
buna göre, sorumluluk yüklenmelerini sağlamasını, bu anlamda kesintisiz ve
sürdürülebilir bir meslek içi eğitimin kurumsallaşabilmesi için de, üyeleri
belirli sürelerle değişen ve kendi içinde somut kriterlere göre çalışan
bir Sürekli Mesleki Gelişim Komitesi (SMGK)'nin kurulması ve meslek içi eğitimin
ülke ölçeğinde yaygınlaştırılması için meslek örgütü içinde Sürekli
Mesleki Gelişim Modeli (SMGM) biçiminde yapılanması,
· Sürekli Mesleki Gelişim Modeli'nin kurumsallaşması ve sürdürülebilir
olması için, Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi (SMGM)'nin ivedilikle kurulması
gerektiği ve hedefinin de yalnızca meslek örgütünün çalışma alanlarından
biri biçiminde değil, temelde bir dönüşüm alanı olarak yapılanması ve
temel stratejisinin de tasarım-üretim-kullanım süreçleri ile bütünleştirilmiş
mimarlık eylemi ve formasyonunun, hem mimarlık eğitimi süreçleri ile hem de
kullanıcılar ve toplumsal ihtiyaçlarla yoğun bir etkileşim içine
girebilmesi, bu etkileşim çerçevesinde, özellikle doğal afetler ile doğal
ve kültürel mirası veri kabul ederek, kentsel iyileştirme ile mevcut yapı
stokunun yeniden kullanımı, kentsel fiziki yapıyla birlikte sosyal ve kültürel
yapının da iyileştirilmesi amacına yönelik yeniden yapılanma biçiminde örgütlenmesi,
· SMGM içinde yapılanacak olan Sürekli Mesleki Gelişim Komitesi'nin
mimarlara, diploma sonrası ve meslek yaşamları boyunca kesintisiz olarak örgün
programlarda eğitim olanağı sağlaması yanında; meslek içi eğitimin, ülke
ölçeğinde uzaktan erişim olanakları ile de eşdeğer bir yararlanmaya dönüştürülmesini,
bilgiye kolay erişimin kurulacak altyapı ağı sistemiyle, örgün eğitimdeki
kalitenin de yükselmesine ve özellikle toplumun mimarlık kültürünün gelişmesine
doğrudan katkı sağlayabilecek nitelikte görüldüğü,
· Kurumlar arası evrensel eşdeğerlik, tanıma ve akran olma bağlamında;
Türkiye'de de ülke gerçeklerine uygun, evrensel kriterlerle örtüşen, bir
ulusal akreditasyon sistemi ivedilikle oluşturulmalı ve öncelikle sonuç ürün
olan mezun mimarları değerlendiren bir anlayış yerine, eğitim kurumlarının
öğretim ve akademik performansları belirli aralıklarla, süreci izleyen bir
anlayışla, ölçülerek, sonuçların kamuya ve ilgili kurumlara duyurulmasını,
bu yapılırken de:
- Üniversitelerin kurumsal kimliği özenle korunarak, tekdüze ve bir
standart dayatması getirilmeden, kurumların kendi hedeflerini esneklik ve uyum
içinde, işbirliği ve yarışma ortamı yaratarak, özellikle eğitimde toplam
kalitenin yükseltilmesi amacına dönük olarak kurumsallaştırılmasını,
- Sertifikası olmayan bir akreditasyon sisteminin verimli ve yararlı
olmayacağı gibi, kalitesi denetlenemeyen bir eğitim sisteminin de çağdaş
bir gelişme gösteremeyeceği için, ulusal sistemin bu bağlamda kurgulanmasının
yararlı olacağı ve oluşturulacak yeni sistemin, mimar adaylarına, bilgi ve
becerinin nasıl kazandırılacağı ile biçiminin üniversite organlarının
sorumluluğuna bırakılarak belirlenen kriterler ve hedefler doğrultusunda
kurumların olabildiğince özgür ve çeşitlilik gösterebilmesinin önemli görüldüğü
ancak, Ulusal Akreditasyon Komitesi'nin oluşturduğu çerçevedeki kriterlere
de uyumunun kaçınılmaz ve gerekli olduğu,
· Bu görüşler bağlamında, kurumların özgür irade ve hedeflerini gözleme
dayalı 'akran değerlendirmesi' eşkredilenme, tanıma-onay verme olarak tanımlanan
ve toplam kalite güvencesi amacı için yapılanacak olan Ulusal Akreditasyon
Sisteminin;
- Somut ve ölçülebilen kriterler (ölçütler) içermesi,
- Katılımcı bir anlayış ile, meslek örgütü içinde (üniversite, tüm
kurumlar, mezunlar) bu konuda uzlaşı (konsensüs) sağlaması,
- Ürünü değerlendirme (mezunları test etme) yerine, süreci izleyen ve
denetleyen (kurumların performansını ölçen) bir anlayışla ele alınması,
- Dışlayan değil, gelişmeye ve yenilenmeye açık, kapsayan bir amaç taşıyan,
kişilere ve kurumlara yol gösterici bir yapıda ve yarışmaya (rekabete) açık,
adil, eşdeğer olması,
- Ulusal gerçeklere uygunluğunun yanında, uluslararası kural ve
standartlarla da örtüşmesi, inandırıcı ve güven vermesi,
- Mimarlık alanında, ülke ve toplum yararı ile etik değerlere yönelik ve
özellikle toplam kaliteyi yükseltecek yaklaşımlar getirmesi,
· AB ve GATS sürecinde meslek pratiği bağlamında; meslek örgütü içinde,
bugün ve yakın gelecekte mimarlığımızı, toplumun hizmetine sunma
konusunda, yurt içinde ve dışında, vereceğimiz mücadelenin ağırlıklı
olarak sürdürüleceği, bu çabayı uluslararası platformlara da taşıyarak
benzer ülkelerle sağlayacağımız dayanışmanın mimarlığımıza ve
toplumumuza önemli katkıları olacağı, uluslararası kuruluşlar bünyesinde
geliştirilen ve yaygınlaştırılmaya çalışılan meslek standartlarını yükseltici
belgelerin, bu mücadelede bizler için yol gösterici olmaya devam edeceği ve
uluslararası piyasayı kollama görevimizin bu mücadelenin bir parçası
olarak önemini sürekli koruyacağı,
gibi konularda GÖRÜŞ BİRLİĞİ ve UZLAŞI sağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen uzlaşı metni bağlamında, Kurultay katılımcıları;
1. Özellikle mimarlık uygulamalarında yetki kullanımı ve sorumluluk yüklenme
anlamında, meslek ve toplum adına ülke gerçekleriyle örtüşen, evrensel ölçütlerle
de uyum içinde sürekli, sürdürülebilir bir yapılanma içine girilmesinin günümüz
koşullarında zorunlu ve gerekli olduğuna,
2. Bu süreçteki başarının eğitim ve öğretimin iyileştirilmesinden başlayarak,
her ölçekte öz denetime dayalı yatay ve düşey ilişkilerle toplam
kalitenin yakalanmasına ilişkin, doğru bir ulusal mimarlık politikası üzerinde
uzlaşma sağlanması ve bu politikanın, yasal bir güvenceye kavuşturulması
ile gerçekleşebileceğine,
3. Bu nedenle, başta eğitim kurumları (üniversiteler) olmak üzere,
mimarlıkla ilgili tüm kurum ve kuruluşların, belirlenen eylem planına göre,
ilişkileri sağlıklı kurulmuş SMGM ve yeniden yapılanma modeli içinde yer
almasını ve diğer meslek kuruluşlarıyla da ilişkilerin -özellikle yetki
ve sorumluluklar bağlamında- yeniden ve daha sağlıklı bir işlerliğe kavuşturulmasının
yaşamsal önemde olduğunu,
4. Kurultay Bildirisi'nin bir 'sonuç ve son' gibi algılanmamasını, bu
konuda ilk ve tek olan bir Ulusal Uzlaşı (mutabakat) Metni olarak stratejik
bir eyleme yönelim için önemli bir 'başlangıç' biçiminde görülmesini ve
bu doğrultuda ele alınmasını,
5. Düzenleme Komitesi ile katılımcıların görüş ve iradeleri doğrultusunda
oluşan 'Kurultay Bildirisi'nin, ulusal uzlaşı metni biçiminde tüm mimarlık
topluluğunun kararı olarak ulusal iradeye dönüşebilmesi için, Mimarlar
Odası'nca gerekli çalışma ve çabanın sürdürülmesini, ancak üzerinde
uzlaşma sağlanan ve örgüt yapısı içinde meşruiyeti bulunan konuların
Mimarlar Odası yetkili kurullarında görüşülüp karara bağlandıktan sonra
ivedilikle meslek yaşamına geçirilmesinin doğru ve yararlı olacağını,
düşünmekte ve meslek topluluğu içinde yer alan tüm paydaşların,
'mimarlıkta toplam kalite güvencesi' oluşturma amacına yönelik olarak
ulusal ölçekte, evrensel bağları daha da güçlendirilmiş biçimde, sürdürülebilir
ve sürekli mesleki gelişim modeli içinde ivedilikle yeniden yapılanması ve
örgütlenmesinin, Anayasa'nın 135. maddesi ile de örtüşmesi nedeniyle
'toplumun sağlığı, esenliği, güvenliği ve refahı' için kaçınılmaz
bir zorunluluk olduğunu öngörmektedir.
|