İzmir'e 'Tarihsel' Olanak (2)
Aynı başlıktaki önceki yazımda (1) rakamı yoktu... Çünkü,
''yeterli'' gibiydi... (20 Ocak 2002)
İzmir 'in geleceğini belirleyecek en önemli kararlardan birini ''en geniş
katılımla'' verebilmek için, Körfez 'i çevreleyen Alsancak-Bayraklı kıyı
kuşağında açılan ''uluslararası fikir projesi yarışmasının'' yarattığı
''düşünce zenginliği'' , bu kararın eşiğindeki İzmir'e eşi bulunmaz bir
''şans'' değil miydi?..
Ne var ki yarışmanın ''ödül töreni'' günü (30 Ocak 2002) tanık olduğum
''yerel tartışmalar'' , aynı başlığın yinelenmesini kaçınılmaz kıldı...
Çünkü hemen her sözleri basında yer alacak kadar ''etkili'' oldukları
anlaşılan kimi çevreler, bu büyük şansı değerlendirmek yerine adeta
''tepmek'' için yarışa girmişler... Dahası, Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Piriştina 'ya da dünyanın her kıtasından mimarların ve şehircilerin
İzmir için düşünüp fikir üretmelerini sağlamasından ötürü ''teşekkür''
etmeleri gerekirken; ''Neden bu yarışmayı düzenledin?..'' dercesine eleştiri
yöneltiyorlar...
Peki, karşı çıktıkları nedir?.. Dünyanın tüm kıtalarından ve Türkiye
'den katılan 140 proje grubunun mimarları ve plancıları, İzmir için ''kötülük''
mü düşünmüşler?..
'Liman sevdalıları'
Geçen yıl, yarışmanın daha başlangıcındayken bile, ''Bunca para, ne çıkacağı
belli olmayan fikirlere harcanır mı?..'' diye soranları geçiyorum... Eğer,
fikir ve düşüncenin ''en değerli zenginlik'' olduğunu kavrayabilseydik, şimdi
bu duruma düşer miydik?..
İkinci ve daha yaygın grup ise ''liman sevdalıları'' ...
Önceki yıllarda yeni liman için Çandarlı 'nın belirlenmesiyle daha da
ciddileşen; ''yük limanının Alsancak'tan kaldırılması'' hedefi, şimdi bu
yarışmayla da öne çıkınca, yılların tartışması yeniden alevlendi...
Kimileri doğrudan ''iş bağları'' yüzünden, kimileri de sözde ''sosyo
ekonomik gerekçeleriyle'' (!) yük limanının İzmir'den ''alınamayacağını''
savunuyorlar...
İşin garibi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi 'nin bülteninde (Ocak 2002),
yeniden anımsatılan ve bütün bir 1990 'lı yıllar boyunca süregelen
kamusal ve bilimsel hazırlıklardaki ''limanın taşınması'' gerekçelerini
de ''yok'' sayıyorlar...
Er ya da geç...
Bu yarışma olmasaydı bile, Alsancak'taki yük limanının er ya da geç
kentten ve ''körfezden'' dışarı çıkartılması gerekeceğini ''kaçınılmaz''
kılan nedenler, yarışmanın birincisi Alman mimar Jochen Brandi tarafından
da şöyle özetleniyor:
1- Bu konu, dünyadaki tüm liman kentlerinde de günceldir... Hamburg bile
''varlık nedeni'' olan yük limanından vazgeçti...
2- 21. yüzyıl deniz taşımacılığının egemenleri artık dev
''konteyner'' gemileridir... Bunlar, yakın gelecekte Alsancak'a yanaşmak bir
yana, Körfez'e bile zor girebileceklerdir...
3- Böylesi bir liman, kentle deniz arasında artık kurulması gereken yaşam
ve kullanım ilişkisini engelliyor. Oysa, çağın kenti artık sadece
''ticarete tutsak kent'' değildir...
4- Yük yerine gelişkin bir ''yolcu limanı'' , İzmir'in ''özlemini'' çektiği
''turizmle'' buluşmasının da gerekli şartıdır... Bunun ''ekonomik
getirisi'' ise yükten az olmadığı gibi, ''bütün kente'' dir...
5- Kent merkezindeki yük limanı, kent içi ulaşımın da engelidir. Bundan
doğan zararlar ise aynı engel var olduğu sürece ''katlanarak'' artacaktır...
İşte İzmir, bütün bu nedenlerle yük limanından boşalacak alanda ''ne
yapacağına'' karar verebilmek için de bu yarışmayla kendisine şimdiden
sunulan ''tarihsel olanağı'' kucaklıyor...
Kimileri ise bu armağanı ''anlamak'' ve örneğin birinci projede ''düşlenen''
gökdelenler için ''daha uygun fikirler'' de geliştirmek yerine, yarışmayı
''sorgulamaya'' kafa yoruyor... O rant koşullanması içindeki ''beyinciklere''
bile yazık, günah değil mi?..
Cumhuriyet Oktay Ekinci
|