Türkiye Mimarlık Öğrencileri'nin 6 Kasım 2003
Tarihli "Nasıl Bir Gelecek? Nasıl Bir Mimarlık Eğitimi?" Konulu
Panel ve Forumunda Tartışılan Konular ve Uzlaşı Raporu
Arzu Aybat, İlker Ertuğrul, Melike Mutlu,
Ceren Sarıalioğlu,
Ahsen Turan, Aytaç Özen, Faruk Duha Erhan
9 Kasım 2003
Mimarlık Ve Eğitim Kurultayı - II programı çerçevesinde, Türkiye'deki
tüm mimarlık fakültelerinin farklı sınıflarından temsilcilerin davetli
olduğu ve 100 kişiye yakın katılımın sağlandığı "Nasıl Bir
Gelecek? Nasıl Bir Mimarlık Eğitimi?" konulu panel ve forum 6 Kasım
2003 tarihinde Yıldız teknik Üniversitesi Oditoryum'da gerçekleştirilmiştir.
Bu panel ve forum öncesinde 10 Ekim 2003 tarihinde, İstanbul'daki 9+1
mimarlık fakültesinden 30 kadar öğrencinin katılımıyla geçen ilk toplantıda,
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okumakta olan ve Mimarlık ve Eğitim Kurultayı
- II çerçevesinde yürütülen beş farklı atölyenin konularını ders
olarak işleyen öğrenciler tarafından yapılan bilgilendirmeler, 6 Kasım
2003 tarihinde gerçekleştirilen panel ve forum için bir ön hazırlık niteliği
taşımıştır.
6 Kasım'da, konulara ilişkin benzer bir bilgilendirme yapılmadan, hangi üniversitede
okudukları fark etmeksizin, tüm öğrencilerin zaten her an yüzleşmekte
oldukları sorunlara dair düşüncelerini ve sorularını ortaya koymalarına
imkan veren forum ortamına geçilmiştir.
Forumda tartışmaların yoğunlaştığı ve ortak çıkarımların yapıldığı
konuları 10 ana başlık altında sıralayabiliriz.
1. Mimarlık eğitiminin altyapısı niteliğindeki tasarı geometri, sanat
tarihi gibi programlara alt eğitimlerde yani ortaöğretim kurumlarında yer
verilmesi, diğer mühendislik bilimlerinden çok farklı bir eğitim sistematiği
olan mimarlığı, öğrencilerin ortaokul ve lisede tanımalarına ve daha
bilinçli tercihler yapmalarına olanak tanıyacaktır.
2. Kuramsal derslerin stüdyo ortamında ilerleyen projeleri desteklemesi ve
projelere entegre olması gereklidir. Bu sayede hem derslerde aktarılan
bilgiler daha kalıcı olacak, hem de daha nitelikli projeler ortaya çıkacaktır.
3. Mimarlık eğitiminde önemli konulardan biri de öğrencilerin istekli
olmasıdır. Bugünkü merkezi sınav sistemi olan ÖSS, gerçekten mimar olmayı
arzu eden adayları seçme konusunda yetersizdir. Bir üniversite kazanmış
olmak için son tercihleri olarak mimarlığı yazan öğrencilerin mimarlık eğitimine
adapte olmaları zordur. İstekli adayları seçecek bir sınav sisteminin
getirilmesinin, eğitimin kalitesinin yükseltilmesinde büyük önemi vardır.
4. Mimarlık eğitiminde kuram ve uygulama birbirinden ayrı düşünülemez.
Kuramsal eğitimini tamamlamış ve fakültelerce öngörülen iş günü kadar
stajını yapmış öğrencilere verilen diploma sonrasında, kendilerine yetki
verilmeden önce belirli bir süre (öneri 1 - 2 yıl arası) meslek pratiği
yapmış ve deneyim kazanmış olmaları şartı aranmalıdır.
Bu meslek pratiğini kazanmanın diğer bir yolu da, stajın mimarlık eğitimine
paralel olarak 4 yıl boyunca kesintisiz bir biçimde sürdürülmesidir. Bu
sistemi destekleyen Mimarlar Odası'nın 1993 yılında mimarlık öğrencileri
ile birlikte başlattığı 'Galata Gönüllü Öğrenci Çalışma Grubu' ve
daha sonra Galata Grubu Modeli'nden hareketle 2001 yılında İTÜ, YTÜ ve MSÜ
Mimarlık Fakülteleri Staj Komisyonu temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan
'Mimari Stajda Rotasyon Grup Çalışma Modeli', kesintisiz staj sisteminin başarısının
kanıtıdır. 1500'e yakın öğrencinin katılımına ulaşmış bu model, öğrencilerin
4 yıllık eğitim süreleri boyunca, teknik geziler düzenlemesi, araştırmalar
yapması ve benzer grup çalışmaları yürütmesine olanak tanıyarak, bilgi
birikimlerini paylaşabilmelerini, sorun çözme yeteneklerini geliştirmelerini
ve 'staj' kavramını mimarlık eğitimiyle bir bütün olarak algılamalarını
sağlamaktadır.
5. Lisans eğitiminin süresi olan 4 yıl, diploma için yeterli olsa da,
mimar olarak yetki kullanabilmek için yeterli değildir. Ayrıca bu 4 yıllık
sistem, yurtdışında yetki kullanmamızı olanaklı kılmamaktadır. Eğitim süresinin
yeniden gözden geçirilmesine yönelik 3 farklı görüş etrafında birleşilmiştir.
- Mimarlık eğitiminin süresinin 5 yıla çıkartılması ve yüksek lisansı
da içine alan bu süre sonunda üniversiteden mezun olan 'yüksek mimar'ların
imza yetkisine sahip olması.(Kıta Avrupası modeli)
- Lisans eğitiminin 3 yıla indirilmesi ve bu süre sonunda verilen diplomanın,
mezunların mimari bürolarda imza yetkisi olmadan çalışmalarına olanak tanıması.
Ancak 2 yıl daha eğitim gördükten sonra yetkinin kullandırılması.
- 4 yıllık mimarlık eğitim sisteminin değiştirilmemesi, ancak imza
yetkisinin verilebilmesi için 2 yıl daha eğitim görmüş olma şartının
aranması.
6. Farklı koşullar altında, farklı nitelikteki akademik kadroların yer
aldığı üniversitelerde eğitimini tamamlayarak mezun olmuş tüm mimarların
tabi tutulacağı ve Türkiye'deki yerlerinin saptanacağı bir sınav
sisteminin geliştirilmesi, toplam kalitenin geliştirilmesine yönelik bir
kazanım sağlamayacak, aksine, belli üniversitelerin zaman içinde daha da öne
çıkmasını sağlayacaktır. Aynı imkanlar dahilinde eğitim sürdürmemiş
yeni mezun mimarların merkezi bir sınav sistemiyle değerlendirilmesi yanlıştır.
7. Altyapısı hazırlanmadan yeni öğretim kurumlarının açılması, ve
mevcut öğretim kurumlarındaki öğrenci kontenjanlarının artırılması
kalitenin düşmesine neden olacaktır.
8. Türkiye'de, adil, inandırıcı, güven verici, ulusal bir akreditasyon
sistemi oluşturulmalı ve bu sistem, eğitim kurumlarının sonuç ürünleri
olan öğrencileri değil, doğrudan üniversitelerin performansını ölçecek
nitelikte, kurumların gelişimine açık bir anlayışla gerçekleştirilmelidir.
Ancak bu şekilde kaliteyi yükseltmek mümkün olabilir.
9. Mimarlık eğitiminin standart olması düşünülemez. Her kuruma kendi
olanakları dahilinde özgün planlarını yapabilme özgürlüğü tanınmalı,
ve bu sayede öğretim kurumlarının kimliklerinin kaybolmamasına imkan
verilmelidir.Bu planlar gelen öğrenci profiline uygun olarak düzenlenmeli ve
belirli aralıklarla, öğrenci profillerindeki değişiklikler dikkate alınarak,
sürekli gözden geçirilmelidir.
10. Meslek elemanlarının güncel teknoloji ve bilgiyi yakından takip
edebilmesine olanak tanıyacak olan sertifikaya dayalı kesintisiz meslek içi eğitim
programları, sempozyumlar, konferanslar düzenlenmelidir. Mimarlığın farklı
formasyonlarında yer alabilmeleri için, meslek elemanlarının kendilerinden
beklenen bu gibi sertifikaları ve/veya referansları gösterebilmeleri şartı
aranmalıdır.
Tüm bu önermelerin takipçisi olabilmek ve eğitim sorunlarının yaşayan
özneleri olarak dönüşümlere doğrudan katkıda bulunmak için, mimarlık öğrencilerinin
organize olmaları ve kurumsal bir yapı altında bir araya gelmeleri kaçınılmazdır.
Bu doğrultuda belirlemiş olduğumuz somut hedef, ulusal ölçekte Mimarlar
Odası, üniversiteler ve ilgili tüm kamuoyunun tanıyacağı, uluslararası
alanda ise 'Türkiye'deki tüm Mimarlık Öğrencileri'nin sürekli olarak
temsiliyetini sağlayacak "Ulusal Mimarlık Öğrencileri Birliği"ni
kurmaktır.
|